Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mayıs '10

 
Kategori
Şiir
 

Gaziantepli şair Ahmet Ayaz ve şiirleri

Gaziantepli şair Ahmet Ayaz ve şiirleri
 

Kır çiçeklerinin

Alı moruna karışmış yine

Hala bahar yağmuru başımızda

Unutmak zor seni

Muhabbet saklı bulgur aşımızda

Nihavent şarkılarda

Sevdaya soyunan

Bir dişi taysın

Sana bakıyorum

Şahlanıp şaha kalkıyorum

Bir bayram sabahında…

( Bir Bayram Sabahında, s. 27 )

Bu özgün, lirik dizeleri Gaziantep’ten bana imzalı olarak gönderilen şair Ahmet Ayaz’ın “ DOĞDUĞUM GÜNDEN BERİ “ adını taşıyan şiirler kitabından alıntı yaparak sizlere merhaba diyorum. Ahmet Ayaz , yiğitlerin, şairlerin ve yazarların harman olduğu yerden yani Gaziler şehri Gaziantep’ten geliyor. Milli mücadele tarihimizde ve Kurtuluş Savaşımızda Güneydoğu’da Gazianteplilerin vermiş oldukları kahramanlıkları burada anlatmaya gerek var mıdır? Antepli Şahin Beyleri unutmamak gerekir.. Gaziantep güzel ve yiğit insanların yurdudur. Gazilik unvanını alnının akıyla almışlardır.

Gaziantepli şair Ahmet Ayaz’ın şiirlerini daha önce çeşitli sanat ve kültür dergilerinde, sanat sayfası çıkaran günlük gazetelerde ve çeşitli seçkilerde okuma olanağını bulmuştum. Bu kez de bana imzalı olarak armağan ettiği “ Doğduğum Gündenberi “ ( şiirler ) , kitabından daha yakından tanımaya başladım. Birkaç gündür bu değerli şiir kitabını döne döne okuyorum. Adını verdiğimi kitabı birde, ünlü şair rahmetli Ahmet Tufan ŞENTÜRK adına hazırlanan 2007 yılı Türk Şiirine Hizmet Jüri Özel Ödülü’ne de layık görülmüştür.

Kitap tertemiz bir baskı ve düzenli bir mizanpajla Gaziantep’te Çağrı Kitapevi yayınevi ve Damla matbaasında günışığına çıkarılmıştır. Eserin üçüncü baskısı Temmuz 2009’de gerçekleşmiş olup 230 sayfadan ibarettir. Kitabı incelediğimizde Ahmet Ayaz iki türde de şiirlerini yazıyor. Serbest ve hece vezinli ve ölçülü şiirleri çoğunluktadır. İki türde de başarılı olduğunu görmek olasıdır. Serbest olarak kaleme aldığı şu dizeleri nedenli açık ve manidardır:

Âdem babamız Havva anamıza,

Nedir bu saplanan süngü beşiğe,

Dilimiz ve dinimiz farklı ise

İnsan olmamız yetmiyor mu?

Kardeşliğe…

( Dünya Halkına Çağrı / s. 04 ) ,

Okuduğumuz dizelerde olduğu gibi şairimiz Ahmet Ayaz, bütün dünya halklarına sesleniyor, savaştan, adam öldürmekten tiksiniyor, barıştan yana ve kardeşçe geçinmeği istiyor. Toplumsal ve sosyal bir yaraya parmak basıyor. Şiirin, her şaire göre ayrı bir tanımı vardır. Bir başka yazımda da şöyle vurgulamıştım:

Dünyada ne kadar şair varsa, bir o kadar şiirin tanımı vardır demiştim. Şair Ahmet Ayaz “ Şiir bir okyanustur” diyerek şiir konusunda şunları yazıyor:

Şiir bir okyanustur

Bulunmaz dibi Ben ise bir balık gibi

Bazen destursuz

Bazen de Yunus’ça

Ve Yunus’un suyunda

Boğulup kaldım…

( s. 05 ).

Şeklinde şiirinin tanımını veriyor. Ahmet Ayaz kendine özgü şiirinin tanımı verirken ünlü şairlerimizden de bazı örnek tanımları örnek olarak sunuyor, İşte bunlardan birkaçı:

Behçet Necatigil: ….Şiir bir yaşantıdır, bize el koymuş;içimizde taş gibi oturmuş olayları, olguları biçimlere, kalıplara dökme işidir.Şiir bir sorun, . Bir durum üzerinde ölçülü konuşan, susunca da bizim düşünmemizi bekleyen bir olgunluktur.

