- Kategori
- Kültür - Sanat
Gideyim ben
Bir çay bahçesinde bir akşamüstü
Güneş guruba kavuşurken yavaş yavaş
O saksıdaki yapma çiçeğin yanındaki masada
Yudumlarken demlenmiş çayını gözlerin süzülmüş
Kısık bir ses o şarkıyı kulağına fısıldarsa
Dinle sonuna kadar dinle o senin şarkındı
Durup durup aklına takılırsa o an sevdam
Git beraber yürüdüğümüz o çimene
Orda ki güvercinler hatırlar seni
Boş ver o masada kalsın bedenin gelmesin
Hiç çekinmeden çığlık çığlığa haykır şarkını
Ben duyamasam da artık dönemesem de
Sen gel o çimende kız, öfkelen bana
Sonra doyasıya ağla ama beni bekleme
Kırmızı bir mendil sakla benden olmasa da
Yastığının altında dursun hep
Kimse yokken evde gözlerini sil onunla
Sakın verdiğim mendili almadığına üzülme
Tutmak istediğim elini vermeyişine öfkelenme
Öfkelenme hayatın sürüp giden anlaşılmazlığına
Ben uluyan kar fırtınalarıma döneyim artık
Yine Kupkuru akşamlarıma yalnızlığıma
Nasılsa bir gün toplayıp sevilmeyen neyim varsa
Üzüntülerimi, itilip kakılışımı
Hiç yolunda gitmeyen işimi gücümü
Tamamlayamadığım sevdiklerime hizmetimi
Öldürse de sigaramı bir de şiirlerimi
Beni hep ağlatan dört duvarımdan koparak
Alıp gideyim istenmeyen şeylerimi
Dertlerimi kimseye yüklemeden gideyim
Kimse yüksünmesin ardımdan
Hiç kırılmadım hayallerime tekmeleyenlere
Heveslerimi küçümseyenlere bile
Aldığını vermemek için dolandıkça dolanan
Sırtıma basıp tepedeki meyvelere uzanan
Beni yüreğine bile almayan ahbaplarıma inat
Gideyim ben döneceğim yere
Her kese selam herkese helal olsun
Ra19/4/08