Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '08

 
Kategori
Doğa Sporları
 

Geçmiş olsun Gizem

Geçmiş olsun Gizem
 

Keşke filmi geri alabilsek.


Bazen insan yapmak istediği şeyleri bir plan içersinde sıraya koyar ve ne kadar zaman da yapacağını tespit eder ve yapar. Ama bazen insanın basına aksilikler gelebiliyor yapmak istediklerini erteliyor veya yapamıyor. Bunlardan bir tanesi de 9 Mart 2008 Pazar günü saat 11.00’de bisikletleri ile İstanbul Taksim alanından hareket eden ve 25.000 km’lik yolu 17 ay boyunca bisikletlerle aşarak Avustralya’nın başkenti olan Sydney’e varacaklardı. Bunu yapmalarının sebebi Küresel ısınmaya insanoğlunun dikkatini çekmek ve bisiklet kullanımını artırmak içindi. Ama ne yazık ki Gizem Hanım’ın basından geçirdiği o talihsiz kaza nedeniyle tur 26 Haziran 2008 gününde noktalandı.

Haberim çok geç oldu. O sıralar yazlıkta idim. Yazlıkta babam genel de Milliyet gazetesi almaktadır. Ne olduysa o gün Hürriyet gazetesi almıştı. Hürriyet gazetesinden Kelebek ekinde onların yolcularını takip etmek mümkündü. Elime Kelebek gazetesini aldığımda baslarına gelen o talihsizi kazadan o zaman haberim oldu. İzmir’e geldiğim de onlar hakkında blog yazdım. Ama bana yetersiz geldi. Ona ulaşmak rahatsızlığı hakkında bilgi almak istiyordum. İlk önce Bisikletema’nın telefonunu internetten tespit ederek telefon ettim. Yetkililerden Gizem Hanım’a ulaşacağımı sordum. Eksik olmasınlar bana yardımcı oldular. Gizem Hanımın E-mail adresini vererek benim Gizem’e Hanım’a ulaşmasını sağladılar. İlk önce bana yardımcı olan yetkilere teşekkür ederim.

Dün de birkaç gün önce Gizem’e hanıma göndermiş olduğum mailime cevap geldi. Ben şimdi bu gelen cevabı sizlerle paylaşmak istiyorum.

<ı>Merhaba Ahmet Bey,

<ı>Sizi elbette hatırlıyorum. Geçmiş olsun dilekleriniz için çok teşekkür ederim.

<ı>Cevaplarımı aşağıda, soruların altına yazdım. İstanbul'a gelirseniz bir kahvemizi içmeye bekleriz.

<ı>Sevgiler,

<ı>Gizem

<ı>
Sevgil kardeşim.

Ben Ahmet Üstündağ. Milliyet Blog yazarı olarak doğa sporları kategorisinde blog yazıyorum. Sizler bisikletlerinizle yola çıkmadan önce bir telefon görüşmemiz olmuştu. Bilmem hatırladınız mı? Arama motoru olan Google'dan ismimi girerseniz yazdığım gruplar içersinde "İstanbul'dan Sydney'e" adını verdiğim bloglarıma ulaşabilirsiniz. Şunu söyleyebilirim ki harikadınız. Sizleri tanımak gğzel bir şey. Bisiklete binmekte güzel. Ama yaşadığın o talihsiz kaza seni ve sevgili eşini bu turu tamamlamanızı engelledi. Geçte olsa size ulaşabildim. Çok çok geçmiş olsun dileklerimi sunarım efendim. Yazı dizimi bitirmek istemiyorum.

Ben de Milliyet gazetesin de bana tanımış olduğu imkandan faydalanarak bisiklet sporunu Tütk halkına sevdirmeye çalışıyorum. Eğer sağlığınızla ilgili bilgiler verirseniz çok sevineceğim.

Ne zaman bisiklete binecekseniz?

<ı>Doktor iki yıl bisiklete binmemi yasakladı. İki yıl bir gün sonra bisikletimin üzerindeyim!

Tam olarak iyileştiğiniz zaman yarım kalan bu turu tamamlayacak mısınız?

<ı>

<ı>Çok isteriz ama bunu ancak zaman gösterecek. Sigortamız bir hata sonucu sadece seyahat sigortası olarak yapılmış, dolayısıyla Türkiye'deki tüm hastane masraflarını biz ödemek zorunda kaldık. Tur için yıllarca biriktirdiğimiz para ve fazlası hastane masraflarına gitti. Benim daha bir süre çalışmam mümkün değil. Bu durumda zor gözüküyor ama daha önce zor gözüken pek çok şeyi başardık, asla asla dememek lazım.

