Gerçek dostları bulmak zor değildir

Dostluk nedir?

Var mıdır, yok mudur?

Nedir insanların yana yıkıla aradıkları gerçek dost?

Hep gerçek dostları ararız hayatta. Oysa zor değildir gerçek dostları bulmak.

Nedir gerçek dost? Gerçek dostluk?

Yoksa hiç ummadığın bir zamanda, mesela bir tiyatroda herkesin pür dikkat sahneyi seyrederken, ummadığın bir kişinin elini tutarak ısıtması mıdır gerçek dostluk?

Hayat hep bizden bir şeyler alıp götürüyor. Saçlarımız beyazlaşıyor. Buna şarkılarda “saçlarına kar yağmış” diyoruz.

Hayattan, bir şeyler yapmaktan korkar olmuşuz. Gelecek günlerin bize ne getireceği belli değil. O günler istesek de istemesek de gelecek. Çünkü zaman acımasızca akıp gidiyor. Bizler de hayat yolunda, bir şeylerin peşine takılmış, suya düşen çöp misali gidiyoruz. Gözümüzü hiç bir şey görmüyor. İşlerimiz, kazandığımız, kazanacağımız paralar hayatımızı doldurmuş. Adam gibi yaşayamaz olmuşuz.

Yarından umutsuz olmuşuz. O kadar kötü olmuşuz ki, her iyiliğin altında kötü bir şey aramaya başlamışız. Kötülük yapmak hayatımız da normal bir uygulama olmuş.

Sadece bir gülümse bekleyenlerden, onu da esirger olmuşuz.

Dostluklar can acıtır olmuş artık. Hayattan zevk alamaz olmuşuz. “Gerçek dost” yok demeye başlamışız.

Suçlu kimdi peki.

Biz mi?

Yoksa acımacız hayat mıydı sizce?