Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '13

 
Kategori
Beslenme / Diyet
 

Gene Bahar geldi ve gene Diyet yapıyoruz.

Gene Bahar geldi ve gene Diyet yapıyoruz.
 

Bir şarkı vardı, Galiba Yıldırım Gürses söylerdi. 'Ben her bahar aşık olurum. 'Diye sürer giderdi şarkı. Bu sabah düşündüm gene bahar geldi ve gene diyet yapıyoruz. Hoş kendimi bildim bileli her hafta başı, her ay başı, her bahar, her yılbaşı diyete başlıyorum. Ne yazık ki bu diyetler  başlandıktan üç gün sonra bir başka bahara başlanmak üzere bırakılıyor.

Küçüklüğümdem beri toplu bir çocukmuşum. Daha doğrusu çok küçükken o kadar toplu değilmişim. Resimlerim var. Ama her annenin sahip olduğu evhama sahip olan annem benim zayıf olduğumu düşünüp bana vitaminler vererek, bol bol yedirerek beni sonunda kendi istediği ölçülere getirmiş. Daha sonraları ise ben genç kız olmaya başlayınca bu sefer de zayıflatma çabalarına girdi annem. Sanırım konu hiçbirinie yabancı gelmiyordur. Herkes ya kendi çocukluğunda aynı davranışa uğramıştır veya şu anda çocuğuna aynısını yapıyordur.

İlk ciddi ve ürkütücü dietimi Üniversiteye başladığım yıllarda yaptım. Ürkütücü diyorum çünkü sabahtan akşama aç kalıp tüm günü bir meyve suyu ile geçirme herhalde sağlıklı bir yeme şekli olmasa gerek. Tabii bu ürkütücü diyetle çok ince olmasa da balık eti bir bedene sahip oldum. Sonraları hep diyet yapıp bırakarak yaşamım devam etti. Sonunda ikinci çocuğumun doğumundan sonra baktım iyice tombul teyze konumundayım. Bu sefer karar verdim ve bırakmadım. Dokuz ayda 27 kilo vererek hayatımın diyet rekorunu kırdım. Öyle değiştim ki Okul arkadaşlarım beni eşimin yanında görünce selam vermiyorlardı. Boşanıp başka kadınla evlendi sanıyorlardı. Çocuklarım bile beni tanımaz olmuştu. Evde dolaşırken yabancı yabancı bakıyorlardı. Tabii diyetle 40 bedene inince gelsin yeni kıyafetler, yeni imaj. O günlerde alışveriş için girdiğim bir mağazada bir satıcı bana beğendiğim giysinin bana olmayacağını zira benim o kıyafete göre zayıf olduğumu, küçük bedeni de olmadığını söyleyince mutluluktan ağladım. Zira o güne kadar hep 'O size olmaz efendim, büyük bedeni yok.'sözüne alışmıştım.

Yıllar geçtikçe gelsin kilolar, Ülke mutfağımı desem, can sıkıntısı mı desem, topluma uyma mı desem kilolar üst üste bindi. Bünyeme haksızlık etmeyeyim, kilo aldıracak bir sağlık sorunum yok. Trioidlerim normal, hormonlarım normal, şeker yok. Kısacası şu yaşımda bile az yersem kilo verebiliyorum. Tabii gençliğimdeki metabolizma hızım yok, hayatım daha yavaş akıyor ama kilo almam sağlık hatasından değil, doğrudan yeme hatasından.

Geçen yıllar boyunca okuduğum kitaplar, dinlediğim sağlık programları sonucunda Taylan Kümeli'ye ders verecek diet bilgisine sahip oldum. Diet yapmak değil bu şekilde yemenin bir yaşam biçimi olarak kabul edilmesi gerçeği bizim evin mutfağını tatsız tussuz bir hale getirdi. Gene de kilolar üst üste bindi yıllar geçtikçe. Bir de merak ediyorum madem diyet yapmak değil sağlıklı yeme alışkanlığı söz konusu, gazeteler niye bu aylarda sayfa sayfa diyet listesi veriyor. Ne hikmetse o listelerde yazan gıdalarda hiç adını duymadığımız, normal marketlerde rastlanmayan türden şeyler. Sanırım diyet yapmak demek Mısır Çarşısında yaşamak demek.

İşte ben bugünlerde gene diyete başladım. Arrtık son zamanlarda diyetisyene gidiyoruz. Zira ne yapmamız gerektiğini diyetisyenden daha iyi biliyoruz ama çocuklar gibi başımıza bizi her hafta kontrol edecek eli sopalı biri lazım. Yıllar geçtikçe diyeti güzel ve fit görünmek için değil sağlıklı olmak, tansiyonun, kolestrolun düşmesi için yapmak gerekiyor. Bunu da çok iyi biliyorum. Ama aklım ile midem birbirine uyum sağlamıyor.

Konuştuğum tüm arkadaşlarım benim gibi hemen hemen. Buzdolabında duran bir pasta kadar, beni cezbeden bir şey düşünemiyorum. Bazı arkadaşlarım gece uykularından kalkıp buzdolabındaki akıllarına takılan bir yiyeceği yediklerini söylüyorlar.

Kısacası biz hayatımız boyunca dyiet yaptık ve yapıyoruz. Bazen düşünüyorum keşke hiç diyet yapmasaydık. Her diyet yapıp ,bıraktıkça diyetten öncekinden daha fazla bir kiloya ulaştık. Zira zavallı beden aç kalacağım korkusu ile kendini korumak için daha az kaloride bile kilo tutmaya başladı.

Şu günlerde diyet yapıyorum . Gidip kendime bir kahve yapayım yanında da buzdolabındaki naneli çikolatalardan koyarım. Bunu doktorun verdiği yeme listesine yazmasam da olur değil mi. Siz de duymamış olun. Hatta siz de bir çikolata atın ağzınıza şimdi. 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..