Genel af ve erken seçim…

Bir adamın işi gücü olmazsa ne yapar? Deniz kenarına veya kır bir yere gider, keyif çatar. Bu yazdığım seçenek iktidar partisinin istediği bir numaralı seçenektir ama olmuyor işte.

Sıcaklar aşırı bir şekilde bindirdi. Üstelik nem de var. İnsan nefes almada zorlanıyor. Daha rahat bir ortama gidip bütün sıkıntılara birkaç gün de olsa ara vereme imkânı da olmayınca insan tabiri caizse saldıracak yer arıyor.

Küçük bir çırakken ustam, “Yahudi’nin başı sıkıştıkça eski defterleri karıştırır” deri. Şimdi bende öyle yapıyorum. Kim ne demiş, ne demek istemiş, ne öngörmüş. Elime geçen her bilgiyi adeta yutmaya çalışıyorum. Ama ne çare, ne yaparsam yapayım, her kötü durumun altından AKP politikaları çıkıyor.

Anayasa mahkemesi, önüne gelen paketi bir parlamento teklifi olmaktan çıkarıp, adeta siyasilere ders verir işler yapınca ortalık karıştı.

Benim dikkatimi çeken tarafı, AKP’nin çok da itirazcı olmamasıydı. Oysa AKP yi tanıyanlar çok iyi bilir ki, o parti, mağduriyet çıkacağını bilsin, sineklerin neden çoğaldığından bile yakınır. Kim ne derse desin AKP yoruldu. Artık halkı kandıramıyor. ABD, AB de artık yeterli etki edemiyor. AB den bir aklıevvel “Türk halkı referandumda evet demelidir. Bu üyelik yolunda pozitif katkı yapar” biçiminde laflar etmiş. Ben sırf bizim iktidar partisinin insanları saf gördüğünü sanırdım. Meğer hamileri AB de aynı fikirdeymiş.

AKP, yolun sonunun geldiğinin farkında. Bir son gayret ile mevcut değişiklik paketini yaptı. Ama paket şimdiden güdük oldu bile. Eğer Anayasa Mahkemesi’nden değişmeden geçseydi, mevcut değişiklik için asılmaya, savaşmaya değecekti. Oysa şimdi birde bu referanduma hayır çıkarsa, ilk seçimlerde bir zamanların “Anavatan” partisine dönmeleri işten bile değil. Aslında o da çok büyük sorun değil ama ah o boyunlara asılı fezlekeler yok mu? Yüce divandan kurtulmanın bir daha imkânı kalmayacak.

Naçizane benim görüşüm, 12 Eylül’e kadar AKP kapsamlı bir af paketi hazırlayacak. Tabii ki kendi boyunlarına asılı suç dosyaları için.

Hani bir zamanlar “babalar gibi satan” bir bakanımızın naylon faturaları için çıkanlar gibi. Parlamentodan geçirmek de zor değil. Bir gece yarısı, yarı yarıya uykuya dalmış parlamentodan iç yağından at kılı çeker gibi geçiriverirler.

Referandum ertesi de hadi bakalım erken seçim. Kazanmasalar bile ne gam. İnşallah bu sefer bizi kandıramayacaklar.

8/7/2010