Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Nisan '11

 
Kategori
Üniversiteler
 

Gaziosmanpaşa Üniv İşletme 3. sınıf( iö)Öğrencilerinin sorularını cevaplarken..

Gaziosmanpaşa Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme 3. sınıf İkinci Öğretim Öğrencilerine hocaları Yard. Doç.Dr Yusuf Temur’un daveti ile bir sunum yapmıştım ve orada cevapladığım soruları bir de burada cevaplayalım dedim. Öğrenciler soruları memleketleri ve cevaplarımı sizinle paylaşmaktan memnunluk duydum.

SORU- Neden Recep yazıcıoğlu’nun hayatını yazdınız ? Recep Yazıcıoğlu’nun sizin için önemi nedir ? (Burcu AKÇİN- ARTVİN )

CEVAP- Recep yazıcıoğlu Tokat valisi iken ben gene köşeler yazmaktaydım ve bizi her zaman takdir eden, Üniversite kazanınca burs veren kendisi de yazna ve yazana karşı büyük sempatisi olan insandı ve bu bende büyük iz bıraktı ve onun çalışmalarını siz gençlere anlatmanın büyük bir görev olduğuna inanarak bu kitabı şevkle heyecanla yazdım ve gelecek nesillere sizlere armağan ettim umarım bu kitap Recep Yazıcıoğlu ‘nu sizlere sevdirir.

SORU- Kitap okuyarak kendimizi geliştirebiliriz. Peki insanın kendini geliştirebilmesi için daha farklı neler yapmalıdır? Kişisel Gelişim dergilerinden hangilerini öneriyorsunuz ? (Merve Bulut_ Elazığ)

CEVAP- Okumanın yanında okulunuzdaki tüm sosyal geliştirici etkinliklere katılmanız ve gelişmiş , sizi etkileyen ve sorularınıza içten samimi cevaplar veren insanlarla muhatap olmanız onlarla iletişiminizi geliştirmeniz halinde gelişiminiz devamlı ve verimli olur ama devamlı olarak faydalanmanız dileğiyle.

Ben Kişisel gelişim dergisi önermeyeceğim onu siz seçecek ve siz okuyacaksınız hangisinin faydalı olduğuna da siz bakacaksınız.

SORU- Yaşadığımız toplumu bir orman olarak düşünürsek topluma yön veren olgunun ormanın içindeki farklı türden bit ki mi ağaçlar mı ? yoksa ormanı sahiplenenlerin mi yönlendirdiğini düşünüyorsunuz ? (Alp Yıldırım-Gaziantep)

CEVAP-Ormanı sahiplenenler orasını bağ da dağ da yapabilir ve ne kadar çorak ormana sahip olursak orasının sahipleri orayı güzel ormanda yapabilir ya da yetişmiş ağaçları keserek çorak da yapabilir ama insanlar o ormanın sahiplerine direnirse tepki gösterirse kolay kolay ormanın sahipleri orasını çorak bırakamaz bence sizler gelişmeye bakmalısınız . Okuyarak dinleyerek ve sorarak öğrenerek

SORU- Hayatta ne tür zorluklarla karşılaştınız ? Karşılaştığınız zorluklarla nasıl başa çıktınız ? Hiç sizi yıldıran ve sizin yılmadığınız olay oldu mu ? (Nadide Üncü- Kayseri)

CEVAP- Hayatta başarınız varsa insanlar sizi 2 kİşi desteklerse 98 kişi engel olmaya çalışırlar . Belki de o 2 kişi de sizi açıkça engelleyemeyen ama gizli engelleyen insanlardır . Buna rağmen sizler yılmadan engelleri aşmak ve başarıya ulaşmak ile görevlisiniz ve bu okuyarak okuduklarınızı anlayarak ve hayata uygulayarak olacak . Beni hayatt5a engel olmaya çalışan çok insan vardı ama ben gene de zorlukları aşmayı bildim ve var olma mücadelemiz her zaman devam etmektedir.