<ı>
Doktorunuz ne diyor?

<ı>Deli olduğumu söylüyor :)

Rahatsızlığınız tam olarak neresinde?

<ı>Kazada dokuz kemiğim kırıldı ve iki atar damarım yırtıldı. Atar damarlarımın yırtıldığını ancak Türkiye'ye gelince öğrendik çünkü Kazakistan'da MR makinası yoktu!

<ı>Hayatım boyunca hep spor yaptığımdan kemiklerim inanılmaz bir hızla kaynadı. Kazadan bir hafta sonra ağrı kesiciyi reddetmeye başladım, o kadar... Ama atar damarların pıhtı atma tehlikesi olduğundan bir yıl doktor kontrolünde olmam ve kan testi yaptırmam gerekiyor.

Halen Hastane demişsiniz yoksa evinize çıktınız mı?

<ı>Evet, şükürler olsun ki şu anda evimdeyim.

O talihsiz kazayı yaşayan bir kişi olarak motorlu araçları kullanan sürücülere ne gibi önerilerde bulunursunuz?

<ı>Dikkatli olsunlar. Bisikletin de bir araba kadar yolda olma hakkı olduğunu unutmasınlar. Gerçi bana çarpan araba bir düğün konvoyunun ilk arabasıydı, durumlarını tahmin edebilirsiniz...

<ı>Yazılarıma blog'umdan devam ediyorum: http://dogayladost.blogspot.com/ . Kasım ayındaki Tüyap kitap fuarında iki kitabım çıkıyor: Bir Bilet Al ve Dostum Pasifik. Haftaya bisiklet turuyla ilgili kitaplarımı yazmaya başlıyorum. Biraz daha toparlanayım, çevre derneklerinde gönüllü olarak çalışmaya başlayacağım. Hayatımı sevdiğim ve inandığım bir iş yaparak geçirmeye kararlıyım. Belki büyük bir evim ve son model arabam olmayacak ama mutlu olmak ve mutlu etmek benim için çok daha önemli...

Olurda İş için İstanbul'a gelecek olursam yanınıza gelmeyi çok istiyorum.

Tekrardan geçmiş olsun der acil sifalar dilerim. Sağlığınıza kavuşmanız en büyük isteğim. Her şeyin gönlünce olması dileğimle...

Ahmet Üstündağ. İzmir

Ben buradan tekrardan Gizem’e geçmiş olsun diyorum.

Ve çok önemli bir konuya bastı Gizem Hanım. Kaza sigortası. Evet, yalnızca kaza sigortamız var mı? Gerçi buna devletin artık el atması gerekir. Diyecekseniz ki çalışmayanın sigortası olur mu? Hani güvencemiz? Hani bundan birkaç yıl önce herkes ücretsiz bakılacaktık. Sigortam dışarıdan ödenmesine rağmen eşim bile bakılamıyor.

Bundan birkaç yıl önce yurdumuza Almanya’dan gelen bir vatandaşımız kaza geçirir. Biliyor musunuz bizim ülkede tedavi imkanı olmayan bu kişi için Almanya’dan hastaneyi aratmayacak şekilde tam teçhizatlı bir uçak içersinde doktor ve hemşiresi ile birlikte kalkar ve hastasını Türkiye’den alır Almanya’ya döner.

Bu iki güzel insan için sürecek 17 aylık yolculukları için Gizem’in ve eşinin aklına kaza sigortası yaptırmak gelmeyebilir. Hatta şehirlerarası otobüs yolculuklarında biletlerle birlikte verilmiş kaza sigortasına ait poliçeler düşünülürken acaba bu güzel iki insan yola çıkmadan önce neden kaza sigortası yapılmadı ki? Düşünen olmadı ya da sigorta poliçesi olmadan yola çıkılması müüsaade edilmemeliydi. Çünkü onlar keyif için yola çıkmadılar. Küresel ısınmaya dikkat çekmek için yollarda idiler. Neden ceplerinden paraları gitsin.

Evet, Gizem’in dediği gibi sonuna kadar bisikleti ben de savunuyorum. Temennim sağlığına kavuşur ve tekrar bisiklete biner.

Onun iyileşmesi için daima duacığım.

 
Toplam blog
: 540
: 3176
Kayıt tarihi
: 02.01.07
 
 

Hiç bir motorlu araca binmeyi sevemedim. Daha doğrusu sevdiremediler. Onun yerine iki tekerlekli ..