- Kategori
- Sosyoloji
Gerginlik..
Gerginlik…
Şu sıralar insanlara tahammül etmeniz ve
sabır göstermeniz iyice zorlaşıyor.
Çevreniz gergin ve kavgacı insanlarla dolu.
Yanlışlıkla dokunsanız bile patlıyorlar, kavga hazır.
Nerede o geçmişin nazik kibar ,hatırsayan insanları.
Kariyerinizde ilerlerken herkesle
arkadaş olmaya çalışmanız normal bir şey.
Müşterilerle, iş arkadaşlarınızla, patronunuzla…
Fakat herkesle anlaşmak mümkün değildir.
Sizin davrandığınız gibi karşılık göremediğinizde
hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.
Bu yüzden herkesle iyi geçinmek için zorlamayın kendinizi.
Bu dönem kendinizi zorlamaktan daha çok
sakin olmanız gereken bir dönemdir.
Şu hali hazırdaki sokak terörüne aman dikkat edin.
Herkes silahlı..Maganda..
Yan baktın bahanesiyle silahını size üzerinizde deniyor.
Kazalara, öfke patlamalarına ve gerginliklere…
Bir küçücük öfkenin ne gibi sonuçlar doğuracağını bilemezsiniz.
Birine bağırırsınız, bağırdığınız için onun ailesi
yanına gelmeye çalışırken trafik kazası geçirir.
Sizin öfkeniz başka birinin felaketi olabilir.
TOPLUMUN ruh haletini irdelemek her zaman kolay olmuyor.
Genellikle algılamalarımızın ve izlenimlerimizin kaynağı
yazılı ve görsel medya.
( Bende bir gazetenin 16 yıllık köşe yazarıyım. )
Fakat medyanın topluma atfettiği eğilimlerin
ne ölçüde gerçekleri aksettirdiği her zaman belli değil.
Diğer taraftan toplumun hiç değilse bir kısmının medyanın yayınlarının,
haberlerinin ve yorumlarının etkisi altında kalması da doğal.
Sık sık yapay bir gündemle gereksiz yere gerginlik ve
huzursuzluk yaratıldığı görmezlikten gelinemez.
Türkiye’de bugün toplumun karşılaştığı başlıca tehdidin
terör ve onun karşılıklı şiddeti tahrik eden
yansımaları olduğu kuşkusuzdur.
Siyasi ortamda zaten var olan gerginlikler yetmiyormuş gibi
son zamanlarda tarihi tartışmalar sanki geçmiş olaylar
bugün cereyan ediyormuş derecesinde kutuplaşmalara yol açıyor.
Tarihle yüzleşmek kuşkusuz gerekir, fakat bunu toplumda travmaları
tahrik edecek bir şekilde yapmanın, ille bir suçluluk duygusu
yaratmaya çalışmanın bir faydası yok.
Tarihçiler hiç şüphesiz bilimsel araştırmalarını
rahatlıkla sunabilmelidirler,
ancak tartışmalar konunun politize edilmesiyle
yeni bir gerginliğe götürmemelidir.
İlk defa böyle bir durumla karşılaşmıyoruz
Bugün, birçok güçlüklere rağmen, Türkiye’de karamsarlığı ve
toplumsal huzursuzluğu haklı gösterecek bir durumdan bahsedilemez.
Aksine son politik gelişmeler bizi iyimserliğe sevk etmelidir.
Evhamları ve saplantıları bir tarafa bırakalım, mazi ile
uğraşmayalım ve gözlerimizi ileriye çevirelim.
ozcanvural33@hotmail.com