Gecenin fıkrası (yalan yalan fili yutmuş bir yılan)

Zaten bugün usanmıştım siyaseti yazmaktan, bilgisayarımı açacak zamanı anca buldum, aklımda onlarca yazacak siyasi pislik var ama gecenin bu saatinde olsa olsa fıkrayla anlatmak iyi gider diye düşündüm.  

Ancak; Siyaset denilen şey öyle bir hale geldi ki fıkralarla da anlatsanız asırlara yaygın atasözlerini de kullansanız güncel ya da siyasi olaylara “şak” diye uyan bir şeyler buluyorsunuz.

***

Malum son zamanların en çok tartışılan meselesi Suriye ve Reyhanlı patlamaları…

Onlarca vatandaşımız ölmüş, yaralıların durumu meçhul, aç ve açıkta yüzbinlerce Suriye halkı sokaklarda, bulundukları yöre halkının da dikkatini çeker vaziyette yaşıyorlar…

Dünyanın birçok ülkesi takdirlerini gönderiyor yaptıklarımızı alkışlıyor ama maalesef Suriye halkına kan kusturan ÖSO nu desteklemenin dışında kimse elini cebine atmıyor…

***

Gençten biri yolda gözleri mosmor çürük bir arkadaşına rastlamış;

-Ne oldu sana böyle, demiş; kavga mı ettin birileriyle?

Arkadaşı, mahcup bir sesle;

“Yok, hayır, demiş; pantolonumun düğmesini diktirirken oldu.”

-Pantolonunun düğmesini diktirirken mi, nasıl yani?

Arkadaşı başlamış anlatmaya; “Biliyorsun ben, kiraladığım küçük bir odada oturuyorum, bir ailenin yanında. Önceki gün pantolonumun ön düğmelerinden birinin kopmuş olduğunu gördüm ve ev sahibi hanımdan rica ettim, acaba düğmeyi dikebilir misiniz, diye...”

Arkadaşı, merakla:

-E sonra, demiş.

“Sonra ev sahibi hanımefendi; Elbette, dedi; pantolonunu çıkarmaya da gerek yok, üstünde dikerim ben…

Ve hemen gidip bir iplikle iğne aldı, çarçabuk dikti düğmeyi. Sonra bir düğüm attı ipliğe ve dişleriyle koparmak için de, pantolonumun önüne eğildi...”

Olayı şaşkınla dinleyen arkadaşı;

-Anlat anlat, demiş heyecanla

“Tam o sırada kapı açıldı içeriye kocası girdi…(?)

Olay bundan ibaret, yanlış anlama…”

***

Ne acıdır ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti dünyanın gözünde terörü besleyen destek veren ve komşularında yanan ateşe körükle giden devlet konumuna düştü.

Bir taraftan Dışişleri Bakanıyla Başbakanın ABD ni müdahaleye ikna turları diğer taraftan muhalif terör guruplarını destekleme çabaları sürerken, hiç kimsenin ruhu duymuyor, Başbakanın insanlık ve İslam adına çok büyük hizmetler yaptığıyla çalkanıyordu meydanlarda.

Ta ki önce Cilvegözü sonra Reyhanlı bombalamaları şak diye çıkınca ortaya anladı millet acı gerçeği…

Başbakan hala çıkmış ortalığa ya CHP ye ya da MHP ye çamur atarak Reyhanlı ve Suriye gerçeğini saptırmaya ve unutturmaya çalışıyor.

Şimdi de en iyi yaptıkları komplo teorileri ile suçu Başar Esad’ı ziyaret eden konuşan CHP vekillerine heyetine yüklemeye çalışıyorlar.

Ne anlatırsa anlatsınlar, kimi suçlarsa suçlasınlar iftira atsın kendini savunmaya kalksınlar artık takke düştü kel göründü kimseyi ikna edemez, gerçeklerin aksine inandıramazlar.

Çünkü attıkları her adım söyledikleri her laf yüzlerine duvar gibi çarpıp dönmeye başladı…

Ah bir de yandaşlar ve at gözlüğü takanlar görebilse…

İyi geceler…

Erdoğan ÖZGENÇ