Galatasaray-Sturm Graz maçından notlar ve arkaplan

"Beni gözünüzde büyütmeyin!"

Rijkaard oynadıkları oyunla gurur duyduğunu söylemiş. Graz beraberliğinden çok, Galatasaray için esas tehlike bu anlayış. Kornerden gol atamadığı maçları kazanamayan bir takımın hocası oynadıkları oyunla gurur duyuyorsa, Galatasaray en iyi ihtimalle şampiyon olur + hakem merkezli bu demeci, Rijkaard’ın bir bakıma: “beni gözünüzde büyütmeyin, ben de diğerleri gibiyim” mesajı verdiği anlamına gelebilir; bu nedenle yeni bir Avrupa başarısı için iyimser olmayı gerektirecek bir durum şu an için görünmüyor. Galatasaray’ın Graz karşısında pozisyona girmesi iyi oynadığı anlamına gelmiyor. Graz oyuncularının maliyetlerine, kariyerlerine bir bakın, Galatasaray oyuncularına bir bakın. Graz, Gordon’un takımı. Galatasaray tabi ki pozisyona girecek. Rijkaard’dan beklenen, takıma oyun öğretmesi; takımın oynadığı oyunda, geçen seneki takımın oynadığı oyundan farklı bir yan yok. Skorların farklı olması korner ve zaman zaman yaşanan Keita etkinliği.

Rijkard'ın "plan"ı

Graz, ilk yarıyı 0-0 bitirmeye uğraş verirken kendisinde beklemediği bir anda öne geçti; savunmalarından hızlı ve etkili çıktılar. Galatasaray’ın Kasımpaşa’dan bile gol yediğini dikkate aldığımızda buna şaşmamak gerekir. Galatasaray’a “Sürprizci Abi”nin takımı dışındaki her takım gol attı. İkinci yarı gol gecikince Rijkaard, orta sahadan bir oyuncu çıkardı, hücuma bir oyuncu aldı. Ayhan yerine Kewell. Yenik durumda olunması, onu böyle bir değişikliğe itmiş olmalı. Eskişehirspor maçında oyun berabere sürerken bu tip bir değişikliği seçmemişti. Değişiklikten kısa bir süre sonra gol geldi; bu nedenle yaptığı değişiklikten pişmanlık duymuş olabilir; çünkü, orta saha direncinin düşmesi, buna niyeti olmadığı halde Graz’ın Galatasaray’ın üzerine kolay gelmesini sağladı. Baros’un yerine Nonda, Topal’ın yerine Sarp’ı alması yine eleştirilebilir. “Santrafor çıkardı, santrafor aldı, ön libero çıkardı, ön libero aldı” diye. Oyuncu tipinde değişiklik nasıl yeni bir plansa, yeni bir oyuncu da yeni bir plandır; hatta planında ısrar da bir plandır. Adam, takımı ile ilgili bir analiz yapmış; 90 dakika bu analizine güvenip takımının belirli bir oyunu oynamasını istiyor. Skor her aleyhte olduğunda oyuncu tiplerinde değişiklik yapması kendi oyun anlayışına duyduğu güvensizliğe yönelik bir işaret olacaktır; bu nedenle yorulan oyuncunun yerine aynı oyuncunun dirisini alması da bir plan olarak görülmeli. Plan uzun vadede oyun alışkanlığı kazanmış olan bir kadro yaratma planını da içeriyor olabilir.

Sarp gol atıyor

Ayhan, Sarp’tan daha yumuşak olabilir; ama Sarp “gol atıyor”; varlığı bu nedenle önemli. İlk yarıda Elano’nun kaçırdığı pozisyonda oyuncuda kendine güven eksikliği gözlemledim; gol kaçar ama kaçan gol pozisyonunun şekli, beni böyle düşünmeye yönlendirdi. Güven sorununun nedeni kendisinden beklentilerin yüksek olması olabilir; bu, bir baskıya neden olabilir. Baskı, Rijkaard’ın oyuncuya yeterince güvenmemesinin bir sonucu da olabilir; sadece yedek kalması değil, Panathinaikos maçı sonrası Rijkard’ın, Arda’yı yorgun olduğu için oynatmadığı demeci hocasının ona yeterince güvenmediğini yansıtıyor. Gerçek öyle olmayabilir; ama yansıyan bu. Kendisine yeterince güvenilmediği hissi de, bir oyuncuda kendini artı kanıtlama ihtiyacına, dolayısıyla baskı doğuran bir algıya yol açabilir. Hücumcular kaliteli; ama bu üretken oyun için yetmiyor. Gordon’un takımı karşısında bile, savunma oyuncularını hataya zorlayacak baskılı bir oyun göremiyoruz; oyun ön bölgede oynanınca baskılı oynandığı sanılıyor; ama oyun Graz'ın istediği oyun. Türkiye, Ukrayna’yla oynadığı bir maçta, topa rakipten çok daha fazla sahip olmuş, oyunun büyük bölümünü rakip yarı sahada oynamıştı. Yani baskılıydı! Maç 3-0 Ukrayna lehine sonuçlanmıştı. Baskı, kontrol edenindir. Bu, Graz maçından yola çıkarak yapılan bir yorum olsa da Graz maçına ilişkin bir yorum değil. Graz oyunu kontrol etti denilemez; ama Galatasary'ın da gerçek bir baskı uyguladığını söylemek güç. Her maç gol yenmesinde savunma oyuncularının zayıflığı bir etken; ama esas etken, forvet karakterli oyuncu fazlalığı; başka bir deyişe kaliteli orta saha oyuncusu eksikliği. Selçuk(TS) ve Djikuzu gibi iki oyuncusu olsa Galatasaray çok etkili futbol oynayan bir takım olurdu.

futbolteknik@hotmail.com