Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '07

 
Kategori
Felsefe
 

Gazel

Gazel
 

Kelimelerle yazılmış bir gazel yapmak istedim hayata. Bütün harflerin akordunu vermekle başladım işe. Bu hayat mektubunu okurken sen; ilk birkaç satırından sonra kendiliğinden kapamalısın gözlerini… Harflerin oluşturduğu tını, aşkın bilgeliğinde gazelleşirken, tanıdık bir melodi çağlayarak devam etmeli, hayatı anlatmaya…

Yüreğimin sahilinde oturuyorum şu an. Liseliler kırmış okulu. Sevgililer el ele geziyor. Harici umurlarında değil. Sadece birbirlerine dahiller. Birbirlerinin denizinde boğuluyorlar.

Ben. Yıllarca gördükçe bu manzarayı, çifte belikli bir hayatı hatırlarım hep. Acı çekerim. Yıllar sonra, o çocukların da acı çekeceğini bilmek arttırır acılarımı. Acıların artması acı değildir ama… Sadece güzeldir. Artan acıların varsa eğer, yaşadığın her şeyi ama her şeyi, dahili yaşamışsın demektir. Dahili yaşayanlar ise ölünce kuş olurlar belki. Bilmem… Belki de balık olurlar… Ama ‘ölü’ olmazlar.

Benim palmiye ağacı olasım gelir.

Sen. Sevgili hayat, gölgemdeki yeşillik ol. Sonra söğüt ağacı oluruz. Sular kandırır bizi. Kanmak da acıdır değil mi? Dahili olan her şey acı olmak zorunda mıdır?

Aşk, kanmaktan gelir. Kanan insanlar ‘hayat’ yapmıştır dünyayı. Sonra da… Böyle işte… Sonrası olmaz… Dönüp duracağız. Hayatız biz…


Dip not: Evrenin insanlarıdır, yıldızlar ve gezegenler. Sonsuzdaki köyler, kasabalar, şehirler ve ülkeler, ışıkların bir araya gelmesiyle oluşur. İçimizdeki tüm kozmik birikim biz henüz ete, kemiğe bürünmeden ışıldar. O yüzden birer yıldızızdır hepimiz.

 
Toplam blog
: 153
: 1481
Kayıt tarihi
: 16.09.06
 
 

Tıka basa dolu bir adam değilim. Balığı gördüysem derine inerim. Uzun süre gölgede kalamam. Okuru..