Seçimler arefesinde siyasi partiler ve vaatler

Siyaset, hayatımızı gerçekten hareketlendirdi. Müthiş vaatler, ip atmalar, taştan daha sert eleştiriler bir birini kovalıyor.. İnsanlarımızın kafası döndü. Kimin hangi tarafta olduğunu bile bilemedik. Bir önceki seçimde milliyetçi cepheden müthiş oy alan Genç Parti, CHP ile seçim iş birliğini görüşmesi bile insanları şok etti. Milli görüş tabanlı milletvekillerinin yoğun olduğu ak parti sosyal demokrat çizgiye daha yakın Ertuğrul GÜNAY gibi solun eski genel sekreteri olan bir kişiyi bünyesine katarak insanlarımızın kafasını daha da karıştırdı. Ya İlhan kesici, Lütfullah KAYALAR, Yaşar OKUYAN öyle bir hamle yaptılar ki millet adeta dilini yuttu.

Şimdi isterseniz yapılan mitinglere biraz da kulak kabartalım. Neler söylüyor liderlerimiz şöyle ortaya koyup bir düşünelim. Mitinglerin ilk konusu terör oldu. Seçim üstü gelen şehit cenazelerini hiçbir lider atlamadı. Ve tek sorumluluk AKP'ye yüklendi. Bu eleştirilerden sonra ne yazık ki çok ciddi bir çözüm önerisi gelmedi. Seçim beyannamelerinin kamuoyuna duyurulduğu bugünlerde vaatler havada uçuşuyor yine. 3 Kasım'da büyük sürprize imza atan Genç Parti, en çok vaatleriyle adından söz ettirmişti. Cem Uzan'ın 2002 stratejisini şimdi diğer partiler takip ediyor. En gözde vaatse ÖSS'nin kaldırılacağına ilişkin... Bütün muhalefet partileri iktidara geldiklerinde üniversiteye girişlerin öğrenci seçme sınavı olmaksızın gerçekleşeceğini söylüyor. Bir ara özellikle sol partiler 12 Eylül askerî rejimin ürünü diye niteledikleri YÖK'ü kaldırmayı vaat ederdi. Şimdi YÖK sol siyasetin arka bahçesine dönüştü.

ÖSS sözü yakın vadede uygulanabilir mi? Malum ortaöğretimdeki öğrenci sayısıyla üniversitelerin potansiyeli arasında çok büyük fark var. Eleme kaçınılmaz. ÖSS’nin kaldırılabilmesi için 4 milyon öğrenci kapasitesi açılması gerekiyor. Ortada ciddi bir çözüm önerisi de yok. Sınav sistemi değişse bile öğrencilerin ancak bir bölümünü üniversiteye taşıyabilecek başka yöntemler geliştirilmek zorunda. 'ÖSS vaadi niye bu kadar önemseniyor?' sorusuna cevap arıyorum, ancak bulamıyorum. Seçim beyannamelerinin ÖSS'nin yapıldığı haftaya rastlaması ana etken olabilir mi acaba? Sınav, seçimin öncesinde değil de çok önce olsaydı, herhalde bu kadar siyasetin diline düşmezdi. Yaş ortalaması bakımından yeni seçmenleri oluşturan 1, 5 milyon gencin %80 oranı ne yazık ki başarısız grubunu oluşturacaklar. Bu oran 1 milyondan daha fazla. Böylesine bir oy potansiyeli de partilerimizin gözünü kamaştırmış olmalı.

Tarım kesimi öteden beri vaatlerin hedef kitlesi olmuştur. Özellikle de merkez sağ siyasetin. Meydanlarda ürün fiyatlarından kredi borçlarına, borçlardan petrol fiyatlarına kadar bir dizi vaat sıralanır. Muhalefet yine Genç Parti'nin açtığı yoldan ilerliyor. Açık artırma gibi, mazotun 1 YTL olacağı sözünü veren de var, daha aşağı çekileceğini vaat eden de. Hükümete eleştiriler getiren muhalefet partileri kuraklıktan dolayı faizli olarak çiftçinin borçlarının ertelemesini hatta bütün borçların silinmesini talep ediyor. CNN Türk’te bir programa katılan Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Seyfettin GÜRSEL tarafından bu vaatler sert bir eleştiri aldı. Böyle bir borç silme operasyonun, mazotun iki fiyattan satılmasının ekonominin dengesini bozacağını ve çiftçiler arasında da derin uçurumlara sebep olacağını savundu. Ve bu vaatlerin kaynak gösterilmeksizin yapılması onu kızdıran başka bir konuydu.

Meydanlarda iktidara gelme ihtimali olan siyasi partilerle böyle bir ihtimali olmayan siyasi partilerin vaatleri arasında çok ciddi bir fark izliyoruz. Örneğin genç parti gibi amacı yalnızca meclise girmek olan bir parti için verilen sözlerin pek bir önemi olmasa gerek. AKP’nin bu seçimlerde vaatlerinde daha temkinli olduğunu görüyoruz. Bir önceki hükümette görev alan MHP’nin vaatleri doğrusu en dikkat çekici olan. Görev aldıkları hükümette ciddi ekonomik krizler yaşayarak Kemal DERVİŞ önderliğinde başlatılan ekonomik programı bile tamamlayamadan seçime giden bir partinin böylesine vaatler vermesi açıkçası şaşırttı herkesi. Çünkü bir önceki yaşamış oldukları tecrübeler onların daha temkinli olmasını gerektiriyordu. Gerek vaat ettikleri zam oranı, gerek devlet memurlarına ön gördükleri kış yardımları falan ciddi boyutta.

Siyasi partilerimizin ortaya koymuş olduğu vaatleri dikkate aldığımız zaman ne yazık ki hali hazırdaki bütçe rakamları ile hiç uyuşmuyor. Bu vaatleri dikkate aldığımız zaman 50 Milyar YTL ek bütçenin oluşturulması gerekiyor. Hiçbir partinin ne ciddi bir kaynak programı ne de ciddi bir acil eylem planı var. Yalnızca art arda patlatılan vaatler. Haydi hayırlısı ne diyelim….