G. Habertürk: Alternatif yandaş medya (mı?)

Ha geldi ha gelecek derken sonunda merakla beklenen ''Gazete HaberTürk'' çıktı. Reklamlarıyla dikkat çeken ve ''Değişik gazete'' sloganıyla ilerleyen gazete, yayın hayatına 1 Mart'da başladı.

Kriz döneminde işten çıkarılan gazeteciler için önemli bir iş kapısı açıldığı için emeğe geçenlere teşekkür ediyoruz.

İlk baktığımızda ''Değişik'' sıfatını hakettiğini söyleyebiliriz. İlk ve son 2 sayfaları özel kağıda basılmış. Diğerleri aynı. 5 farklı ek var. Pazarları da 6 ek oluyor. Bakıldığında emek verildiği ve üzerinde çalışıldığı görülüyor.

Yalnız buna rağmen bazı problemler var. İlk göze çarpan reklamların abartısı. Bir gazete için olmazsa olmazdır reklam ama bu kadar çok olunca insanın okuma keyfini kısıtlayan bir unsur oluyor.

Gazetenin çizgisini epeydir merak ediyordum. Okuyunca gördüm ki pek tatmin edici bir durum yok ortada. Bir çizgisi yok. Her ne kadar Altaylı tarafsız olacaklarını bildirse de ilk 3 sayıdan benim edindiğim izlenim, Gazete HaberTürk'ün bir tepki gazetesi olduğu yönünde.

***

Yani, Sabah'ın el konuluşuna kızan, gazetesinin omurgasızlaştığını hisseden gazeteciler hemen girmişler gibi.

Hürriyet'ten çıkarılan Pakize Suda'nın ilk sayfaya kuruluşu da ilginç. Suda, belli bir okur kitlesine sahip olsa da yeri magazin sayfaları olabilirdi.

Nihal Bengisu Karaca'nın Zaman'dan ayrılıp bu gazeteye geçmesi de yine ilginç bir durum. Yaşar Nuri Öztürk hoca da hemen ''Allah İle Aldatmak'' serisine başlamış gazetede.

Haberler doyurucu görünmüyor. İçeriğinde iyi isimler olsa da köşe yazarı eksikliği göze çarpıyor. Kısa zamanda özellikle siyaset konusunda güçlü bir ismin gazeteye dahil edilmesi gerekiyor.

***

Gazete HaberTürk şu anda yer aldığı konum ve haber içerikleri itibariyle bana tarafsızlık kisvesine girmiş ''Alternatif yandaş medya'' olacağı gibi bir düşünce oluşturmuş durumda.

NTV'de beğeniyle takip ettiğim Yorum Farkı programında bu akşam Mehmet Barlas, Türkiye'de basın özgürlüğünün yokedildiğini söyleyen Emre Kongar'a cevaben yeni çıkan bir gazeteyi örnek vererek, ''Basın özgürlüğü olmasa yeni gazeteler çıkmaz'' dedi.

Barlas gibi olaylara farklı açılardan bakabilen bir gazeteci için uygun bir cevap. Mantığa da uyuyor. Şöyle bir düşünüyorsunuz. Evet, neden olmasın diyorsunuz ama o anda aklınızda bir kıvılcım daha çakıyor.

Bu iktidar yeni gazetelere karşı değil. Parti ve kişiler hakkındaki aleyhte yayınlara karşı. Yani bir Sabah, bir Zaman çizgisinde ilerleyeceksiniz değil 1, 100 tane de gazete de çıkartabilirsiniz. Meydan size serbest.

***

Toplarsak.. Daha ciddi bir giriş yapılabilirdi gazeteye.

Düşünün; gazetelerin boykot edildiği, aleyhte yazıp çizenlerin azarlandığı, aleyhteki medya gruplarına çeşitli hüllelerle ağır cezaların da geldiği bir dönemde gazete çıkartıyorsunuz. Bakıyoruz, ülkedeki basın özgürlüğüne konulmak istenen engellere dair pek bir şey yok.

Bu yüzden giriş daha farklı olabilir. Cumhuriyet gibi beyaz sayfayla çıkmak ya da baş sayfaya ciddi bir ''Baş yazı'' koymak, en azından safın belli olması açısından önemli olurdu.