Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Şubat '09

 
Kategori
Fotoğraf
 

Fotoğraf ve eleştiri

Her sanat dalının eleştirisi vardır. Bunların dışında, bilimsel, düşünsel, siyasal, vd eleştiriler de olabilir. Ancak ‘eleştiri’ dendiğinde, ilkin bir yazın / sanat türü akla gelir.


Eleştirmenler hakkında farklı düşünceler vardır. Tiyatrocu Ferhan Şensoy insanların hiçbirşey olamadığında eleştirmen olduğu kanısındadır. Ancak, (Güle Güle Godot oyunundaki) Beckett’e bakış tarzı eleştirilmemesi mümkün olmayan bir düzeyde, ciddi olamamış bir tiyatroyu imler. Yazar Memet Fuat ise eleştirmenin sanatçıya yol gösterebileceği kanısındadır.


4 düzey eleştiri vardır: Kültürolojik, kuramsal, estetik, güncel. Kültürolojik eleştiri hem eser-sanatçı-kültür ilihtisini kurar, hem de sanatlar arasında disiplinlerarası irdelemeler yapar. Kuramsal eleştiri kübizm gibi bir akımı, kendi dönemi sınırları içinde irdeler. Estetik eleştiri, marksist estetikçilerin uyguladığı bir gelenekle sanat-toplum-düşüngü arasında irdelemeler yapar. Güncel eleştirisi ise, bildiğimiz gazetelerdeki eleştiridir, daha çok ticaridir, yani pazarlama niteliklidir ve sığdır.


Türkler eleştiriden çok korkarlar, çünkü çirkin doğru yerine, güzel yalanları yeğlerler.


Eleştiri her zaman olumsuz değildir. Türkiye’den 1970-1985 aralığındaki 15 yılda 1 uluslararası (Kuzgun Acar) ve 2 global (İlhan Koman ve Mehmet Aksoy) düzeyde sanatçı / heykeltraş çıkması hayrete mucip ve eleştirilmeyesi bir olgudur. Ancak, Lütfi Özkök’ün sade gerçekçiliğine karşın, Ara Güler’in sanatçı portrelerindeki ruhsuzluğu artı hiçbir makro Türkiye gerçeğini fotola(ya)mamış bir foto muhabiri olması eleştirilesidir, hem de yerin dibine batırılasıdır.


Fotoğraf eleştirisi de vardır, hatta bir geleneği bile vardır. Barthes’ın ‘Camera Lucida’sı ve Sontag’ın ‘Fotoğraf Üzerine’si 1970-1990 arası için oldukça geçerli saptamalarda bulunur. Ancak post-modernizmin ve Soğuk Savaş’ın üzerine gelen post-post-modern artı post-3-modern (11 Eylül 2001 sonrası) dönem için geçersiz argümantasyonları vardır.


Öncü olmayan sanat olamayacağı gibi, sanat dalı sayılsa da sayılmasa da, öncü olmayan eleştiri de eleştiri sayılamaz. Öncü olan ise, olmuş olandan çok, henüz olmayanın ama olabilecek olanın ontolojisi ile uğraşır.


Fotoğrafta öncü eleştiri nasıl olabilir? İlkin ‘Avant-Garde Fotoğraf’taki gibi olabilir. Başka türlü de olabilir. Yapılırsa görürüz.


William Gibson 1984’te siberuzayı tanımladıktan sonra, birileri onun metinlerine dayanarak o siberuzayı görselleştirmeye fotoğraflamaya çabaladı, tabii ki bilgisayarda… Orada görselleştirilen yazılım mimarilerinin, yapısalcı mimarilere benzemesinin eleştirisi, 1990 için öncü eleştiri kalır, kalmayabilir de, şu an için emin değilim.


Sanırım, eleştirisiz sanat da, eleştirisiz fotoğraf da çok yavan bir şey olurdu. Alın size, eleştiri aperitifi…

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..