Frida Kahlo ve Diego Rivera Sergisi / İstanbul Pera Müzesi

Gelman koleksiyonundan, Frida Kahlo ve Diego Rivera Sergisi İstanbul Pera Müzesinde ve izleyebilmek için, yaklaşık otuz gününüz kaldı!... (23 Aralık 2010 - 20 Mart 2011 / ve de 27 marta uzatıldı!...) 

''Yapıtları kadar özgün karakterleri, yaşam öyküleri ve birliktelikleriyle de ilgi uyandıran 20. yüzyıl sanatının Meksika ve dünyadaki en çarpıcı figürlerinden Frida Kahlo ve Diego Rivera Türkiye’de ilk kez Pera Müzesi'nde konuk oluyor. '' yazı başlığını gördüğümden bu yana bu sergiye gidebilecek uygun ve sakin bir zamanı kollamaya başlamıştım... 

Ve nihayet güneşli bir cumartesi günü bir taşla iki kuş vurdum... Çünkü müzenin dört ve beşinci katlarında da, XIX. yüzyıl Rus klasiklerinden derlenmiş, ''Rus Ruhu'' nu yansıtan müthiş bir sergi vardı!... Ve itiraf etmeliyim ki, müzede geçen zamanınım büyük bir kısmını bu iki katta tükettim!... Ve yıllar sonra bir kez daha bu ruhu yeniden keşfetme isteğim, bu amaçlı adımlarımın çoğalmasına neden olmuştu... Acıların sanatçısı Frida Kahlo ve eşi ünlü Meksikalı ressam Diego Rivera'nın çalışmalarını bir arada görmek, son derece keyif vericiydi... Ve o gün, Pera'da güzel bir gün yaşadım. 

Frida Kahlo, Meksika'nın gelmiş geçmiş büyük sanat insanlarından biri!... Hem toplumcu hem de kadıncı özellikler taşıyan, aykırı bir sanatçı... Hiçbir ressam, otoportre resim konusunda onun eline su dökemez!... Çünkü onun bu çalışmaları, ilk gençlik günlerinde sevgilisiyle birlikteyken geçirdiği büyük bir trafik kazası ve ardından gelen acılı süreçle başlar!... O resimlerde vücudunu tuallere açmadan, büyük bir demir çubuk o kazada vücüdunü delip geçmiştir!... Ve resme başlaması da bu yüzdendir... Çünkü hasta yatağında yatarken, annesinin oyalanması için tavana yerleştirdiği aynada gördüğü o yaralı Aztek mankeni, onu şiddetle resim yapmaya özendirmiştir!... Frida Kahlo'nun yaşam öyküsü hem serüvenli hem de acılı... 

Ben bu konuda sizlere bir anımsatma yapmak istedim... Bu yüzden Frida'yı anlatmak için, sanımca çok yazmak ve araştırmak gerekiyor... Ancak çok değer verdiğim bir arkadaşımın; Neşe Evrim'in, bu blog da hem de kadın gözüyle Frida'yı yorumladığı bir yazısı var ki, onu okumanızı şiddetle öneriyorum: (Rahatsız edici bir sanat ve sıra dışı bir kadın= Frida Kahlo) 

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=50307 

Ve gene şiddetle, bu sergiye gitmenizi ve Meksika'nın bu devrimci, bu asi kızının ve devrimci eşinin resimlerini görmenizi... 

18.şubat.2011 / Perpa