Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '13

 
Kategori
Bayramlar
 

Gençlik ve Spor Bayramı...

Gençlik ve Spor Bayramı...
 

Bayram ve Gençlik...


BU BAYRAM İÇİN İKİ GÖZLEMİM VE DÜŞÜNCELERİM...

Gözlem -1 :

Bu sabah kalktığımda pencereden şöyle bir dışarı baktım... Kimse bu bayramın farkında bile değil...

Evim,100 metre uzunluğunda cadde görünümlü bir sokakta bulunmaktadır... Pencereden baktığımda, ancak 7-8 evin penceresinden ve balkonundan sarkıtılmış bayraklar gördüm... Bu 7-8 evin 3-4'ünde oturanlar da komşularımdır... Böyle ulusal günlerde beni izlerler...

Bu umursmazlığın, son 10 yıla ait olmadığını da söylemek isterim... Bu umursamazlık - ya da bilmezlik -mahalleye taşındığımız 20-25 yıl öncesinde de vardı...

Halkın bu umursamaz tavrının başlıca nedenleri, bu ulusal bayranların yeteri kadar halka indirilememesidir... Bunda, bunda, ülke yöneticilerinin  payı olduğu kadar, yazılı ve görsel medyanın da payı vardır... Halk, ancak kendine verilen kadar bilgilenmektedir bu konuda...

Ben halk içinde çokça bulunan bir kişiyim... Halkımızın, bana göre yarısından fazlası günlük haberleri bile izlememekte, kitap okumayı bırakın gazete bile okumamaktadır (75-80 milyonluk bir ülke için 4-5 milyonluk tiraj ve göz ucuyla başkasının gazetesini okuyanlarla birlikte 6-7 milyonluk  gazete okuru sayısı utanç vericidir)... Özellikle kadınlarımızın çoğu, zamanını, televizyonda "kadın programları, evlenme programları, yemek programları" seyretmekle geçirmekte ve akşamları da, çay ve kahve tiryakisi gibi "dizi içmektedirler"(pardon, "seyretmektedirler"  diyecektim)...

Gözlem - 2 :

.....Sonra kahvaltı yaptım ve sokağa çıktım... Semtimizin bir ilköğretim okulunun önünden geçerken öğrencilerin 10.Yıl Marşımızı  söylediğini duydum.. "Türk'üz Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi"... Okulun dış duvarından içeri baktım; onları dinlerken hem öğrencilik yıllarımı hatırladım ve hemde bu pırıl pırıl küçük yavrularımızın büyüdüklerinde nasıl da farklılaştıklarını düşündüm; bizlerin de farklılaştığı gibi...

NOT- 1 : 2008 yılının Gençlik ve Spor Bayarmı'nda yazdığım blogda Ankara Ticaret Odası'nın gençlerle ilgili bir araştırmasını yazmış ve "bu bayramı hangi gençler kutluyor?" şeklinde bir vurgu yapmıştım.

Şimdi o araştırma sonuçlarını hatırlamak için bir kez daha yazıyorum... Bu araştırmaya göre, Türkiye'de 15-24 yaş arasında 11.2 milyon genç varmış. Bu gençlerin 3-4 milyonu çalışıyor,  3.4 milyonu öğrenci, 4.4 milyonu da ne öğrenci ne de çalışıyormuş...

Bu rakamlar bakarak "bu bayramı hangi gençler kutluyor" demiştim...Bugün de bu rakamları birkaç puan artırarak ya da eksilterek aynı gerçeği görebiliriz.

.....Okuldaki öğrencileri izledikten sonra "Millet Caddesi"ne çıktım... Caddenin de, bu güzel adına hiç yakışömayan halini gördüm. Bu caddenin de, bayrama olan ilgisi aynen bizim sokak gibiydi.. Sıradan bir tatil günüydü.. Cadde boyunca da dikkatimi çeken bir "kırmızı renk" göremedim; cadde üzerindeki iki okul dışında.. Zaten bu da, her tatil gününde görülen şeydi..

Bu bayramın adı...

Bu bayram, 20 Hazitan 1938 yılında (M.Kemal Atatürk'ün ölümünden 5 ay önce), Gençlik ve Spor Bayramı"  olarak kutlanıyordu... Ancak 12 Eylül Askeri Darbesi'nden sonra (7 Mart  1981'de) bu bayramın adına "Atatürk'ü anma..." sözcükleri eklendi ve bayramın adı, "Atatürk'ü Anma ve Gennçlik ve Spor Bayramı" oldu...

Bu tarihe dikkat ederseniz, bu tarih, M.Kemal Atatürk'ün doğumunun 100.yılıdır... O günleri hiç unutmuyorum.. Kenan Evren'in, bir tren seyahatinde trenin pencersinden bakarken verdiği resim, aynen M.Kemal Atatürk'ün, bir tren seyahatinde trenin penceresinden bakan resminin tıpkısının aynısıydı...

NOT- 2 : ABD'nin "bizim çocuklar" dediği,12 Eylül Askeri Darbesi'ni yapanların, 13 Eylül'den sonraki icraatlarını ve bu "beşli"nin yaptığı Anayasa'yı da beğenmiyenlerdim....

Bugün, bu darbeyi yapanlar idamla suçlanırken, yine "12 Eylül Askeri Yönetimi"nin hazırladığı anayasayı, yırtıp bir köşeye atmak gerekirken ülkenin ve halkın ihtiyacı olan "insan merkezli" bir anayasayı yapamayanları ya da yapmak istemeyenleri bir türlü anlayamıyorum...

Adamı idamla yargılıyoruz; ama onun bize biçip haki renki  kumaşla diktiği elbisyei  32 yıldır giymeyi sürdürüyoruz... Kutladığımız bu ulusal bayramda bile....

Öyle bir elbise ki, 32 yıldan beri yama üstüne yama yapılmış ve vücüdumuza göre darlıktan patlamak üzere olan bu elbiseyi giymeye ben şahsen  utanıyorum..

Kenan Evren'in, bu ulusal bayramın gerçek adına eklediği "Atatürk'ü  Anma.." ilavesi bence güzel(yazılışı, bana göre dilbilgisi kuralına biraz uygun olmasa da)...

Ama yaptıkları anayasa, -yine bana göre- güzel değil...12 Eylül anayasası değiştirildiği zaman, Kenan Evren'in bu ulusal bayrama eklediği "Atatürk'ü anma" sözcüklerini de çıkarmamız gerekir gibi bir düşünceye sakın kapılmasın kimse... Buna rağmen, bu eklemeyi, Kenan Evren'in eklemesi diye çıkarmak isteyenler de olabilir...

Laf lafı açtı; nereden nereye geldik...

Blog arkadaşlarımın bu ulusal bayramını sevgi ve saygıyla kutlarıım.

cdenizkent

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..