Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Kasım '09

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Gaziantep

Gaziantep
 

Sevgili Blogdaşlarım;

Gaziantep'li olmak ''Enteb'liyik eğam''la başlar, ''yuurum''la devam eder...:))

Antep'i anlatmaya harikulade şivesiyle başlamak geldi içimden, o kadar güzel şivesi var ki. Bu şiveyi konuşan insanlarla bir arada sohbetin tadını çıkartırsınız. Yormayan, anlaşılır cümlerlerle, deyimlerle örülü muhabbet dünyasına dalarsınız.. Duymadığınız, yaşam tecrübesinden süzülmüş bir sürü hikmetli deyim keşfedersiniz..

Antepli çok çalışkan ve üretkendir, adeta sporcu hırsıyla ticaret ve üretim yapar. Parası olmayan insanların fabrika kurma cesaretine, çılgınlığına sahip olduklarını biliyorum. 1993' lerde 1nci organize sanayi bölgesi vardı, ikinci organize sanayi bölgesinini altyapısı henüz bitmişti. 2004' lerde gittiğimde beşinci organize sanayi bölgesinin dolduğunu söylediler. Şehrin içine serpiştirilmiş imalathaneleri saymıyorum.

Antep sadece çalışan şehir değil sosyal yaşamda olabildiğince hareketlidir, Pazar günleri sanırsınız ki Dülük baba yanıyor, abartmıyorum aynı anda onbinlerce kebap ocağı tüter..:) Sosyal yaşamlarının 'kebap yellemek'den ibaret olduğunu düşünürseniz komik olursunuz..:))

Birde bağ evi kültürü var, bağ evi dediklerinde mütevazi bahçe evleri diye düşünmüştüm, gördüğümde şaşırdım! Ne bağ evi adı konulmamış konaklar.:))Öylesine mütevazidirler ki mesela bu bina senin mi?' eğam' diye sorduğunda tebessümle 'Allah'ın mülkünde kiracıyık eğam' derler. Benim diye atlamazlar, gürlemezler. Varlığı, gücü şımarmadan sindirdiklerine bir çok kere tanık oldum.

Yine tanıklık yaptığım bir güzel yanları'da seviye kazanmış yardım severlikleri.. Organize sanayi bölgesinde görevli olduğum dönemde yardımlaşma, paylaşmayı gelenekleştirdikleri gördüm, mutlu oldum.. Her sanayicinin mutlaka bir yardımlaşma geleneği vardı..

Vefalıdırlar, misafire hizmet etmeyi severler Antep'den ayrıldıkdan sonra yıllarca her gitiiğim yere tebsi'lerle'imam usta'nın baklavasını gönderdiler hemde ne zorluklarla..:)

Ya mutfağı!

Değerli okuyanlar; İddia ederek söylüyorum ki Gaziantep mutfağı on numara.. Tatlılar on numara, acılar on numara, Hamur işleri on numara, Kebap on numara birde mükemmel servisleri, sunuşları var ki.. Antep'den ayrıldıktan sonra öyle her sofrayı, servisi beğenmez oldum.:)) Deniz olsaydı eminim balığında hakkını verirlerdi.

Elbette Diyarbakır' da Selim amca'nın kaburga dolmasın'dan Çayeli'nde Hüsrev ustanın kuru fasülyesin'den, Erzurum'da Hasan Usta'nın Cağ kebabından, Karadeniz'in barbunundan, Akdeniz'in orfoz (grida) dan bahsetmeden, bunları hatırlamadan olmaz.:)

Girdik boğaz mezuna çıkamıyorum, kısa kesip çıkayım bari. Hatırlamadığım, yazamadığım diğer yörele yemekleri kusuruma bakmasın lütfen.:)

Değerli Arkadaşlar;

Gaziantep hakikaten büyük zenginiklere sahip, bilerek bahsetmediğim o denli çok şey kaldı ki.

Mesala; fıstığıdan bahsetmedik, Alleben deresinden anlatmadık, Şahinbeyden, Karayılandan, Dülük baba'dan, İslahiye'nin üzümünden konuşmadık. Zeugma mozaikleriden, Yemenicilerden, Sedefcilerden, Bakırcılardan söz etmedik ve daha bir çok şeyden dem vurmadık..

Ama lütfen! Eğer Gaziantep'e gitmediyseniz bir hafta on gün ayırıp Antep'i gezerseniz neden Evliya Çelebi tarzında överek anlatığım konusunda sanırım bana hak verirsiniz.:)

Tüm Antep'li dostlarıma ve siz okuyanlara selamlarımı, sevgileri iletiyorum...

 
Toplam blog
: 18
: 1436
Kayıt tarihi
: 14.03.09
 
 

............ ..