Fransa seyahatim,

1-15 Eylül 2015 arası iki haftadır Fransa’daydım. Aquitane bölgesinde pek çok şehir, köy, kasaba gezdim; Bordeaux, Marqueze, Lit et Mixe, Dax, Hossegor,Mimizan, Contis, Cap d’Homy, St Giron, Castets, İspanya sınırında Bask bölgesinde Bayonne, St Jean de Luz, Biarritz ve daha birkaç yer.

Bana ilginç gelen birkaç  gözlemimi paylaşmak  istiyorum..

Birincisi, gördüğüm insan yapısı her şeyde natürellik ön planda tutulmuş, gösterişten ve abartıdan kaçılmış, ama işlevsellik de unutulmamış. Evlerde, binalarda, plajlarda, yol kenarındaki çitlerde bizde olsa metal kullanılacak pek çok yerde odun veya ahşap tercih edilmiş.

Benim kaldığım Lit et Mixe 1200 nüfuslu küçük bir köy. Ama başta zihinsel engelliler olmak üzere engelliler için çok büyük diyebileceğim bir rehabilitasyon merkezi var. Ayrıca bakıma muhtaç yaşlılar için masrafın büyük kısmı kamu tarafından karşılanan bir huzur evi var. Ayrıca benim gezmeye ve bakmaya, incelemeye doyamadığım, tamamı köylülerin bağışlarıyla yapılmış harika bir müze var. Turizm bürosu burada da, gittiğim yerlerin çoğunda da vardı. İlginçtir, turizm bürosuna gelen turistlerin yüzde sekseni, internet bağlantısında yaşadığı güçlüklerin çözümü için geliyorlar.

Polis aksi, sadece turistlere veya Türklere karşı değil, Fransızlara karşı da öyleymiş. Vize alırken zaten sunduğumuz davet mektubu, sigorta, uçak biletini pasaport polisi tekrar soruyor, İngilizceleri zayıf, aksanları berbat, anlamayınca da hemen sinirleniyorlar.

Ormanın içinde dört tarafı orman olan, tabi hepsi çok geniş arazi içinde çok ev var, demek ki orada orman içinde ev yapmaya müsaade var, hatta arazinin büyük kısmı ev yapsınlar diye, sadece oranın köylülerine çok ucuz fiyata belediye tarafından satılmış.

Köyün içinde genişçe bir alanda 10 değişik çöp kategorisi için yapılmış çok güzel, muntazam ve temiz bir çöp toplama merkezi var, herkes bisikletiyle, arabasıyla gelip, evde ayrı ayrı biriktirdikleri çöpleri oralara atıyorlar.

Genelinde fiyatlar çok yüksek, öğrendiğime göre vergiler de çok yüksekmiş. Bireylerin ödediği bildiğimiz vergiler ve gelir vergisi dışında ayrıca bir de servet vergisi varmış, yani bankadaki para dahil, ev, araba ne varsa toplamı üzerinden bir de servet vergisi ödüyorlarmış. Halkın %80-90’nı vergi vermiyormuş çünkü asgari ücretle veya kayıt dışı çalışıyor veya vergi verecek kadar geliri yok. Bütün vergisi geriye kalan %10-%20 ödüyormuş. Hemen her işte bürokrasi felaket derecede fazla imiş.

Benim gezdiğim yerler çok yeşildi. Orman içinde geyik, yabani domuz, tavşan gibi hayvanlar var. Avlanmak  izine tabi ama avcı tezkeresinden sonra serbest.  Evler emniyet açısında pek emniyetli değil, çok kolayca girilebilir ama gerek hırsızlık gerekse orman içinde saldırı vb gibi şeyler yok veya yok denecek kadar az.

Daha çok yazacak şey var ama tadını kaçırmayalım, burada kesiyorum.

Hoşçakalınız..