Gazetede resmi çıkan adam olmak da zor!!

Vay başımıza gelenler. Cumartesi gününden bu yana telefonum susmuyor. Sebebi, Cumartesi günü Değişim Gazetesinin ikinci sayfasında, tam benim köşe yazısının altında, yayımlanan haber ve o kocaman resim.

“ Gülcü gel bizde yaz ” Fotoğraf çekilirken başıma bunların geleceğini bilseydim. Dört milyona kıyıp sakal tıraşı olurdum bir kere. Saçları da arkaya doğru jölelerdim. Öyle kocaman bir fotoğrafın gazetede çıkacağını bilsem valla o gün takım elbise bile giyerdim .. Çok hazırlıksız yakalandım çok. İnsan sıkılıyor. Berduş haline.

Cumartesi Maxi’ de oturuyorum. Orta yaşlı bir çift, Bizim gazetede masanın üzerinde, resmin olduğu sayfa açık. İnsanlar bir bana bakıyor, bir resme. “ O bu ” diyor adam Karısı diyor ki “ o değil ” . Adam “ buz gibi o ” diyor. Bakıyorum olacak gibi değil, ikisine birden gülümsüyorum. Onlarda bana gülümsüyor. Öyle çok atak bir adam değilimdir ama bu, sünepe olduğum anlamına da gelmiyor. Yanlarına gidiyorum. “ Değişimi okur musunuz? ” diye soruyorum Yok diyorlar ilk defa gördük, Çerkezköyken geliyoruz da, birisi masanın üzerinde bırakıp gitmiş gazeteyi Sizin resmi gazetede görünce, aklımıza takıldı.“ Vay be ” diyorum içimden medyanın gücüne bak! “Hangi dergiye gidiyorsunuz?

Bakıyorum masa bereketli, oturursam kahve falanda ısmarlayacaklar belli. Siz hangi dergiyi takip ediyorsunuz. “ Hiçbir tanesini ” Hangi gazeteyi okuyorsunuz “ Eskiden Hürriyet alırdık ama bu televizyon kanalları çoğaldığından beri gazetede almıyoruz. Nasıl olsa aynı şeyler ”

Adamla karısı deplasmanda “ bizde iyi kötü ev sahibi takım sayılırız ” diye düşünüyorum, Onların bir şey içer misiniz? Diye soracakları yok ben sorayım bari diyorum. Soruyorum. Kadın hiçbir şey istemediğini, adam karnının aç olmasına rağmen bir sade kahve içebileceğini söylüyor.. Siparişleri almaya gidiyorum Döndüğüm de kadın masadan kalkıp gittiğini görüyorum. Muhabbet sarmadı demek. Gazetede koskocaman resmi çıkan ünlü biri ile oturuyor, üstelik bu adam ona bir şey içer misiniz diye soruyor. Onun umuru olmuyor. Neyse, Kahvenin yanında bir sigara telliyorum adamada “ ne iş yaptığını soruyorum ”. Bir yıldır işsizmiş.

Bakarmısınız bendeki kısmete onca varlıklı insanın oturduğu masa varken, kendim gibi gariban insanların arasına düştüm. Sigarayı yaktım, anlatıyorum ama benim sigara paketi adamı adeta hipnotize etti. Melül melül bakıyor.“ Kusura bakmayın diyorum, ikram etmedim ” sigara paketini ona doğru tutuyorum ve o an bir rekora şahit oluyorum. Sigara paketinin içinden, en hızlı sigara çekme rekoru. Süre; Kaşla göz arası. “ Ethem ” rekorun sahibinin adı, bu günden sora cıva Ethem. Sigarayı ciğerlerinin en kuytu köşelerine kadar çekiyor. “ Hay Allah razı olsun be Gülcü kardeş ”.Bak gazetede resmini görmesek tanışamayacaktık.

Aslında hastalığından dolayı sigara içmesi yasakmış, hazır yenge kendini alışverişin büyüsüne kaptırmışken, fırsattan istifade edeyim diyor.Çerkezköy’den Ethem’le yaklaşık 45 dakika oturuyoruz. Ha bire insanların ne kadar fırsatçı, riyakâr olduğunu anlatıyor.En son da iş konusunda yardımcı olup olamayacağımı soruyor.E- mail adresimi verip Cv sini atmasını istiyorum. Masadan tokalaşıp ayrılıyorum.Merdivenlere doğru yürürken de düşünüyorum.

Gazetede resmi çıkan adam olmakta zor!!