Ahmet Hamdi Tanpınar:… Şiir Ben’in peşindedir. Ama o Ben, “ ben değilim, artık. Benim bir halimdir şiir. O da etrafını verir, ama “ Ben”im vasıtamla ve bende olacak. Çünkü gerçekten bitmiş bir şiirde “ ben” yoktur.

Cahit Sıtkı Tarancı ise şiir için şunları söylüyor: …..Her vakit söylediğim gibi, şiir nihayet dil ve kelime işidir. Duygular, fikirler, buluşlar filen sonra gelir. Yahya Kemal Bunu anlamış, fakat gücü yetmediği için sesle iktifaya (yetinmeye) mecbur kalmıştır.

Gaziantepli Şair Ahmet Ayaz’ın şiirlerini incelediğinde hemen hemen her konuda ustalıkla kalemini oynatmıştır. Sözcüklerin (kelimelerin) yerli yerine kullanmasını bilmiştir. İster serbest ve isterse ölçülü, hece vezinli, kafiyeli ( uyaklı) şiirlerde halk şiirimizin geleneğine uygun olarak şiirler kaleme aldığını görüyoruz. “ İşte şiirimi yazdım, burada bitti” demiyor. Sözcüklerle adeta dans eder gibi şiirlerini ince ve zarif olarak ortaya koyuyor.

Doğrusunu söylemek gerekirse A.Ayaz’ın şiirlerinde bir edebi sanat ve şiir kültürünün yoğun olduğunu görmek olasıdır, işte “ GÖR BENİ “ adını taşıyan şiirinden iki dörtlük:

Şiir diye yazılan her nesnenin

Hece hece özlerinde gör beni

Aşka dair yapılan her bestenin

Duygu yüklü sözlerinde gör beni.

*** ***

Araştırdım yordamı da, yolu da

Yak yaratmış benim gibi kulu da

Köroğlu’nu bulamadım Bolu’da

Çamlıbel’in düzlerinde gör beni.

( Gör Beni. s.128 ).

Kitabın son sayfalarında ve arka kapağında daha önce şair Ahmet Ayaz için yazılanlara ve hakkında söylenenlere kısa kısa birer cümle halinde yer verilmiştir. Buda Ahmet Ayazı ve şiirleri hakkında bazı fikirler verme bakımında önemlidir. Bunlar arasında tanıdığım isimlerde vardır. Tamer Abuşoğlu, Dr. Abdülkadir Tanrıverdi, Prof. Dr. Erdal Ceylan, Abdurrahim Karakoç, Mustafa Ceylan, Mehmet Nacar. Mehmet Karay Sabit İnce, Mehmet Zeki Akdağ, Reşit Güngör Kalkan ve Ertuğrul Karakoç gibi değerli imzaları görüyoruz.

Ahmet Ayaz’ın 1993 yılından bu yana şiir, araştırma, inceleme, ve deneme gibi konularda bu güne değin 13 kitaba imza attığını görüyoruz. Ayrıca sanat, kültür ve edebiyat vadisinde ağır ağır yol alırken birçok ödül aldığını da öğrenmiş bulunuyoruz. Yine “ ASKER’İN TÜRKÜSÜ^isimli şiiri 1995 tarihinde Tuğgeneral Zafer ÖZKAN tarafından bestelenerek 10. Piyade Marşı olarak askeri ocaklarda okunduğunu öğreniyoruz bu kitabın içeriğinden.

Bu açıdan da içtenlikle kutladığımızı belirtmek isteriz. Sözü uzattık galiba. Gaziantepli şair Ahmet Ayaz, şiiri kolaya almıyor, Şiirini ortaya koymaya, sergilemeye çalışırken ince eleyip sık dokuyor. “Doğduğum Gündenberi” adını taşıyan şiirler kitabında acılarını, özlemlerini, sevgileri, aşklarını, hayallerini, düşlerini içinde yaşadığı toplumun sosyal ve toplumsal sorunlarını bir sanatçı ve şair gözüyle irdeleyip tertemiz bir Türkçe ile akıcı, yalın ve duru bir Türkçe ile şiirlerini kaleme almıştır.

Beni en çok sevindiren bir başka konu; ağdalı sözcüklere, anlaşılmayan kelimelere asla iltifat etmemiştir. Yaşayan Türkçe’ den yana olduğunu görüyorum. Şair Ahmet Ayaz’ı candan kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.

Meraklısı İçin: Ahmet Ayaz:0542.761.74.25

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..