Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Aralık '10

 
Kategori
Deneme
 

Gecenin yersiz zamanını işgal eden eylemci cümleler...

Gecenin yersiz zamanını işgal eden eylemci cümleler...
 

KADIN: Gecenin düştüğü yerden bakıyorum. Düş dediğim yerden soluklanıyorum ve aldırmıyorum kimselere, bakmıyorum.tanrım… Duruyorum ama her defasında süzülüyorum sanki bir uçurum yüreğim , ve Ben her defasında düşüyorum göklerde arıyorum sevdiğimi. ama Başımı kaldıracak gücümde yok. Gözümün önüne gelirse belki bir adımda sarılırım dokunurum aşkına Ve sıkı sıkıya bağlanırım… Tanrım gücüm yok ki bu saatten sonra… Umudumda… Hayat dediğim yerden yuvarlanan kalp sonsuzluğa yol ver Ve De ki aşk sana bir yol ve yollarında kaybol  

ERKEK: Gecenin rengine ne güzel bir mor kattın, Mor pencereden ışığın süzülsün açan çicekler eflatun, Ve Sen sanki bir güneş.aydınlatan içimi, . İçim içime sığmıyıor şimdi, Düşlerim bol geldi gecenin karanlığına Parka gidip salıncakta sallansam Karda çoktan kaptı yerini Isıtırmıyız şehirle birlikte umutlarımızı ...  

KADIN: Umuda yolculuk var valizlerim hazır çık ve bir gel de Neresi olursa koş ve bir solukta bak gör içimi, De ki sen bu şehirde bir gök arasan bulsan sorsan yıldızlara beni…  

ERKEK: Yol gösteren olurmu kalbindeki çoban yıldızı, Yolunu kaybetmiş düşlere adres verir mi? Saklı kentlerin saklanbaç oynayan bizleri Sobeler mi? Her köşe başında öpüşlerimizi…  

KADIN: Yalan olsa da sır bu dünya çözülesi. Ve Ben gözlerine baktığım da buluyorum kendimi... Aramak değil umutlarımı ve düşlerimi bir bakış görülesi Ve son da olsa ya da ilk sadece duymak yetmediyse dalmak sonsuza . Ver elini.göremesem de senin olsun Tut sen yine elimi. Biliyorum buradasın, biraz da yoksun. Ararken yollarında, senin uğrunda kaybolmak Yürümek yollarında senli yada sensiz…  

ERKEK: Yoksun kalmışların şehri biraz da burası Senin kalbin benim kalbimin çıkmaz sokağı… Sokak lambasının altında aydınlattığımız düşlerimiz bizden habersiz, Bir sapan gibi unutuluşlar… Vurulmuş bir güvercinin kanadındaki halsiz cümleler gibi sonra... Sonrası da yok bunun! Bir an var senli, çok an sesli-sisli Sisinden arınan bir ova gibi gönlümüz senle ektiğimiz cümleler hasat vaktini bekleyen bereket gibi... Senli ya da sensizi yok bu düşün, Düşmüşüz bir kere yola ayrı istikametlerde seyredenlerde olsak aynı hedefte kalbimiz...  

KADIN: Gün sabaha hasret daha doymamış güneşe. Daha açmamış çicekler. Pencereden bakarken için ısınıyor ama sokaklar yalnızlığa terk edilmiş aldanıyor gözler Beden üşüyor sokaklarında şehrin.  

ERKEK: Diyor ya şair asıl soğuk içimizde… Biri olmalı benden ayrı. Biri bakmalı hayata benim gözümle… İçimizdeki pencereler çarpasın yeter...  

KADIN: Pencereden pencereye cümlenin işvesiyle bakan gözüm senin gönlün değil mi? Gönlünde açılan pencere benim yolum değil mi?  

ERKEK: İstasyonum belki de...  

KADIN: Bekleyen bir yolcu saati geçmiş Bir tren ve yolunu gözleyen bir istasyon....  

ERKEK: İçimdeki makinist … Çalışkan emekçi… Hadi! Hiç durmadan gidelim bu ertelenmiş düşe… Gözü yollarda kalan bir gönlün ahını almayalım üstümüze...  

KADIN: Bu şehir olmuş bir zindan, çığlıkları mı duyuyor musun? Bu şehir olmuş bir gardiyan… Yolumda hep izler. Sahibiymiş gibi bedelini ödemeden... İtaat et yada öl! .peki ya ne için! . Sonunu görmeden bilmeden olacakları kim için bu işkence… Acı ve ızdırabı beden de sanan para babaları. Siz kim için yaşıyorsunuz? Yalnız kalınca kim için ağlıyorsunuz? Kalp dediğiniz şey satın alınacaksa söyleyin kaç para gözünüzün önünde yakayım... Bu şehir de yoksul düşler var, Zalimin efendileri kılıçlarıyla vuruyorlar  

ERKEK: Yaktığının külleri örtemeyecekse bu soysuz efendilerin kalbini Ne diye verirsin bu şehrin gereksizlerine sen kalbini… Yak yine mecnun niyetine, Küllerin yeniden doğacak bir suret bulur kendine  

KADIN: Dualar ulaşırmış, duyarmış tanrı meleklerini yollarmış. Kaybolduğunda elini tutarmış… Söyle doğru mu tüm bunlar? Görüyor mu? Tanrı bizi seviyor mu? Neye… Kime bu özlem? Yolunda öleceğim kim?  

ERKEK: Yolunda öleceğini mi soruyorsun bana, Ben de desem yaşaman için isterim seni…  

KADIN: Sar beni gece ya da yüzleştir beni soğuk güneşinle… Yıldızlarını dök önüme… Yanan yoluma ışık olur yada bedenimde ateş… Yolumda kim olacak ... Kiminle savaşacak kiminle sevişeceğim... Ve bu yolun sonunda kime ulaşacağım?...  

ERKEK: Kendine hep kendine… Her yolculuk kendini tamamlayacak sende… Sen kendini ateşe verdiğin bedende ısınacaksın… Kendini yaktığın bedende doğacaksan yeniden… Kendine ulaştığın yine sen olacaksın her seferinde…  

KADIN: ………………………………………..  

ERKEK: ………………………………………  

 
Toplam blog
: 75
: 465
Kayıt tarihi
: 12.11.07
 
 

"Her umut bir olasılıktır" Her sabah evin eşiğinin kenarında duran çiçeğin her sabah orda olma ol..