- Kategori
- Kültür - Sanat
GERİDE KALANLAR ( 11 )
MARDİN VEYÖRESİNDE GELİN GETİRME GELENEKLERİ
Anadolu’nun Folklor / Halbilimini in9celerken halk edebiyatında ve Türk dünyasında maniler coğrafyasında konularına göre manileri bölümlere ayırırken bir de dünden bugüne kuşaktan kuşağa bizimle birlikte gelen ve bizimle birlikte yaşayan Gelin / Kaynana manileri de ayrı bir yer tutmaktadır.Yaptığım inceleme ve araştırmalarda hemen hemen Anadolu’nun her yerinde gelin ve kaynana ile ilgili halk edebiyatımıza girmiş ve hala canlılığını devam ettiren sözlü manilere rastlanmaktadır.
Ben bu konuyu incelerken şu anda masamın üzerinde bulunan değerli, araştırmacı yazar Ünal Şöhret Dirlik’in “Fethiye’de Söylenen Maniler” adını taşıyan yapıtının 58,59, 60 ve 61. sayfalarında yer alan Gelin/ Kaynana manilerinden, sevgili kadim dostum Ünal Şöhret Dirlik’ten izin alarak birkaç örnek alıntı yaparak sizlere sunmak istiyorum; ha şunu da eklemeden geçemiyorum. Bazı arkadaşlarımız böylesine bir araştırma ve incelemeyi yaparken her şeyi kendine mal eder gibi alıntı yaptığı kaynaklara veya kişilere yer vermiyor. Edebiyat dünyamızda bu tür aşırmalarda ayıp oluyor. Onun için ben özellikle kaynak göstererek dip notlarıyla bunları yapmayı,kime ait olduğunu göstermekle bir yerde onur sayıyorum. Şimdi sevgili araştırmacı dostum Ünal Şöhret Dirlik’e kulak verelim:
“ Kaynana gelin geçimsizliğinin temeli çok eskilere dayanır. Bu yüzden bizim toplumumuzda kaynanalara çok maniler söylenmiştir. Kaynananın oğlunu çok sevmesi ve bu sevgiyi gelinle paylaşmak istememesi başta gelen sebeplerdendir. Evlendirinceye kadar gözünün içine bakarak büyüttüğü, akşam sabah bir arada olduğu, yemeğini yapıp çamaşırını yıkadığı oğlu, gelinin gelmesi ile birlikte anasına karşı ilgisini azaltmıştır. Ayrıca kaynana, kendisi gelin olduğunda kaynanasından kötü davranış görmüşse acısını ilkel bir düşünce ile gelininden çıkarmaya çalışır. Hiçten bazı bahanelerle geliniyle çekişir. Oğlu ile birlikte gelininin çok itiatlı olmalarını ve sözünden çıkmamalarını ister. Yanlışlıkla yapılacak en ufak bir davranış onunun kalbini kırmaya yeter.( 13)
Ne gelinler vardır ki; kaynanasıyla ana- kız gibi geçinirler. Ne kaynanalar vardır ki gelinine toz bile kondurmak istemezler. Onu olduğu gibi kabul eden kaynanalar da vardır toplum yaşantımızda. Böylesi onurlu gelin ve kaynanaları saygıyla anmak istiyorum.
Tabakası aynalı
Şu oğlana varmalı
Oğlan pek güzel amma
Anası olmamalı ( Halk Türküsü).
Şimdi sevgili araştırmacı- yazar meslektaşım Ünal Şöhret Dirlik’in konu ile ilgili Gelin ve Kaynana mânilerinden birkaç daha örnek sunmak istiyorum:
Ak tavuk almadın mı?
Kümese salmadın mı?
Kör olası kaynanam
Sen gelin olmadın mı?
Aşa odanın kilimi
Tut kaynana dilini
Mademki çok kötüydü
Neden aldın gelini?
Avluda dibek taşı
Verdiğin bulgur aşı
Teneşirde yıkansın
Kaynananın kelbaşı
Bağda erik kaynana
Dişin gedik kaynana
Oğlun yemiş getirdi
Sensiz yedik kaynana
Bağdan kamış kaynana
Oğlun çavuş kaynana
İşte oğlun geliyor
Evden savuş kaynana.
Bağda büber kaynana
Oğlan kibar kaynana
Ben gelin geldiğimde
Yatta geber kaynana.
Bahçalarda sarımsak
Kaynanaya bir sorsak
Kaynanalar olmazsa
Oğlanlara sarılsak.
Bahçalarda lahana
Kestim koydum dığana
Dokuz köye söz olur
Senin gibi kaynana.
Dam başında kediler
Miyav miyav dediler
Körolası kediler
Kaynanamı yediler.( 1 )
Buraya kadar kaynanalar için söylenen bir kısım manilere yer verdik. Birde kaynanaların veya halkımızın gelinleri için söylenen manileri vardır. Bunlardan da birkaç örnek vermek istiyorum.
Bahçemiz çapa ister
Çapacı para ister
Çapacı şöyle dursun
Şu gelin sopa ister.
Maşa bacaklı gelin
Eli bıçaklı gelin
Oğlan benim sen elin
Aşyağını kemir gelin.
Eli bıçaklı gelin
Eteği saçaklı gelin
Oğluma horamı geçtin
Yengeç bacaklı gelin
Eli etekli gelin
Basma yelekli gelin
Selam vermeden geçti
Hain yürekli gelin( Halk Türküsü)
Geline bak geline
Kına yakmış eline
Gelin kurban olayım
Saçlarının teline (Halk Türküsü)
Karpuzları dil gelin
Ara sıra gül gelin
Ben gibi bulamazsın
Kıymetimi bil gelin.( 15)
13-Fethiye’de Söylenen Maniler / Ünal Şöhret Dirlik-Dirlik Yayınları Ofset Basımevi/ Denizli- 2001(s.58,59,60 ve 61) –
1- Fethiyeli . Ü.Ş.Dirlik.s.75,76)