Gezi olmadı, Tahrirle güya mutlu oldular

Kahire’de, Rabiatül Adeviye Meydanı’nda, Mısır Ordusu tarafından hunharca, hedef gözetmeden, lânet olasıca bir katliam yapıldı. Dünyanın gözü önünde cereyan eden ölümlere göz yumularak, görmezlikten gelindi. ABD ve batılı ülkelerin bu vurdumduymazlığı, sözde demokrasi adına yapılan katliamda yüzlerce günahsız, masum Mısır halkı hayatını yitirdi. Olan bitene kayıtsız kalan batının medyası, gözlerini kapattı, kulaklarını tıkadı, ağzını mühürledi.

Gezi parkı olaylarında kıyameti koparan CNN, BBC, REUTERS haber gibi birçok ajans, NEW YORK TİMES, İngiliz THE GUARDİAN gibi birçok gazete, olanlara kayıtsız kalıp, kılını bile kıpırdatmadılar.

Gezi olaylarıyla istediklerini elde edemeyenler, tahrir meydanında mutlu ve bahtiyar oldular, belki de öyle olduğunu düşündüler.

Uluslararası medya, Mısır'da güvenlik güçlerinin askeri darbe karşıtı protestoların yapıldığı Rabiatül Adeviyye meydanında göstericilere ateş açması ve onlarca kişinin hayatını kaybetmesini okuyucularına farklı şekillerde duyurdu. Bazı medya kuruluşları orduyu ölümlerden sorumlu tutmayarak, yaşananlara çatışma demeyi tercih ederken; bazıları ise, ordunun göstericilere ateş açtığı bilgisini haberlerinde yer verdi.100 kişiden fazla kişinin hayatını kaybettiği protestolarda, haklı halk direnişini dünyaya göstermekte her türlü medya karartması için yoğun çaba sarf ettiler. Mısır ordusunun yaptığı katliama, haklı halk direnişine katliam,  ordunun yaptığına darbe diyemeyerek, sadece gösteri diyerek geçiştirdiler.

Bol kaymaklı ve sözde Demokrasi adına yapılan katliam, insanın midesini bulundurmaktadır.

Olanlara seyirci kalınmasıyla, Mısır yanmaya, Kahire kaynamaya, Rabiatül Adeviyye meydanı patlamaya, insanlar ölmeye devam ediyor. Firavunların dirilmeye (Sisi yönetimi ve ordu)  başlamasıyla, sözde Demokrasi adına halk kıyımı başladı.

Gözler önünde cereyan eden darbeyle yapılan katliam karşısında üç maymunu oynayan ABD ve batının gözleri görmüyor, kulakları duymuyor ve dilleri konuşmuyor.

Mısır’daki katliam, Batı’nın ikiyüzlülüğünü çarpıcı bir biçimde ortaya koydu. Vicdanî hassasiyetlerden nasiplenmemiş batı, ne yazık ki çifte standart uygulamaktadır. Gezi parkına gösterdikleri aynı hassasiyeti, tepkiyi ve tavrı Mısıra, Suriye’ye göstermiyorlar, gösteremiyorlar. Hak, hukuk, adalet, insan hakları ve Demokrasi, işlerine geldiği zaman geçerlidir. Aksi halde, darbenin her türlüsüne destek vermekten kaçınmıyorlar.

Mısır’da hak ve hürriyet mücadelesi verenlerin katledilmesinden asla rahatsız olmuyorlar; hatta katliamlara kılıf uydurmakta da zorlanmıyorlar.

Mısır halkı, çok zor bir dönemden geçerek, çoğu zaman olduğu gibi, yine bir Mübarek Ramazan ayında kan ve ateşle imtihan ediliyor. Artık Müslümanlara yapılan katliamlar ve kıyımlar hep Ramazan ayına denk getirilmeye çaba gösteriliyor. Bilinçli olarak bu yapılanlara, Türkiye’den başka Mısır halkının feryadına kulak veren de yok, ne yazık ki? Olan katliama dünyadan doğru dürüst bir tepki dahi gelmiyor. Mısırlılar, istediklerini er veya geç elde edecek, zafere ulaşacaklardır.

Allah’ın yaratmış olduğu kulların kurduğu tuzaklara karşı, elbette Yüce yaratanın da bir hesabı, bir tuzağı vardır. Er-geç kurdukları tuzağa kendileri düşecek, hazırladıkları çirkefe kendileri batacaklardır.

Türkiye’de aynı senaryoyu uygulamaya koymaya çalışanlar;  Gezi parkı olayları üzerinden istediklerini uygulamaya koyamayınca, rotayı Mısıra çevirdiler ve orada başarılı oldular gibi göründüler. Geçici bir zafer sarhoşluğu olsa da lanet olası, baş belâsı, kalleş, sinsi SİSİ’nin yaptırdığı katliamda; anne, baba ve çocukların yüreklerindeki yangın, gözlerinden dökülen yaşlar içerisinde boğulacaklar. Anlayacağınız zalimler muhakkak cezalarını bulacaklardır.

Haydi, çıkın ortaya. Neredesiniz,  yabancı gezi dostları, haydi neredesiniz?

Kerim Baydak

kbaydak61-artan@hotmail.com

 Not: Resim  netten alıntıdır