Galatasaray'da yeni bir yıldız adayı...

Emre Çolak güzel bir teknikle serbest vuruştan golü bulduğunda herhalde bu maçı izleyen taraflı tarafsız hemen herkesin yüzünde bir tebessüm oluşmuştur. Sporun hangi branşında olursa olsun, genç bir oyuncunun sivrilmesi her zaman pozitif duygular yaratmıştır.

Arda da 2006 yılında Manisaspor’da kiralık forma giyerken sergilediği futbol ile göze batmıştı. Bugün Arda için o köprülerin altından çok sular akmış bir şekilde genç futbolcu arkadaşını ön plana çıkaran ağabey rolüne soyunuyor görüyoruz.

Penaltı olduğunda Galatasaraylılar bir an “acaba kim atacak” diye akıllarından bu soruyu geçirmişlerdir. Çünkü saha içinde penaltı vuruşu yapacak bir isim yoktu. Emre ise ihtimaller içinde adı en son anılacak futbolcuydu.

Sol ayağı ile gol vuruşunu yaparken belki de kaderini değiştiren bir anın içinde olduğunun farkında bile değildi heyecandan. Kuşkusuz penaltıdan çok daha gösterişli olanı ikinci golüydü. Enterasandır; serbest vuruşun olduğu bölgeden topa vuracak saha içindeki en doğru ayak da yine Emre’ydi. O olmasaydı Arda topun başına geçecek sağ ayağıyla çok daha farklı bir vuruş yapacak, belki de orta yapacaktır.

Açıkçası bu maçta akıllarda kalan en net olay Emre Çolak oldu.

Galatasaray’ın defans sorunu bu maçta da ilginç görüntüler verdi. Topal yine stoper oynadı. Ancak Servet ile birbirlerine hiç uymayan bir ikili oluyorlar.

Servet için bir paragraf açalım.

Fenerbahçe’ye gelene kadar bambaşka bir futbolcuydu Servet. İstanbul’a transfer olacağı belliydi. O yıllar Fenerbahçe genç futbolcuları topluyordu. Servet de bunların arasına katıldı. 2003 ile 2006 arasında formasını giydiği Fenerbahçe’de izlediğimiz Servet ise öncesiyle alakası bile yoktu. Fenerbahçe’nin yediği komik gollerin içinde hep onun adı vardı. Taraftar için ismi kabus gibiydi. Takımdan gittiğinde hiç kimse büyük bir kayıp görmüyordu. Yanılmıyorsam Fenerbahçe, Servet’i bedelsiz bırakmıştı.

Sivasspor macerası Servet Çetin’in yeniden doğuşuydu. Oynadığı futbol onu tekrardan İstanbul’a getirdi. Galatasaray’daki Servet’in de Fenerbahçe’dekiyle bir ilgisi yoktu. Kusursuz oynuyordu. Servet bu futboluyla sadece milli takıma kadar yükselmedi; adı Avrupa’nın önemli takımlarıyla birlikte anılmaya başladı. Servet bu sezon sanki Fenerbahçe’deki günlerine geri dönüş sinyalleri veriyor. Bugün de zayıf rakibinin forvetleri karşısında zorlanmakla kalmadı hatalar yaptı. Bu hataların nedeni Servet’ten mi kaynaklanıyor yoksa Galatasaray’ın bu sezon oynadığı taktikle mi ilgili cevaplandırması çok ince çizgidir.

Galatasaray’da bugün Barış Özbek de sivrilen futbolcular arasındaydı. Bol gollü sonucu getiren mücadelenin içindeydi. Rakip zayıf olunca Barış biraz daha ileriye çıkma cesareti buldu. Hatta ceza sahasının içinde oynadı diyebiliriz.

Kuşkusuz bu maçın biraz da hayal kırıklığı yaratan futbolcusu Nonda oldu.

Caner de kupa serisinin anahtar oyuncusu oldu.

Kupa maçları Fenerbahçe ve Galatasaray için doğru rotasyonlar yarattı. Türkiye bugün Emre Çolak ismiyle tanıştı. Bir diğer Emre Güngör haftalar sonra forma şansı yakaladı. Rijkaard fark açıldıktan sonra Ayhan yerine yanında oturttuğu bir alt yapı oyunsu daha oyuna sokabilirdi. Ama o Ayhan tercihini kullandı.

Galatasaray yıllardır her iki üç sene de bir altyapısından bir futbolcu çıkarıyor. Bunda da çok başarıyla isabet sağlıyorlar.

Maçın geneli için taktiksel bir yorum yapmak doğru olmaz.

Uzay Gökerman