Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Haziran '13

 
Kategori
Güncel
 

Gezi Parkı üzerinden kardeşlik köprüsü kurmak

Gezi Parkı üzerinden kardeşlik köprüsü kurmak
 

Gezi Parkı ile Taksim Meydanı'nı dolduran kalabalık 07.06.013 (Alıntıdır)


GEZİ PARKI üzerinden iktidara karşı gelişen silahsız, sopasız, taşsız, teröre övgüsüz bir protesto süreci yaşıyoruz. Üç şehide rağmen bu yürekli çıkışı yapan gençlerin bu yolu seçmelerinden dolayı alkışlamak gerekiyor. Bu eyleme sözleri, yazıları, flamaları ve Türk Bayrakları ile katılanları yürekten kutluyorum.

Onlara karşı kullanılmak istenen' orantısız güç kullanımı' sarmalı da geri tepmiştir.
Kaç günden beri 'özür' ve 'dil dökme' yanında daha bir 'alttan alma' gibi bir sürece girilmiştir.

Ne yazık ki iktidar 'muhalefette imiş gibi' söz konusu silahsız protesto eylemlerine karşı '100 bin yerine 1 milyon kişi' çıkartmak gibi bir eğilimle gövde gösterileri düzenlemek yoluna gitmiştir. Biliyoruz ki iktidar bir milyon değil beş milyon kişilk bir kalabalık da çıkartabilir on gün içinde. Peki, bu yolla hangi barışçıl amaç tahakkuk ettirilebilecek sizce?

Türkiye çapında ortaya çıkan bu protesto eylemleri için o kitlelerin dinlenmesi, onların ayağına kadar gidilmesi, polislerin en az üç yüz metre kadar geriye kadar çekilmesi sağlanamaz mı?

Anlaşılmıştır ki değişik içerikli toplum kesimleri yılların birikimi ile ilk olarak belki Özallı yıllarda olması gereken tepkilerini son aşamada bazı dayatmaları gittikçe hızlandıran AK Parti'ye karşı yöneltmişlerdir. Yansıdığı kadarı ile onların özellikle demokrasi, kardeşlik, çevre, vatanseverlik, Cumhuriyet, eşitlik, adil paylaşım ve liyakat gibi konularda haksızdır, diyebilir miyiz?

Bu çatışmacı yaklaşım h i ç de olumlu bir gelişme değildir.

Bana göre Ak Parti İktidarı 'hukuk çerçevesinde' ve 'devlet olma' bilinci kapsamında daha barışçı, daha müşfik olmalıdır.

Yoksa 'aba altından sopa göstermek' gibi bir yönelime doğru yelken açılması her türlü provokasyona da açık olmak demek değil midir? Görüldü ki Gezi Eylemleri üzerinden gelişen bazı taşlı, sopalı, çakmaklı, Molotoflu saldırılar da ortaya çıkmıştır. Eğer sorunun içerisinde bütün tedbirlere rağmen önlenemeyen bir 'dış güç algısı' (!) da var ise AK Parti neden böyle bir kaç kalabalık gövde gösterisine kalkışıyor, inanın aklım almıyor.

Peki, AK Parti Habur'da bir kez Diyarbakır ile İstanbul'da bir kaç kez düzenlenen ayrılıkçılık ve teröre övgü içerikli gövde gösterilerine karşı neden bu yola başvurmamıştı değil mi? Bu bağlamda Terör saldırılarının giderek yoğunlaştığı ve ayrılıkçılık söylemlerinin yaygın bir propagandaya dönüştüğü 2010'dan bu yana neden bir günden bir güne biz dizi Kardeşlik ve Milli Birlik Gösterisi düzenlenmedi, diye de sormak geliyor içimden. Gözlediğim kadarı ile protesto eylemlerine katılanlar hiç bir ayrımcılım peşinde değil. Yeter ki kendileri ötelenmesin ve gerçekten onur kırıcı olduğuna inadığım bazı değişik aşağılayıcı sözlerle anılmasınlar.

İletişimin gücüne inanan bir yönetmen olarak üç yıl önce TRT'nin Balkan Ekspresi yolculuğu için neden Doğu Güneydoğu kardeşlik trenleri yollara çıkmadı, diye de sormuştum 10 Temmuz 2010'da... Bu konudaki yorumlamanın başlığı, 'TRT neden 'milli birlik ve kardeşlik treni' ile Doğu'ya değil de Balkan Ekspresi ile Batı'ya açılır?' idi...

Yapılan ve yapılması tasarlanan nice işlere karşılık gelinen bu aşamada sormak istiyorum:

Gezi Parkı üzerinden kardeşlik köprüsü kurmak, girişilmesi düşünülen nice 'aba altından sopa göstermek' çabasından daha mı zor? Gerçekten AK Parti'nin Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi adını verdiği bir eylem tasarısı vardı değil mi? Adı h i ç anılmadığına göre, terör örgütünün dayatmalarını da önleyebilecek olan o güzelim tasarı çürümeye mi bırakıldı yoksa?

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..