SORU- İnsanlar daha dinlemeyi bilmiyor ki, okumaya alışsınlar. İnsanlara dinleme alışkanlığı kazandırmak için ne tavsiye edersiniz ( Tuncer GÜREL-İstanbul)

CEVAP- Dinleme, güzel şeyleri anlatan insanlar ile arkadaş olmak ve yaşa başa bakmadan onların yanına giderek güzellikleri dinlemek ile başlar ve insan ne dinlerse onu hayatına uygular güzel şeyler dinleyen güzel düşünmeye başlar sizde okulunuzda çevrenizde güzellikleri anlatan insanları araştırarak onların yanına giderek onlardan güzellikleri kapmaya ve arkadaşlarınızı da onlarla tanıştırmaya çalışırsanız hem siz hem çevreniz güzelliklere sahip olurlar.

SORU- İnsanları okuma ve araştırma konusunda bilgilendirme , yönlendirme ve teşvik etmede gerekli olan çalışmalar yapılıyor mu?

Sizce bu çalışmalar yeterli mi? Siz böyle bir çalışma yapacak olsanız nasıl bir yol izlerdiniz ( Ahmet Kürşat Aşık-Adana)

CEVAP- Bu konuda hocalarınız ve kütüphanelerde bilinçli okumayı seven insanlar öğrencileri teşvik etmekte ama siz onlardan kaçarsanız , böyle yerleri araştırmazsanız, farkına vardığınız zamanda gidip orada araştırma yapmazsanız bilemezsiniz ki. Araştırsanız Tokat’ta sizi araştırmaya sevk edecek o kadar kişi ve kurum var ki. Şaşarsınız.

Bunlar yeterli olup olmaması faydalanana bağlı siz faydalanırsanız o güzellikleri görürseniz arz da artacak ama siz fark etmezseniz yok sanırsınız araştırma ve incelemenin önemi burada ortaya çıkmakta işte .

Ben olsam kütüphaneleri ziyaret eder, ilgilenen memurlar ile sohbet eder, onlardan faydalanmaya bakardım ve onları arkadaşlarımla tanıştırır ve bana daha faydalı olmaları için teşvik ederdim.

SORU- Yüz okuma yöntemiyle insanları her zaman yakından tanıyabiliyor muyuz ? Yüz okuma tekniğini anlatan önerebileceğiniz bir kitap ya da eser adı var mı ? ( Bahar Tekin-Adana)

CEVAP- büyük oranda yüz okuma teknikleri insanları yanıltmaz ama bunu iyi öğrenmek lazım. Geçmişte tarihte edebiyatta ve siyasette bu yöntemi kullanarak yararlanmış insanlar vardır ve benim bu konuda size eser tavsiye etmeyi doğru bulmuyorum sizler araştırın mutlaka bulacaksınız ben size sadece dergilerde bazı yazıların fotokopisini verebilirim faydalanın diye.

SORU- Bu karanlık ortama rağmen (Konuşma esnasında elektrikler kesildi ve mum ışığında devam ettik) bizi aydınlatmak için göstermiş olduğunuz bu çabaya hayran kaldım. Belki şu an aklıma bir soru gelmiyor ama size bir teşekkür etmeyi kendimize bir borç bilmekteyim.(Asım uSLU- İzmir)

CEVAP – Biz de size ve bizi buraya davet eden hocanıza teşekkür ederiz. Aydınlıkta insanları herkes aydınlatır. İş karanlıklarda kalan insanları aydınlatmak ve karanlıkları aydınlatan insanlar da siz istediğiniz müddetçe bulunacaktır mutlaka ama..

SORU- Madem insanların yüzlerine bakarak insanların kişiliklerini tasvir edebiliyorsunuz . Sizce bunu yapmak için 6. his denilen olguların olması gerekiyor mu ? Beni tasvir edebilir misiniz ? (Mersin Aydan)

CEVAP- Ben tasvir etmiyorum ki, bunu sizin kaşlarınız ve gözleriniz aynı zamanda da yüzünüz kendi söylemekte bana kalan bildiklerimi dergilerden kitaplardan okuduklarım ile sizin yüzünüzü karşılaştırmak ve tahmin etmek bu bilim dalı ve insanların yazıları da kişilikleri hakkında bizlere bilgi vermekte zaten.

