Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '18

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Gerçek Bir Dolandırıcılık Hikayesi...

Gerçek Bir Dolandırıcılık Hikayesi...
 

Şimdi size profesyonel dolandırıcılığın geldiği son noktalardan birini anlatacağım. Bu yazı arşiv niteliğinde kalmalı, elden ele dolaşmalı diye düşünüyorum. Olay birebir başımdan geçtiği için gönül rahatlığıyla insanları uyarmakta, kişi isimleri vermekte bir yanlış görmüyorum.

Hayaller ülkesi Kanada...

Yüksek refah seviyesi, muhteşem doğası ve sosyal devlet anlayışıyla herkesin yaşamak istediği bir ülke...

Ayrıca göçmen politikasıyla beyin göçü için harekete geçen insanların varış durağı...

Yıllardır içimde yurtdışında okuma, yaşama, çalışma gibi hayaller bulunmaktaydı. Baba tarafında yurtdışında yaşayan bir çok akraba olduğu için bilinçaltımda yurtdışına yerleşme fikri ara ara su yüzüne çıkıyordu.

Yine bunun gibi zamanlardan birinde, LinkedIn’de ve indeed.ca sitesinde “Turkish Speaker Jobs” başlığıyla iş ararken karşıma bir çok iş ilanı çıkmıştı. Halihazırda zaten bir işim vardı ama benim yaptığım tamamen Nasreddin Hoca’nın “ya tutarsa” durumuydu. Ne yalan söyleyeyim, bu başvurulardan bir geri dönüş beklemiyordum. Ama işte GreenCard çekilişi için aylarca bekleyen insanlarız biz, bir umut vardı yine de.

Aradan belli bir süre geçti, normal yaşantıma devam ediyordum. Sanırım 3 hafta falan sonra, Stars Recruiting and Consulting Inc. İsimli bir şirketin sahibi olduğunu söyleyen U.G adında biri başvurumun ilk etapta olumlu karşılandığını, bir skype görüşmesi ile iş detaylarının konuşulabileceğini yazmıştı. İster istemez “hadi canııım” diye şaşkın bir tepki versem de içten içe bir umutlanma da yaşamıştım açıkçası.

Fakat U.G e-mailinde önceden şöyle bir şey yazmıştı.

Bununla birlikte Kanada calisma mevzuatindaki yabancilar icin calisma musaadesi islemleri cok karmasik oldugu icin, sizinle is sozlesmesi yaparsak yuksek ucretli avukatlar kullanmamiz gerekecek ve Kanada calisma bakanliginda calisma musaadesi prosedurleri yurutecegiz. Bu pozisyona ait sozlesmeyi imzaladiginiz anda VAZ GECMEME niz bizim icin buyuk onem tasiyacaktir. Bu kapsamda 2,000 Kanada dolari bir depozito tutarini yatirmanizi talep edecegiz. Bu tutar size ise basladiginiz ilk hafta icinde geri odenecektir. Bu olasi gecici harcamayi goze alabiliyorsaniz, sizinle bir skype ile is mulakaati organize edebiliriz. “

İşin içine para ödeme durumu girince bu kişinin dolandırıcı olup olmayacağı konusunda kafam karışmıştı. Ama yine adamı tanımak, araştırmak, dinlemek istedim. Skype görüşmesinde karşımda tam bir İstanbul beyefendisi vardı. Nazik, güzel bir Türkçe ile konuşan, Kanada Çalışma İzni süreciyle ilgili çok detaylı bilgiler veren, verdiği bilgiler tutarlı olan bir kişiydi. Araştırabildiğim kadar bir çok yere ulaştım. Şirket reel bir şirketti, Toronto’daydı. LMIA’ (Kanada’da çalışma izni veren kurum) da kaydı vardı. LinkedIn’de binlerce bağlantısı ve takipçisi vardı. Bir kaç kişiden olumlu referans da alınca bahsedilen 2000 Cad’ı hesabına yatırdım. Yabancı bir ülkede çalışmak için para ödemek zorunda değildim bunu elbette biliyordum ama uzun süren çalışma izni çıkma sürecinde bunun kendini garantiye almak isteyen bir şirketin savunma refleksi olduğunu düşündüm. Nasıl ki bazı şirketler deneme sürecinde yarı maaş verir, onun gibi.

Velhasıl kelam, bu sürecin ilk başta 3-4 ay sürebileceğini söyleyen U.G, periyodik olarak e-mail ve Skype görüşmeleriyle sürecin yolunda gittiğini az kaldığını söyleyip duruyordu.

Uzatmayayım 5.5 ay geçtikten sonra ben de sabır taşınca “neler oluyor” gibi bir e-mail attım. Sonrasında LinkedIn’den, Whatsapp’tan engellendim ve e-maillerime cevap alamamaya başladım.

Sonrası bildiğiniz hayal kırıklığı işte... Elbette bu süreçte benden önce ve benden sonra onlarca kişininde bu konuda mağdur olduğunu öğrendim. Aralarında Banka Müdürlerinden, Profesörlere kadar bir çok mağdur vardı. U.G’ın şirketi eleman bulma şirketi olduğu için “Kanada’da danışmanlığını yaptığımız falanca firmanın şu pozisyonu için” diyerek çeşitli meslek gruplarından insanı dolandırabildi.

Bu konuda ne Türkiye’deki Kanada Konsolosluğu ne de Toronto’daki Türk Konsolosluğu ciddi bir destek sağladı. Bu da bu kurumlar için bir utanç kaynağıdır. Biraz daha zorladığımızda ise bu kurumlar tarafından bize sürecin çok uzun süreceğini ve fiilen bu davayı Kanada’dan takip etmeniz gerektiğini söylendi. Sonuç biz dolandırıldığımızla kaldık.

Ama beni bu yazıyı yazmaya teşvik eden şey ise bu şahsın hala LinkedIn’de ve diğer platformlarda insan avına devam etmesidir. Bu yazıyı okuyan tanıdıklarım “Aa enayiye bak” diye düşünebilirler. Ben şanslıydım daha iyi bir kariyer fırsatı karşıma çıktı ve gidemediğim için pişman olmadım. Ama intiharın eşiğine gelen mağdurlarla tanıştım, onların da sesi olmak için bu yazıyı yazdım.

Dolayısıyla, bu kişinin hem yakalanması için hem de daha fazla mağdur olmaması için yetkilileri göreve davet ediyorum. 

 

 

 
Toplam blog
: 25
: 308
Kayıt tarihi
: 29.02.16
 
 

Romancı, Siyasal İletişim Uzmanı ..