Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ağustos '06

 
Kategori
Futbol
 

Futbol asla sadece futbol değildir

Futbol asla sadece futbol değildir
 

Spor dalları arasında belki de sadece futbol, yaşamla bu kadar benzerlik gösterir. Bir anlamda futbol, hayatın ta kendisidir.

Antremanlara çıkmak, çalışmak veya prova etmek gibidir. Bilirsiniz ki, ne kadar çok çalışırsanız donanmımlarınz o kadar artacak, bir piyano bestesini ne kadar fazla provalarda çalsanız, konserleriniz o kadar iyi geçicektir. Antremanlarda ne kadar çok çıkarsanız, o kadar sahada iyi oynayacaksınızdır.

Futbolcuların teknik direktörleri olur da bizim olmaz mı? Elbette ki bizim de vardır teknik direktörlerimiz vardır, kuşkusuz onlar anne-babalarımızdır. Onlar bize, hangi taktikle oynayacağımızı, ne zaman nerede bulunmamız gerektiğini gösterirler. Bizlerse verilen taktikleri ne kadar iyi uygulayabilirsek o kadar aranılan futbolcu oluruz, o kadar iyi bir yaşam süreriz.

Her futbolcu topun arkasından koşar ve onu elde etmeye çalışır.Onu elde eden ise güçlüdür, istediğin yapar, ister pas atar, isterse gol atar. Bizler de hayatımızda topun arkasından koşuyoruz. O top ise hayatımızda paradır. Para elde etmeye çalışırız ki güçlü olabilelim, istediğimz şeyleri satın alabilelim veya yardımlarda bulunabilelim.

Gol atma ise, kuşkusuz en güzel olanıdır.Kuşksusuz bazen golleri atmayı başaramayız, kaçırırız gol atmayı üzülürüz. Attığımızda ise seviniriz. Biz de hayata gol atmayı başarmaya çalışırız, çünkü ancak bu şekilde bir sevgili veya bir dost edinmiş oluruz. Ve bir sevgili, bir dost veya bir çocuğumuz olduğunda bizde hayata gol atmış oluruz.

Futbol bir takım oyunudur derler doğrudur hayat da bir takım oyunudur ve etrafınız ne kadar kalabalıksa, sizinle yardımlaşırlar sizin de iyi olmanız bir o kadar kolaylaşır.

Karşı takımdan birinin kendi kalesine gol atması, size piyangodan para çıkmasına benzer. Evet, her zaman kendi kalesine gol atma olayı gerçekleşmez, ama gerçekleştiğinde sizin de sebebi belirsiz bir şekilde mutlu olmanızı sağlar.

Birden fazla gol atmak, birden fazla orgazm olmaya benzer. Gol, öyle birşeydir ki hem gereklidir, hem de inanılmaz bir zevk verir atan oyuncuya, dolayısıyla birden fazla attığınızda aldığınız zevk katsayısı da buna paralel olarak yükselir.

Taraftarlar ise, futbolcuları sahada her ne koşulda olurlarsa olsunlar, desteklerler. Kuşkusuz, bizim de taraftarlarımız vardır. Bunlar ise, eşimiz, çocuklarımız, dostlarmızdır, sizi koşullar her ne olursa olsun, desteklemeye devam edeceklerdir.

Futbolun süperstarları vardır. Her dönem, kendi süperstarları vardır. İlk önce Pele vardı, daha sonra Maradona, düne kadar Zidane, bugünlerde ise Ronaldinho var. Onları seyretmek bize zevk verir. Hayatın da süperstarları vardır ve onlarla vakit geçirmek bize zevk verir. Bu süperstarlar bazen dostlarımızdır, bazen sevgilimiz bazen de çocuğumuzdur.

Bazen futbolcular sakatlanır. Bizler de sakatlanırız. Bazen beklediğimiz zamanlarda, beklemediğimiz kişilerden olumsuz sözler alırız. Bunlar beklenmedik şeylerdir, olmaması gerekir. Ama olur işte. Veya üniversiteyi bitirip "diplomalı işsizler" ordusuna katıldığınızda, bulacağınız işin de aldığınız eğitimle ilgili olmasını istersiniz ama yanılırsınız ve sakatlanırsınız. Futbolcuların sahaya dönmesi için tekrar 3-6 haftaya gereksinimi vardır. Bizim de "sakatlığımızın" geçmesi için, ihtiyacımız olduğumuz süre, ortalama aşayı yukarı aynı süredir.

Bizler ise futbola forvette başlarız. Çünkü görevimiz topu kazanmaktır, başka bir deyişle para kazanmaktır ve ancak gol atmaya başladığınızda, sahip olduğunuz parayla gerçekleştirebilirsiniz. Orta yaşlarda ise, orta sahaya çekiliriz, bu bölge forvete göre daha az sorumluluk gerektirdiğinden burada barınmak kolaydır. Yaşlılıkta ise, defansa çekilirz, burada yaptığımız tek şey kendimizi savunmaktır,hatta ilerleyen yaşlarda kaleci olmamız da mümkündür, Azrail'in çektiği şutların gol olmaması için.

Futbol 90 dakikadır, ancak bazı istenmeyen durumlar( hava şartları, fanatik seyirciler, elektrik kesintisi vb...) nedenlerle kısalabilir. Bizim hayatımızn süresi belli değildir, bu biraz genlerimize biraz da kaderimize bağlıdır.Ve en sonunda, hayatımız sona erecektir.

Futbolla hayatın belki de tek farkı, hayatımızda hakemin olmamasıdır. Bize sarı veya kırmızı kart gösterecek birleri yoktur. Aslında hakem vardır, ancak biz onu göremeyiz ama varlığına inanırız çünkü o diğer dünyadadır. Hakem, Allah'tan başkası değildir ve öldüğümüzde Onun göstereceği sarı veya kırmızı kartlar doğrultusında, ya cenette gideceğizdir yada cehenneme.

 
Toplam blog
: 112
: 3643
Kayıt tarihi
: 22.07.06
 
 

İstanbul'da doğdum. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği mezunuyum. Felsefe, sanat tarihi, müzik özel i..