Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Aralık '08

 
Kategori
Bayramlar
 

Gerçek bayram nedir?

Gerçek bayram nedir?
 

Bir bayram sabahı İstanbul Kayış dağındaki darülacezeyi, bir dostum için ziyaret ettiğimde çok hoş bir sevgiyle karşılandım…
Dostum, abim gençliğinden, yaşanmışlıklarından, kendi yakınları tarafından kullanılıp bir kenara atılmasından,
ve daha bir çok konudan söz etti…
Tabii ki aynı masayı paylaştığımız diğer darülaceze sakinleriyle de sohbetimiz devam etti, …

Dertlerini sorunlarını paylaştılar benimle, üzülerek ve hayretle dinledim yaşadıklarını...
Bu bayram sabahında neden yanınızda çocuklarınız ve ya kardeşleriniz yok diye sordum kendilerine..
Onlarda aslında; yakınlarının, çocuklarının, torunlarının olmasını çok istediklerini ama asıl bayramın vefasızların, vefasızlıklarını konuşmak olmadığını; bu konuyla alakalı neler düşündüklerini tek tek anlattılar bana…

Hepsinin bayramı, bayram anlayışı farklıydı..
Çok duygulandım…Zamanın nasılda çabuk geçtiğini anlayamadan zevkle dinledim anlatılanları. Yanlarından ayrılıp eve geldiğimde duygulanmamın dışa vurumu olan ÜÇÜNCÜ CEMRE adlı şiirimi yazdım...

Yaşlılara yaşarken değer verelim... Bayramlar bizler için bir fırsattır.. Bu fırsatı kaçırmayalım…


Üçüncü Cemre

Zamanın yüzünde çizgilerle
ve tüm yaşanmışlığıyla bir kenara attığı
yaşlı bir adam uyandı
uyur uykusundan.
Kim olduğu, bir zamanlar ne ifade ettiği
hiç düşünülmeden bozuk para gibi atılmıştı bir kenara;
Öylesine atılmış eşyalar gibi...
Bir bayram sabahıydı o sabah.
Ne elini öpmeye gelen bir çocuk
nede eski bir dost aradı o sabah...
Yorgun, çaresiz gözleriyle iç çekti derinden.
İki damla yaş döküldü camlaşan gözlerinden.
Biri geçmişte yaşadıkları
diğeri yaşayamadıkları için.
Geçmişten günümüze gelen bir misafirdi o damlalar.
Yaşlı elleriyle-yaşlarını sildi-yaşlı adam.
-yaşlı elleri
-yaşlı.
Eski bayramları düşündü bir an:
Ne olurdu çocuk olabilseydim yeniden,
şeytan uçurtmasının peşinden koşan,
kukalı saklambaç, güvercin takla, misket oynayan.
Hiç yorulmayan,
sola-sağa zamandan bile hızlı koşan.
Buram buram ter kokan.
Derslerine hep çalışan,
sınıfta en birinci olan.
Ne olurdu?
Sordum
bayram nedir?
Duraksadı birden,
sıralamaya başladı düşündüklerini hiç kesmeden.
Oğul: bayram nefes alabilmektir.
Bazen alabildiğine koşmak,
bazen hiç susmadan konuşabilmektir, özgürce.
Bazen korkusuz bir dost selamıdır.
Bazen sımsıcak ekmek kokusudur yoklukta,
bir sıcak çorbadır soğukta...
Bir tomurcuğun çiçek açmasıdır,
Belki de bir gaddarın gözyaşıdır, şıpır şıpır…
Sevebilmektir bayram:
İnsanı, doğayı, hayvanları,
sevdiğini söyleyebilmektir...
Özgürlüktür bayram,
özgür yaşamaktır,
özgür kalabilmektir bayram.
Bayram birliktir.
Bir ağaç kökünün toprağa nüfuz etmesi gibi kenetlenmektir.
Oğul: fazla geç kalmamak gerek
birazdan üçüncü cemre düşecek.

Umut Engin Deniz

 
Toplam blog
: 42
: 475
Kayıt tarihi
: 01.12.08
 
 

1967 yılında İstanbul’da dünyaya geldim.Okudum... Büyüdüm... Evlendim... İki çocuğum var. Ve 44 yaşı..