FİKİR NEREDE?

Düşünce dünyasının temelini oluşturan gruplar oyun kurucular elbette oyunu kendileri kaybetsin diye değil, kendileri kazansın diye kurgularlar ki basın yayının önemi burada ortaya çıkıyor.  Son yüzyılları derinden etkileyen birkaç millet ve millete ait düşünürler perde önündedir. Kim bular; Fransız filozoflar, Alman filozoflar, İngiliz filozoflar ve elbette her zamanki gibi Yahudi ve milletler üstü filozoflardır.

Fransızların Almanlarla birlikte ezici üstünlükleri olduğu bilinen bir gerçek, bundan daha önemlisi sermaye sahibidir ki burada yapay yıldızlara aldanmamak lazım;  bir insanı parlatan şey, bulunduğu ülkedir, bulunduğu medeniyettir. Sözgelimi; Nikola Tesla ülkesinde kalsa bir hiçti, Anadolu’da kalsa belki de bir çobandı. Ona o imkânları sunan elbette Fransa, Almanya ve en nihayetinde pazarı büyükçe olan Amerika idi ki orada da Edison’un dc, doğru akımına karşı, Tesla’nın ac-alternatif akım fikri üstün gelebilmek için çok çetin mücadeleler geçirmek durumunda idi. (direct curretn-alternating current).

Fikir güzel ancak fikrin anlaşılabilmesi, fikrin değer görmesi ince zekâya sahip ve dünyayı doğru algılayan insanlar tarafından onlara parası olduğu halde yatırırım yapıldığı zaman ortaya çıkar. Bu risktir elbette ancak dünyayı doğru okuma becerisine sahip, uluslararası çalışan tüm dünyada olan biten hakkında haberdar olan ve pazarlarda kendisi doğrudan olamasa da güvenilir çalışanları ile doğrudan pazarın fikrine hâkim olan insanların beyinlerinin ve algılarının elbette farklı olduğunu anlamak gerekir. Parası olan ve bir ürün olarak görüp beyinlere yatırım yapan insanların çalıştırdıkları insanların düşüncelerinin mülkiyetine sahip olma anlaşması birçok fakir ülkede ya da bizim gibi “icat çıkarma” türünden yeniliğe kapalı olan milletlerde fikrine saygı duyulmayan insanların üstüne bir de ezilmesi, hor görülmesi ise olağandır… Kendi fikrini yerine göre hiçbir bedel bile talep etmeden başkasına sunan nice insanlar vardır ki ülkelerinde değerleri bilinmezken, yurtdışında aynı insanlar Nobel alıyorlar. Adam aynı, beyin aynı bey farklı beyim… Bey vardır, ekibini kral yapar krallar meclisi kral olur, kral vardır ekibini köle yapar, köleler meclisinin küçük kralı olur.