Geçti Bor' un pazarı

Tıpkı başlıkta olduğu gibi…

Geçti Bor’un pazarı, Sür Eşeğini Niğde’ye!

Neden mi bahsediyorum?

Bu akşam oynanan Beşiktaş-Fenerbahçe maçından…

Maçta; Beşiktaş mı kötüydü? Fenerbahçe mi iyi oynadı? İşte tüm sorun burada!

Hafta içinde yapılan yorumlar, Fenerbahçeli oyuncuları motive etmişe benziyor.

Öylesine yorumlar yapılmıştı ki! Nerdeyse Basket maçına benzeyebileceğini(!) söyleyenler vardı. Bu görüşün abartılı olduğunu söyleyenler, biraz daha insaflı(!) yorumlara imza atarak, el topu(!) benzetmesiyle yetiniyorlardı…

Oysa Fenerbahçeli futbolcular, hedefsizliğin verdiği rahatlıkla, öylesine güzel top çevirip, pas yapıyorlardı ki, sanki Barcelona mübarekler…

Beşiktaşlı futbolcular, son haftalardaki Fenerbahçe’nin aldığı sonuçlara bakarak, maç motivasyonundan uzaklaşmışlar. Oysa Beşiktaş ligin ilk beş sırasındaki takımlarla yaptığı maçın hiç birisini kazanamamıştı. İşte bir hafta boyunca yorum yapan, değerli(!) yorumcular bu istatistikî bilgilere hiç itibar etmemişlerdi.

Maça gelince;

Beşiktaş’ın sahası ve seyircisi önünde olmasına rağmen, eğer Beşiktaş bu maçtan daha farklı bir skorla ayrılmadıysa, bu tamamen Fenerbahçeli futbolcuların centilmenliğinden(!) kaynaklanıyor.

Maçın sonlarına doğru, öyle pozisyonlar yakalandı ki! Bire-dörtle gelen Fenerbahçe, final paslarındaki beceriksizlikleri yüzünden, tarihi bir fırsatı teptiler.

Bu günkü maç gösterdi ki. Maç oynanmadan kazanılmıyor!

Mustafa Denizli’nin 26. hafta söylemlerinin sırrı 30. haftaya gelinmesine rağmen hala çözülemedi. Sayın Mustafa Denizli, bir basın açıklaması ile 26. haftanın sırrını açıklasa da, bizde tüm kamuoyu gibi bu sırrı öğrensek!

Bu maç şunu da gösterdi. Haftalar önce Beşiktaş’ı şampiyon ilan eden yorumculara, Beşiktaş’a oynayan iddiacılara, konuşmadan ve oynamadan önce iki kez düşünün! Ve bir kez konuşup, bir kez oynayın!

Maç sonuna beş dakika eklenmesine rağmen, altı dakika oynatan hakem Yunus Yıldırım, 96. dakikada bitiş düdüğünü çaldığında, Beşiktaşlı futbolcular, hakemin üzerine yürüyerek(koşarak) maçı niye bitirdiğini sordular! Hakemde, ellerini yana açarak “sizin için bir dakika fazla oynattım, ancak siz beceremediniz!” diyerek, Beşiktaşlı oyunculara açıklamalarda bulundu!

Maç bitiminde, sanki maçı kaybeden Fenerbahçeli futbolcularmış gibi, Fenerbahçeli futbolcuların başları önünde, yavaş yavaş soyunma odasının yolunu tuttular. Beşiktaş’ı kendi saha ve seyircisi önünde yenmenin mutluluğunu, her nedense yaşayamadılar.

Tabi maç içindeki Emre ve Deivid’in birbirine girmesi, Fenerbahçe’nin oynadığı güzel futbola gölge düşürecek bir eylem olsa da, bu hareketi pek dikkate alan olmadı.

Böylesi eylemler son zamanlarda daha sık yaşanmaya başladı. Bildiğiniz gibi, bundan birkaç hafta önce yine Deivid, bu kez de Uğur Boral ile birbirine girmişti. Ve Uğur Boral bundan zarar görmüştü. Aragones bu günde Emre’yi oyundan alarak, Deivid’in dokunulmaz olduğunu tescilledi!

Bu tür eylemler, Fenerbahçeli futbolcuların, ikinci golden önce 17 pas yaptıklarını, bu pasların 10 tanesinin Beşiktaş ceza sahası çevresinde olduğu gerçeğini değiştiremez.

Fenerbahçe, Sivas ve Trabzon için elinden geleni arkasına koymadı…