Fotoğraf, Yollar ve Hayat

      Yeni bir yazımdan herkese merhabalar. Elimden geldiğince sizlerle beraber olmaya çalışıyorum bunu başardığımı düşünüyorum.Bu yazımda fotoğraf, yollar ve hayat kavramlarını ele alacağım….

     Her fotoğraf bir durumdan, gözlemden sonra ortaya çıkmıştır. Güzel ülkemizin her bir taşını işlemek adına zaman zaman yollarda olmaktayım. Mesela Bergama Krallığı’nı işlemek adına değişik zamanlarda Gaziantep, Antalya ve İzmir’i ziyaretlerim olmuştu. Bu ziyaretlerimde bu önemli krallığın kalıntılarını fotoğraf makinemle pozlandırmış ve yeri geldikçe sizlerle paylaşmıştım, paylaşmaya da devam edeceğim.

     Bir fotoğraf niye çekilir? Mesela Bergama Krallığı’nın fotoğrafları olsa ne olur olmasa ne olur? Fotoğraf bir belgedir,nesiller boyu kalacak kalıttır. Ben krallığın fotoğraflarını çalışarak o günlere ışık tutma amacındaydım. Bu sayede o yıllardaki teknolojisiz zamana rağmen insanlar neleri başarmışlar onları gözler önüne sermek istedim. Bir yumurta akıyla insanlar neler inşa etmişler onları gözler önüne serdim. Bu sayede o fotoğraflara bakacak gelecek nesil geçmiş insanlık yaşamının neler başardığını görüp kendine ders çıkarabilecektir. Tabii bunun gerçekleşmesi için o fotoğrafların çok iyi değerlendirilmesi gerekir.O fotoğrafların gelecek nesillere çok iyi anlatılması gerekir.

    Maalesef halkımızın dilinde bazı yanlış anlamaların, daha da doğrusu sadece gördüğünü anlatması, onun arkasındaki emekleri yadsıma olayı vardır.Dile kolay, o fotoğraflar çekilmek için nice emekler verildi. Hiç yoktan bir 1500 km yol yapıldı bu üç il için. Devamında konaklama, yeme içme masrafları da ayrı bir gönüllülük ilkesi olmuştur.

     Tüm bunların yanında harcanan zaman da ömürden gitmekte tabii. Az değil,Gaziantep’e 3 gün, Antalya’ya bir hafta ve İzmir’e de 3 gün olmak üzere bu projenin fotoğrafları üzerine tam 13 gün harcandı.Yapılan harcamaların faturaları hala çekmecemde durmakta. Otobüs biletleri,fişler ve diğer belgeler hepsi bir köşede nöbette beklemekteler…

      Tüm bunları neden söylüyorum? Bir fotoğraf çekilirken ne aşamalardan, zorluklardan geçiyor bilin de haddim olmayarak değiniyorum.Yoksa birçoğumuz “ne olacak canım bas çek” mantığında maalesef. Evet bazı kişiler sadece bas çek mantığında olabiliyorlar, yani bir emek vermeden çekimde bulunabiliyorlar.Ama nasıl ki arabanın gitmesi için belli bir gaz ayarı varsa fotoğraf makinesinin de bir takım ayarları var. İlk başta zamanı yakalamak için kullanılan enstantene, sonra ışığı kontrol etmek için diyafram ayarı, ışığın hızı için iso ayarlarını yapmak gerekir.Tüm bunlardan sonra makineyi sağlam bir zemine oturtmanız gerekmektedir.Ya da bir başka tabirle fotoğrafı çekecek kişi makinesiyle beraber sağlam bir yere konumlanacak.

      İşte fotoğraf böyle ortaya çıkmaktadır.Fotoğraf,yollar ve hayat üçgeninde sanat böyle icraa edilmekte.