Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '12

 
Kategori
Güncel
 

Gerçeği istiyoruz!

Gerçeği istiyoruz!
 

Ben sizin yerinizde olsam, dayanamazdım bu kadar sanırım. İçinizden gelmiştir elbette sizin de, hatta etmişsinizdir de, etmişsiniz evet ama ben isyan ederdim sakinleşmemecesine. Biri benim o kadar yakınımın, ta içimin, canımın ölümüne dair karşıma geçip de, "bu işi devlet yapmıştır, çözümü de ona bağlıdır" deseydi yüzüne tükürürdüm belki. 

Şöyle okkalı bir küfür savururdum geçip de başbakanın karşısına bana "sizin de eşiniz arı kovanına çomak sokmuş" dediğinde. 

Yaşadıklarınızı sizin kaleminizden okumak ağırdı, gözyaşlarıma hakim olamadım zaman zaman. Sizin yerinize ben isyan ettim, siz o imalı cevaplarınızı verirken, sizin yerinize sövüp saydım. Biliyorduk hiçbir şeyin yolunda gitmediğini, ama bu dünyada bir şeylerin yolunda gideceğine dair umudum azaldı. Siz nasıl hala umutlu devam edebiliyorsunuz, başka çareniz yok, ya da başka çaremiz, değil mi? 

Hiç ummadığım insanların yaptıkları şeyleri okudukça, o kişilere bakışlarım değişti. Komisyonlara aldıkları tiplere baktım, sonra onu alanlara, kime değer veriyorum diye düşündüm. 

Bu kadar aciz kalabileceklerini bu kadar açık bir şekilde görebilseydim, pes mi ederdim bilmiyorum. Yüzüme karşı benimle dalga geçtiklerini itiraf etselerdi, bir şeylere ulaşmaya çalışanlar bir bir ortadan yok olsalardı bu kadar umutla devam edebilir miydim? 

Sizi bu ülkeden koparmak istemişler karşınıza gelen onca kişi, paralarınızı, her şeylerinizi verip... Siz reddetmişsiniz, kalıp savaşmayı seçmişsiniz.

"Biz" de suçluyuz, bir tek 24 Ocak'larda sorduk ne olup bittiğini. Toplum olarak yeterince üstüne gitmedik herhalde, sindirdiler bizi. Eylemlerimiz yarım kaldı, sustuk ve oturduk rahat koltuklarımızda. Siz ailenizle birlikte, azimle mücadele ederken, önünüze çıkan her engelde bir tökezleyip, kaldığınız yerden devam ederken, biz sadece seyrettik. Sanırım hissettiremedik yeterince neler istediğimizi. 

Önümüzden alınıp götürülürken bir bir değerli insanlarımız, bu bir planın parçası olarak devam ederken, biz her gidenden sonra birkaç gün bağırdık, çağırdık ve sonra unuttuk.

Demişler ya size, Danıştay Cinayeti'nden birkaç gün önce, "bunlar hep bir planın parçası, biz bu olanları kullanıp önümüzdeki engelleri kaldıracağız" diye hani ve sonra bugün ülkenin yüz karası olan düşünceyi sindirme davaları başlamış... O "engeller" kaldırılmadan önce başlamıştık sesimizi çıkarmaya ama sonra "sustuk". Konuşmayı, bağırıp çağırmayı, itiraz etmeyi yeniden öğreniyoruz, unutturmuşlardı bize çünkü üstümüzden geçip, şimdi tekrar açılıyoruz. Gerçek derin devlete karşı savaşacağız birlikte, kendi derin devletini yaratanlara karşı, bugün derin devletle savaştığını söyleyenlere karşı bir savaş!  

Hep öyleydi ama, dedim ya tam hissettiremedik herhalde. Biz haykırıyoruz tıpkı sizin gibi, "biz" diye bağırıyoruz, "sadece gerçeği istiyoruz..." 

 
Toplam blog
: 142
: 1092
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülteliyim. Seyahat benim için bir tutku, her fırsatta bir yerlere ka..