Galatasaray'dan iftar menüsü: 4-1

Mübarek Ramazan ayı içerüsünde taa Gayserü diyarundan kalkup gelen sipor takımına ağızlara layık bir iftar sofrasıyle evsahipliği yapan Galatasaray sipor kulübümüzü tebrik ve takdir eylerük…

Fener medyası (deniz feneri değildir, sakın yanlış anlaşılmaya) “kardeşim o Netanyadır, bu ikinci sınıf takımdır, ben de atarım o kadar golü” diyordu ya. Bakalım bu maç için ne diyecekler…

Hepsini boş verelim de maçımıza bakalım. Hattızatında bu maç da bittiğine göre önümüzdeki maçlara bakalım. Bakalım bakmasına da bu maça dair iki laf etmezsek ayıp olur değil mi ama :)

Maç çok hızlı başladı. Her iki takımda oldukça tempolu başladı ancak ilk tehlikeli atak Kayserispordan geldi. Genelde beğenmediğimiz Sabri golü engelleyen başrol oyuncusuydu. Kayseri takımı Galatasaray’ı Galatasaray'ın taktiği ile vurmaya çalışıyordu sanırım. Maç başlar başlamaz “pres-tempo-atak” parolası ile saldırıya geçti. Galatasaray ilk dakikalarda bocalamadı dersek yalan olur, kısa bir bocalama devresinden sonra oyunda kontrol tamamen Galatasaray’a geçti.

İlk gol gelene değin zaten sağlı sollu bindirmeler ve hücum organizasyonları golün geleceğini müjdeler gibiydi. Milan Baroş açılış golü ile orucunu da bozmuş oluyordu adeta. Gol temizdi. Gördüğümüz kadarı ile tabi ki. Goldeki Arda Turan katkısı ise zaten yadsınamaz.

Golden sonra Galatasaray yine etkiliydi. Sahanın her yerinde etkin ve üstündü. Zaman zaman kalesinde ataklar oluyordu ve yine onlardan birisinde kornerden gelen topa Servet kontrolündeki Makukula kafayı vurdu ve golü attı. Makukula’yı bu gol kesmemiş olacak ki, birkaç dakika sonra yine bir kafa vuruşuyla topu ağlarla buluşturdu, ancak bu defa yanlış kaleye attı. Bu golden iki dakika önce ceza sahasında Kırkpınar sahalarında gördüğümüz manzaraları anımsatan bir görüntü vardı ki, bariz olan penaltıyı hakem veremedi. Böylelikle Milan Baroş’un sadece golcü değil bir karakucak güreşçisi olduğunu da öğrendik. Ama kötü güreşiyor, bu bir gerçek :))

2-1’den sonra Galatasaray tempoyu biraz düşürdü. Ancak yine de tamamen gevşeme olmadı. Devre sonunda aklımızda kalanlar; Arda Turan’ın yarım rövaşatası ve ardından Baroş’un golü, verilmeyen bir penaltı ve Makukula’nın birbirinden güzel iki golü…

İkinci yarıda Keita yerini Elano’ya bıraktı. Elano 62.dakikada belki de ayın golü seçilecek güzellikte bir gol atarak Ali Sami Yen’e selam gönderdi… 89.dakikada da Baroş gol perdesini açtığı gibi kapatmayı da bildi. İlk golü iftarlık iken ikincisi sahurluktu adeta :)

Maçın Üçlüsü: Arda Turan – Milan Baros – Elano
Maçın Süslüsü: Makukula
Maçın Mesajı: Bakmayın öyle laga-luga ettiklerine… Bu takım bu haliyle her takıma aynı tarifeyi uygular. Ha Netanya olmuş rakip ha başka bir takım, fark etmez…

Murat HACIOĞLU