Galatasaray bir "Ordu"yu yendi!

O kadar ilginç bir maç oynandı ki... Hepsini yazsak bir bloga sığmaz..

Galatasaray bir "Ordu"yu yendi.

Saha zeminini,

Şanssız gollerle 0-2 geri düşme dezavantajını ve moralsizliğini,

Hakemin "etki altında kalmayacağım" derken kendisinin etkisinde kalmasını..

Ama bence maçın ana fikri şu:

Sneijder solda oynamaz!

Akhisar ve Schalke maçlarından sonra aynı şeyi yazmıştık: Sneijder'i solda oynatacaksanız, o bölgede oynatabilecek daha ucuz oyuncular bulabilirdiniz. 

Sneijder'i solda kullanmak, onun yeteneklerine ihanettir.

Bu gece saçma sapan bir şekilde 2-0 geriye düşen Galatasaray'ı "takım gibi" oynatan (Akhisar maçında ortada oynatıldığı son 30 dakikada olduğu gibi) yine Sneijder'di. Orta sahada pas trafiğini yöneten, akıl dolu paslarla tehlike yaratan, üstüne çok şık bir golle maçın kilidini açan yine o oldu. 

Benim anlamadığım şu: Sneijder keşfedilmemiş genç bir oyuncu değildi ki.  Öyle olsa bir kaç mevkide denersiniz, anlarım. Adam 28 yaşında, bu saatten sonra ondan sağ bek de olmaz örneğin. Dünyada onun maksimum verimle oynadığı mevkiyi bilmeyen yok. Sneijder'in sola gömülmesi, Melo-Selçuk ve Drogba-Burak ikilisinden vazgeçemeyen Fatih Terim'in ona yer açmak için "icadı"ndan başka bir şey değildi.

Bu nedenle merak da ediyorum: Melo dönünce Fatih Terim Sneijder'i nerede oynatacak?

Bir cümle Drogba için:

Galatasaray'ın en eksik yönünü tamamladı. Topu ilerde tutabilen, o bölgeyi hallaç pamuğu gibi atan, uzun topları ceza alanı içinde göğsüyle indirebilen nadir bulunabilecek bir oyuncu. İnşallah sakatlık yaşamaz, alternatifi olmayan iki oyuncudan biri.

Diğeri kim deseniz cevap net: Muslera. Bakmayın siz onun yediği (hatta kendi kalesine attığı) gole. Az rastlanır bir şanssızlık yaşadı Muslera. Her maçta başına gelecek değil ya. 

Ben onu şöyle değerlendiriyorum: Büyük kaleciler maçı değiştirirler. 30. dakikada durum 1-0 iken kendisiyle karşı karşıya kalan Nizamettin'in vuruşunu çıkardığı an maçın kader anlarından birine imza atmış oldu Muslera. Bakmayın siz onun yediği (hatta kendi kalesine attığı) gole. 

Bir cümle de maçın hakemine:

Maç boyunca verdiği kritik kararlara bir şey demem. Yanlış görmüş, görememiş, bir an pozisyonu süzememiş veya kaçırmış olabilir. Ancak maç boyunca özellikle faul pozisyonlarında "etki altında kalmadığını göstermek" adına hemen hemen bütün takdir haklarını Orduspor'dan yana kullandı. 3 değil 5 değil! Bu da hem futbolcuları hem de taraftarı moralsizleştirdi.

Umarız diğer bütün maçları (!) böyle aynı standartta yönetirler.

Son cümle Galatasaray taraftarına.

Yazdıklarımı takip edenler bilirler, geçtiğimiz yıllarda başta ultrAslan olmak üzere Galatasaray taraftarını çok eleştirdim. Sanırım TT Arena'ya geçmek taraftarlara da iyi geldi. Tam olarak söylemek gerekirse:

Galatasaray taraftarı çağ atladı kardeşim!