Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '09

 
Kategori
Siyaset
 

Gazetecilik Hasan Cemal’in yaptığıdır

Gazetecilik Hasan Cemal’in yaptığıdır
 

Hasan Cemal’in “Kuzey Irak Notları” yazı dizisini ilgiyle okuyorum. Kürt ve PKK sorununun kaynağında hem coğrafyayı dolaşıyor hem de konunun muhataplarıyla görüşüp birinci ağızdan edindiği bilgileri Milliyet okurlarıyla paylaşıyor.

65 yaşında bir adam… 40 yıllık gazeteci… Muhabirlikten tut genel yayın yönetmenliğine kadar gazeteciliğin her dalında başarıyla çalışmış, sayısız habere, röportaja, söyleşiye, köşe yazısına imza atmış, tuğla kalınlığında kitaplar yazmış, kendini mesleğine adamış bir meslek tutkunu… Yaşıtları ve mevkidaşlarının çoğu gazetecilik heyecanını yitirip bir köşeye çekilmiş ya da işgal ettikleri köşelerde sade suya tirit yazılarla günü kurtarmaya çabalarken o bu yaşında dağ bayır demeden haber peşinde koşuyor.

Mesleği uğruna Cumhurbaşkanının, Başbakanın uçağına da biniyor, Kandil Dağında PKK lideri Murat Karayılan’ın çadırına da konuk oluyor. Masasında oturup ya da lüks restoran, otel gezerek gazetecilik yapmıyor. Haber neredeyse, gerçek hangi taşın altında, hangi zihnin kıvrımlarındaysa oraya gidiyor. Kendi gözüyle görüp kalemiyle aktarıyor. Yeri geldiğinde elbette kendi yorumunu da yapıyor; ancak haberi ve yorumu bir birinden ayırarak; gerçeği çarpıtmadan, haberine ideolojik saplantıları bulaştırmadan, önyargılı davranmadan…

Aslında tüm gazetecilere bir ders veriyor Hasan Cemal… Stajyer muhabirinden meslekte 60-70 yılını doldurmuş olanına kadar tüm meslektaşlarına… Gazetecilik Hasan Cemal’in yaptığıdır. Gazetecinin asıl ve en önemli işi budur; haberin ve gerçeğin peşinde koşup edindiği haberi en yalın biçimiyle okuruna aktarmak… Başka da bir şey değildir gazetecilik.

Mesela darbecilik değildir; iktidar şakşakçılığı değildir; ihale takipçiliği değildir; dedikodu yazarlığı değildir; cuntacılarla hemhal olup onlara akıl hocalığı yapmak değildir; psikolojik savaş gönüllüsü olmak değildir; halka, kendi okuruna küfretmek değildir; evine, plazaların sterilize odalarına kapanarak televizyonda izlediği haberlere bakıp alt alta sıraladığı on beş yirmi satırı köşe yazısı diye kakalamak değildir; Nişantaşı, Cihangir, Bebek kafelerinde sandalye çürütüp dedikodu yaparak vakit öldürmek değildir; haber kaynağıyla gazeteci-kaynak ilişkisini işbirliğine, suç ortaklığına dönüştürmek değildir; hükümete keskin muhalif olup asıl iktidar odaklarına tek laf etmeyi aklına bile getirmemek değildir gazetecilik…

Gazeteciliğin temeli Hasan Cemal’in yaptığıdır. Bir doktorun esas işinin hasta bakması, bir pilotun asıl görevinin ona teslim edilen uçağı düşürmeden uçurup indirmesi gibi bir şey…

Hasan Cemal fikirlerine katılırsınız katılmazsınız başka mesele ama onun işini sevip saygı duyan ve mesleğinin gereğini yerine getiren bir gazeteci olduğunu inkâr edemezsiniz. Yaşıtı veya kendisinden daha genç meslektaşları evlerinde, plazaların spor salonlarında yürüme bandında göbek eritmeye çalışırken Hasan Cemal işine duyduğu saygı yüzünden Kandil Dağına tırmanıyor. Haberi ikinci elden öğrenip ahkâm kesmeye kalkışmıyor, bizzat haberin kaynağına gidiyor. Onunla yüzleşiyor, onunla yaşıyor. Bu yüzden de açık fikirli, komplekssiz, önyargısız, angajmansız bir entelektüel – gazeteci- yazar olmayı başarabiliyor. Tam da bu yüzden, gazetecilikten ekmek yediği halde gazete okuruna küfreden tapon gazeteciler Hasan Cemal’i sevmez. Sevmesinler, biz severiz. Biz, yani gazete okurları…

Hasan Cemal’in yaptığı tüm meslektaşlarına ders olmalı; özellikle de “bidon kafa”, “göbeğini kaşıyan adam” müelliflerine ve cuntacılığı gazetecilik diye yutturmaya çalışan eski gazetesinin yöneticilerine…

...

Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 735 kez görüntülenmiştir

 
Toplam blog
: 431
: 3853
Kayıt tarihi
: 30.06.06
 
 

Anahtar kelimeler: Antep, İstanbul, Haziran, İkizler, Beşiktaş, MÜ İletişim Fakültesi, Gazetecilik. ..