Gezi Parkı protestolarının hızının düşmesi dış bağlantı ve provokasyon ihtimalini güçlendiriyor

Bir görünüp bir kaybolmak için mi oradaydık? Taksim’de hasta ziyaretine mi gitmiştik? “Artık kabak tadı verdi, bitirin bu işi” diyen büyüklerimizi dinledik, dinmemiş hırsımızla burnumuzu çeke çeke, başlarımız öne eğik evlerimize döndük.

Sokaklardayken kahramandık, dünya bizi konuşuyordu; aslandık ama çoğumuz evlerine döndüğünde kalanlarımız fare oldu ve düzenin kedileri onların peşlerine düştüler. Taksim’i de Taksim ruhunu da ve bu ruha gönül veren özgürlük savaşçılarını da kendi kaderleriyle baş başa bıraktık.

Biz bir rüzgârdık, estik geçtik; ama zulüm dağları yerinde duruyor. Bazılarının konuşmalarına dikkat ediyor musunuz? Adeta “Sinek gibi ezdik” diyorlar. Bence halk dediğiniz işte bu kadar! Mesaj alınmışmış! Fatura neden sadece size çıkarıldı? Siz mi öldürdünüz 5 kişiyi? Ülkeyi siz mi yakıp yıktınız? Mademki böyle, kusura bakmayın, sizler teröristsiniz.

Başbakan %50’yi peşinize düşürdü “Tencere tavacıları yakalayıp getirin” diyor. Adalete teslim edilmeleri istendiğine göre 2 800 bin kişinin eylemi baştan sona suç; siz hangi demokratik haktan bahsediyorsunuz. Yakında o meşhur piyanocunuzu hatta duran adamınızı da tutuklayacaklar. Gezi eylemleri sırasında tesadüfen oradan geçen kuşları da takibe almışlar.

Eyleminiz sadece Ak Parti’nin oyunun artmasını sağladı. Bilmiyorsunuz, Türkiye gibi ülkelerde halk haklı olanı değil güçlü olanı tutar. Teslim oldunuz, piliniz bitti; ümit bağladığımız gençlik de bu kadar(mış)!

Şimdi eğer yanılıyor olsaydık, ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı “Bu insanlar ne istiyor, hele bir dinleyelim” deyip devletin zirvesinde Gezi Parkı değerlendirmesi, sonrasında da insanların talepleri doğrultusunda demokratikleşme için yol haritası hazırlanması gerekmez miydi?  Adam tutmuş diyor ki tencere tavacıları adalete teslim edin. İyi de adaleti kime teslim edeceğiz?

Senin ülkende 2 800 bin kişi ayaklanmış. Tarihin en büyük isyanı gerçekleşmiş. Az kalsın iç savaş olacak, devlet elden gidecekti. Sen tutmuş “tencere tavacıları adalete teslim edin” diyorsun. Ben de oradaydım. Adresimi vereyim, gelip beni de alsınlar!

Ve haklı olarak demokratik bir eylem diye gördüğümüz Gezi Parkı olaylarının bazılarının dediği gibi bir provokasyon ya da dış merkezli (Almanya’dan bir yerden kontrol edildiği söylenen kışkırtma) olabileceği ihtimali akla gelmiyor değil. Siz Türkiye’nin sorunları için ayaklanmadınız mı? E Türkiye’nin sorunları bitti mi? O halde siz niye bittiniz? Ben düşünürüm arkadaş; demek ki adamlar haklı…