Fevkaladenin fevkinde "PopStar Alaturka"...

Ben eskiden bu kadar rahatsız olmazdım ama artık dayanamıyorum. Ne olacak bu memleketin hali diye soranlara üstat Çetin Altan’ın dediği gibi; “ Enseyi karatmayalım”, diyordum. Aslında durum artık tam da “Tencere dibin kara, benimkisi senden kara” şeklini aldı. Yani ortada kedinizi yada ensenizi karartacak bir durum yok zaten dibimiz tutmuş, daha ne olsun...

İsyan ediyorum kardeşim. Hem de laik-i veçhi ile isyan ediyorum. Fevkaladenin fevkinde sinirimi bozuyor olan bitenler ve lezzetli bulamıyorum artık yapılan soytarılıkları. Allah yolumu açık etse takılıp Fazıl Say’ın peşine gideceğim ama öyle şimdi lap lap nereye gidiyorum. Hay ilahi size, berhudar olun hepiniz.

Sıkıldım dedim anlayan yok mu? Birilerinin kısa yoldan zengin olmasından bunu yaparken de fakir edebiyatı paralamasından bıktım. Anlıyorum halk bunu istiyor diyeceksiniz bende diyeceğim ki biz uzun zamandır ne istediğimizden haberdar mıyız acaba? Önümüze ısıtılıp ısıtılıp temcit pilavı gibi konulan şeylerin aslında kimlerin ekmeğine yağ sürdüğünün farkında mıyız? Anladık milletçe musiki hayranıyız, seviyoruz şöyle iki duble rakı ile televizyonun karşısına geçip, üstelik beş kuruş vermeden müzik ziyafeti dinlemeyi ama anacığım nereye kadar ya. Bunun bir sonu yok mu giydiğimiz yırtık don mu? Bunu da şimdi uydurdum.

İki nevi şahsına münhasır kokoş hanım, iki adet aynı şekilde beyefendi, şimdi bazılarınız ayıp ediyorsunuz diyecek ama bunun ayıbı yok artık sinirliyim bağışlayın beni. Sen bunca senelerce Orhan Baba diye hepimize kendini sevdir, efendiliğin ile şarkılarınla gönüllerde taht kur sonrada cebini doldurmak için senelerdir aynı teranenin içinde ağız kalabalığı yap. Yok kardeşim ya bu kadarı bana fazla en nihayeti babamın oğlu değiller ki. İçime fenalık getiriyorlar. Çok bilmiş Ebru, zaten ablası Bülent Hanım, aralarında Armağan Çağlayan’ın neden olduğunu ise daha küçük beynim almıyor zaten. Senin orada ne işin var be adam. Hadi onlar zaten kayıplara karışmış. Bir de Osman Tan var şimdi onun hakkını yememek gerek. Bu tarz yarışmalarının Türkiye temsilcisi. Varsa yoksa vatandaşımız için star üretmeye baş koymuş yüce bir kişilik. İstiyor ki herkes şarkı söylesin, göbek atsın. Bu memlekette ziyadesi ile bilim adamı, yazar, sanatçı vb. var zaten. Bu saatten sonra vur patlasın çal oynasın dimi ya....

Ne desem değişmeyecek biliyorum bu düzen. Birilerin fena halde çanak tuttuğu bu sistemde bazen gittiğimiz noktayı gördüğün zaman defalarca tekrarlıyorum ustanın lafını içimden. “Aman sakın enseyi karartma”. Merak ediyorum acaba bu insanlar yarışma programları olmasa ne yapacaklardı. Allah bilir özel üniversitelerde ders verirlerdi. Allah aşkına bu kadar para bu insanlara nasıl veriliyor. Bu insanların kime ne faydası dokunuyor da oturdukları yerden , bir profesörün on yılda kazanabileceği parayı kazanıyorlar. Onlar mı çok akıllı, yoksa ben mi çok aptalım? Ne olur Osman Tan Bey benim kafamdaki soruları yanıtlayıp beni de star yapar mısınız?

Seyretmiyor değilim bu programı. Zaten seyretmesem bu kadar detaylı bilgilere sahip olamam. Hatta ilk başta beğenmiştim de. Sonra ne oldu demeyin olanlar oldu. Kendileri fiilen zenginleşirken insanları beyinsel olarak fakirleşmeye teşvik eden bu tarz programları zannımca tadında bırakmak gerekiyor. Yoksa fena halde tadı kaçıyor. Her birinin şarkıcılığını ayrı ayrı beğeniyorum ama bu kadar para yeter bence. Türkiye’nin bu kadar fazla şarkıcıya ve stara ihtiyacı olduğunu düşünmeyenlerdenim. Şimdi diyeceksiniz ki el alemin starı seni mi gerdi diye. Olsun ben gerildim. Kaba etime elektrik verilmiş gibi oturamıyorum ekranın karşısında. Ayol Orhan, Osmancığım bizi ciğer yemeğe götür. Ebru zaten kendini Angelina Jolie zannediyor. İlk çıktığı zamanlardaki halini çoktan unutmuş. Sevgilisinin verdiği paralarla keyif çatıyor. İki de bir Allah ses vermiş diyip duruyor. Tamam katılıyorum son derece lezzetli bir sesiniz var. Ama oraya çıkardığınız bir çok insanın sesi fevkaladenin fevkindeydi. Söyleyin bana Armağan dışında o da Bülent Hanım sayesinde hangi biri sizin kadar meşhur olabildi. Olamaz çünkü bu iş sadece sese bakmaz. Artık kimse kimseyi salak yerine koymasın. Bu işler son derece farklı yollardan geçmeyi gerektirir. Bir de şans yardım ederse böyle oturduğunuz yerden PopStar Alaturka sayesinde emek vermeden beslenir gidersiniz.

Reklamın iyisi kötüsü olmaz diyenleriniz olabilir, yaptığım eleştirileri haksız bulanlarınız yada sen de seyrediyorsun işte bir de çıkmış ukalalık yapıyorsun diyenleriniz de. Benim hiç umurumda değil. Bir atasözü ile kapatmak istiyorum meseleyi “ Üzüm üzüme baka baka kararır”. Aman siz siz olun sakın “Enseyi karartmayın”.