Futbol şike & teşvik A.Ş.

Yıllardır anlatıldı hep... "Şu külüp diğerine teşvik primi verdi", "Hayır, hayır aslında rakibinin kalecisini satın aldı". Sonraları iş daha da ayyuka çıktı. "Deli" lakaplı bir futbolcu çıktı anlattı her şeyi tek tek... Dedi ki "Bizim teknik direktör aldı teşvik parasını, geldi bize dağıtıı". Lakabını hakkettiğini ispatladı bir nevi. Sonra ne mi oldu? Ne olacak Deli'nin futbol hayatı sonlandı, zaten yaşı da ilerlemişti, herkes unuttu. Unutmak istedi... 

Sonra bir baktık TMSF (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) -ki o dönem çok meşhur bir kurumdu- birinci lig takımlarından birinin sahibi ile ilgili incelemelerinde kulüpte araştırma yaparken, kayıt dışı nakit akışı tespit etti. Hem de öyle o dedi bu dedi şeklinde değil. Bildiğin elle tutulmuş veresiye defterine benzer notlar vs. Sordu kulüpteki kişilere, aldı ifadelerini. Sonra teşvik gönderdiği anlaşılan diğer takımın da avukatına yahut muhasebe müdürüne sordu, ondan da aldı yanıt. Dosyayı tamamladı TFF'ye gönderdi, "Armudu pişirdik buyrun afiyet olsun" dedi. TFF "Yok az önce sofradan kalktık, karnımız tok" dedi! 

Bir süre daha geçti. Bu sefer yaşı geçkin bir adamcağız çıktı ortaya. Dedi ki "Ey ahali! Şu tarihte, şu kulüp başkanının direktifi ile şu kadar parayı aldım şu takımın şu futbolcularına götürdüm teşvik primi olarak. Şu otel odasında şu muhabbetleri ettik vs." Yetmedi anlattığı olaylarda ismi geçenlere telefon açıp o günleri yâdetti ve bu konuşmları da kaydetti. Kayıtları da televizyonda yayınladı. Sonra ne mi oldu ? "Deli" değildi ama "Deli"den beter oldu. İşini, itibarını ve hatta ailesini bile kaybetti. Bir zamanlar İstanbul'un Anadolu yakasında onun nezih restoranında futbol camiası buluşurdu. Şimdi ne arayanı ne soranı var artık. Ha iki tane kitap yazdı bu konularla ilgili. Ama kitapçılarda bulunur mu raflarda bilmiyorum. 

Çoook daha eski zamanlarda yine teşvik primi olarak arabalar verildiği dillendirilirdi de kimse inanmazdı, ya da inanmak istemezdi. Ama 10 yıla yakın zaman geçtikten sonra teşviği alan futbolculardan biri "O araba ile kaza yaptım. Yanlış yaptığımı o zaman anladım" dediğinde, kimse "Nasıl ya??" diye sormadı. Ertesi gün her şey unutuldu. 

Dahası var, anlat anlat bitmez... 

Velhasıl kelam şu günlerde olanlara şaşmamak gerek. Asış şaşırılması gereken eskiden ayan beyan ortada olan olaylara hiçbir yetkilinin ses çıkartmaması. E hâl böyle olunca şimdi yapılan soruşturmanın sebebinin sadece futbol olduğuna inanmak zor oluyor tabii ki. 

Ama eh be adalet, birilerinin tutukluluğuna itirazı reddedeceksen, gerekçen şüphe ve delil yetersizliği mi olur? 

Gün ola harman ola.