Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '12

 
Kategori
Deneme
 

Geldiler...

Geldiler...
 

Geldiler gene bana...

Sıkıldım, bunaldım, daraldım, enerjim iki seksen yerlerde, sürünüyorum.

Geçen gün evden çıkarken taktım kulaklığı, niyetim güzel güzel müzik dinleyerek, mümkünse seke seke, hoplaya zıplaya işime gitmekti. İlkin öyle oldu, hoş tınılarla ruhum coştu, kaldırımda birikmeye başlayan karlara basarak, hoplaya zıplaya değil ama ahenkle yürüyordum. Otobüs durağına geldiğimde yürümekle otobüse binmek arasında ikilemde kalıp düşünürken durağın arkasına geçmişim. Bir baktım bir kedi, bodrum kat dairenin pencere demirlerinin içine girmiş öylece duruyor. Birden gözgöze geldik, o bana baktı ben ona, ne o ayırıyor gözlerini ne ben. Maviydi gözleri. Ne kadar böyle bakıştık bilmiyorum, gözlerimden pıtır pıtır yaşların indiğini hissettiğimde döndüm arkamı ona. Sildim eldivenli ellerimle gözyaşlarımı. Kulağımdaki müzik de değişmişti, tam damardan veriyordu derdi kederi şimdi. Yani ağlamak için mavi gözlü kediciğe ihtiyacım yoktu artık. Aslında benim ağlamaya ihtiyacım vardı, bıraktım otobüs durağını ardımda, başladım yürümeye. Hem dinliyor hem ağlıyordum, şarkılar sırasını savıp gidiyor, gözyaşlarım ise sel olup akıyordu. İşyerime geldiğimde, adetim olduğu üzere hep açık bıraktığım ofisimin kapısını sıkıca kapattım, kaldım kendimle başbaşa. Pardon şarkılarımla başbaşa... Sonra sıra 'O' şarkıya geldi, aynı mazohist duygularla dinledim, bitti tekrar başa aldım, bir daha bir daha derken defalarca.

Ne kadar uzun zaman olmuştu ağlamayalı, ağlamayı unutalı...

Ne güzel idare edip gidiyordum, en çetrefilli sorunlar karşısında bile mantığımı kullanıp gerçekçi davranabiliyordum. Kendimi de tebrik ediyordum, artık duygusallığa yenik düşmüyorum diye.

Şimdi ne istiyorum biliyor musunuz?

Sımsıcak, sessiz bir sahil kasabasındaki deniz kenarında, masmavi gökyüzünün altında, her türlü iş güç stresinden uzak, her türlü duygusal baskıdan arınmış bir halde uzanıp roman okumak. Hiç bitmesin diye ağır ağır, tadını çıkara çıkara okumak.

Bugün yapılması şart olanlar, yarına yetişmesi gerekenler, hafta sonu gidilmesi planlanan akraba evleri, hiç biri umurumda olmasın istiyorum. Sadece ben, romanım ve o sessiz sahil kasabası olsun.
En azından bir kaç gün...  

 
Toplam blog
: 314
: 1210
Kayıt tarihi
: 07.08.11
 
 

Üsküdar İstanbul doğumluyum ve halen burada yaşıyorum. Okumak, yazmak ve seyahat etmeyi çok seviyor..