Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '09

 
Kategori
Fotoğraf
 

Fotoğraf eleştirisi okuru

35 yıldır yazarım. 25 yıldır metinlerim yayınlanır. Metinlerimin ağırlıklı bölümünü eleştiri ve deneme oluşturur. Diğer edebiyat türlerinden olan roman, öykü, şiir yazmam; günce ve mektup yazarım.

Eleştiri ve deneme metinlerim, konu olarak sanatın tüm dallarına yayılmıştır. Keza zaman ve mekan olarak da yayılmıştır. Dolayısıyla, tüm bu metinleri yazabilmek için, epeyi okuma yapmış olmam gerekiyor. Kısacası, hemi okurum, hemi yazarım. Görevimi bilirim. Vazifemi gönüllü üstlenmişimdir. Benim için doğal bir tavırdır.

Yıllarca seyyar kitapçılık ve dergilerde düzelti yaptım, binlerce eser okudum; eski mesleklerim, insanların özel mektuplarına ulaşmamı ve bir koleksiyona sahip olmama neden oldu. Sıradan insanların satırlarını bilirim, profesörlerin satırlarını da bilirim.

Son 20 yıldır internet var. Türkiye’de son 10 yıldır yaygın. Türkiyeli kullanıcının başlangıç yaygın kullanım alanı e gruplar oldu. Sonra araya ‘ekşi sözlük’ girdi. Sonra gazetelerin interaktif köşeleri, ‘oku ve yorum yaz’ moda oldu. Çok satan gazetelerin ana sayfa haberlerine gelen yorumları izlemenizi muhakkak öneririm. İnsan, toplumsal değişimler konusunda, gün be gün çok şey öğreniyor.

Tüm bunlar bana, her eğitim, her altkültür, her yaş ve her kesimden insanın dile, yaşama, düşünceye karşı yaklaşımlarını çok iyi gösterdi. Böylelikle, toplumsal paletin her rengini, sağını solunu, köylüsünü kentlisini görüyorum. Fotoğraf metni okurunu da görüyorum.

Fotoğrafla ilgili metinlerim internette 4 yıldır yayınlanıyor. En çok okunan 2 fotoğraf metnim cinsellikle ilgili. En çok okunan yazılar da cinsellikle ilgili.

Birinci nokta bu: Yurdumun insanı internette cinselliğe çok düşkün. Hoş, her alanda öyle, ayrı konu.

İkinci nokta, yazılanı okumuyorlar, kafalarındakini okuyorlar. Bu, konuşulanı dinlerken de böyle. Yazdığım birçok metindeki sözcükleri ilk kez duyduğuna emin olduğum insanlar bana laf yetiştiriyor. Arkadaşım, bir sus, bir dinle, bir düşün, bir tart; ondan sonra yaz yazacağını.

Üçüncüsü, yeni bir şeyler öğrenmek peşinde değiller. Yaşlılar çok yorgun, gençler hevessiz, motivasyonsuz ve konsantrasyonsuz. 8 yıl temel eğitime bir türlü geçemedik. Oysa, batıda 12 yıl oldu bile. Ondan sonra da, gelsin ‘biz adam olmayız’ teranesi.

Dördüncüsü, yazı ülkemizde aşağılanıyor. Fotoğraf yazısı daha çok aşağılanıyor. Fotoğrafın kendini anlatacağı önesürülüyor. Fotoğraf metni okumak denli, fotoğrafı görsel okumak da, üzerine ciltlerce kitap yazılmış bir konu. Bunların tamamına yakını Türkçe’ye çevrilmedi. Yine de cehalet öne çıkarılıp, bilgiye sırt dönülüyor.

Beşincisi, sevgi ve güzellik, fotoğrafta hastalık (psikopatoloji) derecesinde övülüyor. Faşizmin ve engizisyonun ağırlık taşıdığı bir kültürümüz var. Kültürel yaşamımız bir çöl. Bu koşullarda güzel yaşayamaz, sevgi yeşeremez. Yaşarsa ve yeşerirse de, marazi olur. Bunu söyleyince de, nefret topluyorsunuz.

Altıncısı, yalnız ben değil, profesyonel yazarlar ve dergiler de okunmuyor. Birçok fotoğraf eleştirmeni, okunmamaktan dolayı muzdaripliklerini açık açık belirtiyor.

Yedincisi, sürprizler var ve yaşamın cehennemliğine tahammül sağlayan biricik durum o. Burada ad vermiyoruz.

Yaşgünüm yılın ortasında olduğu için, yılbaşlarında ve yaşgünlerimde altı ayda birlik yaşamcıl dökümler yaparım. Bu metin de, yılın başı hesabı, fotoğraf metinleri yazma seyrimde bir nirengi noktası olacak.

Ey sevgili Okurum: Dedenin dedesi de hırçındı. Okumak ve anlamak için naz yapardı. Bak, artık yepyeni bir geleceğe doğru yol almaktayız. Gel inat etme, bilgi ve düşünce, güzellik ve sevgiden daha işlevseldir. Bak senin çektiğin binlerce kareyi, geceyarılarına dek izliyorum. Gel sen de, üç beş satır bilgi çağlayan gönülden nasiplen. Gül biziz, bahçe bizdedir, diken de öyle tabii ki.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..