SORU- Size , bizi aydınlatmak için buraya geldiğiniz için öncelikle teşekkür ederim. Çok insan sağlıklı olduğu halde sizin yaptıklarınızın hiçbirini yapamıyor. Başarınızın sırrı nedir ? (Nezihe Arıkan- MARAŞ)

CEVAP- Bana değil, benimle sizi tanıştıran ve davet eden Yusuf beye teşekkür edin. Biz davet edildiğimiz yere hemen gitmeye çalışan ve iletişim bilgilerimizi geliştirerek iletişim hastası olmuş insanız . Nasıl ki kötü alışkanlıklar bulaşıcı ise iyi alışkanlıklarda bulaşıcı olur ve insanlar gelişmeye başlayınca hep gelişmek ister.Başarımın sırrı ise önce okumayı aşkla sevmek, buna inanmak , güzel faydalı şeyleri hep okumak ve sonrasında gücümün yettiği oranda uygulamak ve gelişmek ile olacak iş.

SORU- Okumayı bir insana nasıl sevdirebiliriz* Günümüzde özellikle gençlerde bu konuda çok büyük eksiklikler var. Bunun temel sebebi nedir? (Ahmet Kürşat AŞIK-Adana )

CEVAP- Okumayı sevmek öğretmenlerin ile anne ve babaların okumayı sevmesi ile olsa da insan anne ve babası okumayı sevmese bile okuyup da yazar olabilir mesela yeter ki insan içindeki okuma sevgisini bastırmadan okumayı yavaş yavaş severek başarıya doğru adım atsın ve gelişsin. Okumayı sevmek de okumayı seven insanlarla ile sık sık bir araya gelmek ve onları gerçek manada sevmek ile olur ama toplum okumayı da okuyanı da sevmez nedense biz onlara inat okuyalım okuyalım…

SORU- Araştırmayı insanın sevmesi ve bunu hayatının bir parçası haline getirmesi için insanın ne yapması gerekmekte? ( Zehra Tüfekçi- Çorum)

CEVAP- Bunun için araştırma yapacağı kurumları özenle seçerek oradaki görevlilere sık sık sorular sorarak onların bilgisinden faydalanmaya bakmalı ki araştırmayı sevsin ama biz nedense araştırmayı yapan insanlardan ve kurumlardan kaçarız ama başarısız olduğumuz zaman da suçu kendimizde dahi bulmayız. Bunun yolu içimizdeki araştırma sevgisini gün ışığına çıkarmak ve buna yardım edecek insanlar ile sık sık bir araya gelmek ile olur.

SORU- Okuduklarımızı hayata geçirmemizin öneminden bahsettiniz . Fakat her yazar konuları kendilerine göre yorumlamaktalar. Kendilerine göre tasvirlerde bulunuyorlar. Tüm tavsiyelerimizi hayata geçirmek kendi hayatımızda bir karmaşa yaratmıyor mu ? 8Gizem Fesli- Tarsus)

CEVAP- Güzel bir soru. Doğru anlattınız ve bizim akıl denen bir süzgecimiz vardır . Söylenenleri bu akıl denen süzgeçten geçirerek hayatımıza uygulayabileceklerimizi alarak ona göre kabullenmeliyiz . Bu yüzden ben okuduklarımı iyi okuyarak kafamın almadığı konuları hemen kabullenmem bu da akıl bulanıklığına engel olur. Ben size okuyun ama süzgecinizden geçirerek mantığınıza uyanları hayatınıza uygulayın demekteyim okuduklarınızın hepsini de uygulayın demem ki . Bilgi sahibi olun ama aklınızla hareket edin.

Teşekkür ederim.

TURAN YALÇIN-TOKAT 

 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..