Gelincik tarlasında gelincik olacaksın

Kırmızı güzeldir, gelinciğin kırmızısı, bayrağımızın kırmızısı. Toprağı kırmızı bir tablo gibi güzelleştirir gelincikler. Çiçekleri çabuk döküldüğünden ömrü kısa sanılır, oysa dökülen yalnızca çiçekleridir, gelincikler hep oradadır. Ertesi yıl sayıları artacak ve yeniden kırmızı güzel bir tablo yapacaktır kara toprağın üzerinde.

Ankara’daki gelincik tarlasının gelincikleri, kıskandı İstanbul’daki gelincik tarlasını... Bu öylesine mutlu bir kıskançlıktı ki, daha çok gelincik açmış diye sevinerek kıskandı, keşke o tarlada da gelincik olsaydım diye üzüldü.

Gelincik tarlasında gelincik olacaksın, güneşli bir havada hafif bir rüzgar esecek, gelincikler dalgalanacak bir meydanda toplanmış milyonların elindeki bayraklar gibi.

Gelincik tarlasında gelincik olacaksın, güçlü bir rüzgar esecek, gelincikler dalgalanacak, rüzgarın sesini duyacaksın bir meydandan yükselen milyonların sesi gibi.

Gelincik tarlasında gelincik olacaksın, Çağlayan’daki gelincik tarlasında gelincik olamayan gibi uzaktan, gizlediği gözyaşlarıyla izlemeyeceksin gelincik tarlasındaki gelincikleri.

Blognotlar:

1- Gelincik benzetmesini ben yapmadım, bugün televizyondaki canlı yayında duydum (A.T.)
2- Fotoğraf: Aydın Tiryaki, 11 Haziran 2002 ODTÜ-Ankara