Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '09

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Fındık…

Fındık…
 

Resim salgit.com


Dünyada söz sahibi olduğumuz birkaç üründen biri fındık. Tabii “söz sahibi” olma terimini üretim anlamında kullandım. Yoksa verimli kullanma, pazarlama gibi alanlarda değil. Böyle dersem bu yazı mizah yazısı olur. Herkes güler.
Yakın geçmişe baktığımızda 2000 yılından beri üreticinin hali perişan. Son dönemde hükümet yeni fındık stratejisi belirleyecek diye bayağı umutlandık. Ama daha işin başında fındık ekimi ile ilgili alanların tespit ve sınıflandırılmasında hayal kırıklığı karşımıza çıkıp nanik yapmaya başladı bile.

CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, “uzaktan algılama sistemi' ile yaptırılan fındık arazilerinin belirlenmesine ilişkin çalışmaya göre Türkiye'de 692 bin hektar alanda fındık üretimi yapıldığını belirterek, şunları söyledi: ''Sayın Bakan bu rakamı 642 bin hektar olarak açıklamıştır. Ancak son Bakanlar Kurulu kararı ile 'alan bazlı gelir desteği' ödemesi yapılacak ruhsatlı alan 406 bin hektar, 'alternatif ürün desteği' ödemesi yapılacak ruhsatsız alan ise 176 bin hektar olarak belirlenmiştir. Her iki rakamın toplamın 582 bin hektardır. Türkiye'deki tüm fındık alanlarını Sayın Bakanın açıklamasındaki gibi 642 bin hektar olarak alsak bile aradaki fark olan 60 bin hektarın ne olduğu belli değildir. Tüm alanı 692 bin hektar aldığımızda ise fark 110 bin hektara yükselmektedir. Bu rakam, toplam fındık üretim alanının 6'da biridir. Bu durum stratejinin ciddi bir çalışmaya dayanmadığını göstermektedir.'' Diyerek ne durumda olduğumuzu bir güzel izah etti.

Konuyu sadece Tarım bakanlığı açısından incelersek, resmin tamamını gözden kaçırmış oluruz.

Günümüzde hükümetin üzerinde önemle durduğu iki konu var. Askerin sivil yargıda yargılanması, birde hakim ve savcı atamaları. Bu durum bana Fatih İstanbul'a girerken papazların meleklerin cinsiyetini tartışması gibi geldi.

Oysa belkide deniz kenarında lüks otellerde tatil yapacak değil, günün 24 saati üzerinde kafa yoracak, çözüm arayacak bir sorun var önümüzde. İŞSİZLİK, ve getirdiği sorunlar. Yaşattığı travmalar.

Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte 13, 8 küçüldü. Hani sağlam ekonomimiz vardı? Evel allah krizin etkilediği ülkeler içinde küçülmede baştayız. Çare? Çözüm? Yok. Bu son derece de normal. Ekonomiyi döviz kurlarından ibaret görürseniz bu tespite ulaşırsınız. İşsizlik, yoksulluk yok sanırsınız.

Hükümet işini iyi yapamıyor. Sorarım, hızla zarara giden bir şirketiniz olsa ne yaparsınız? Başındaki müdürü deniz kenarına dinlenmeye tatile mi yollarsınız? Biraz özelleştiri yapalım. Bizim gibi şirket sahibi olursa yollar. O müdürde keyifle gidip bizim paramız ile tatil yapar.

2001 yılında doğan çocuğa arkadaşlarının boyuna yetişsin diye aşırı hormon ve ilaç verildi. Yetişti geçti, bir obez oldu. Ama bilgi yok. Oda bu eksikliği kaba kuvvetle gidermeye çalışıyor. Değilse en önemli ürünlerimizden biri olan fındık konusunda strateji belirlemeye kalkan Tarım bakanlığının ölçümleri bile doğru yapamaması ne anlama gelir ki?

Salı, Temmuz 28, 2009

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..