Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mart '09

 
Kategori
Spor
 

Gidişin olsun da dönüşün olmasın

Gidişin olsun da dönüşün olmasın
 

tipitoş


Galatasaray taraftar forumlarında ve medyada Lincoln'ün kaçışı genel olarak yönetim basiretsizliği olarak değerlendirildi. GS yönetimini genel olarak hiç de becerikli bulmasam da, bu olayda fazla bir ihmalleri olduğunu düşünmüyorum. Bülent Korkmaz da çalıştığı süre boyunca elbetteki bir çok hata yapacaktır. Fakat bence sorun olan, aslında doğru davrandığı bir yerde de ihalenin kendisine kalması.

Bugünkü Radikal'de Uğur Vardan gibi fikirlerine çok önem verdiğim bir yazar dahi Guardiola'nın Eto'o ile olan sorunları ustaca çözdüğünü yazıp Lincoln krizini yönetemeyen Bülent Korkmaz'a eleştiriler getiriyor. Doğrusu Vardan'ın elma ile armutu bu kadar karıştırdığı bir yazısına hiç denk gelmemiştim! "Lincoln bir Messi değil, Eto'o değil" gibi karşıt görüşler fazlasıyla zikredildiyse de, bunlarda bana göre yetersiz kalıyor. Lincoln elbette bahsettiğimiz "A" sınıf bir oyuncu değil. Olmasına da gerek yok. Lincoln, Eto'o nun takımı için gösterdiği eforu GS için göstermiyor. Meselenin çıkış noktası budur. Galatasaray taraftarının Hagi'yi mitolojik bir kahramana çevirmesinin sebebi de budur zaten. Sahip olduğu tüm yeteneklere ilave olarak fiziksel ve ruhani tüm enerjisini takıma adaması. Lincoln bu durumda sevgilisini çok sevmeyen ama bir şekilde onunla takılan çok güzel kızlara benziyor.

Kafası hayli karışık, aklı FB'nin ışıltılı kadrolarında ve Alex DeSouza'nın katkısında kalan bir kısım GS taraftarı, ellerinde Lincoln yeteneğinde bir yıldız olmadığı zaman kendisini çıplak, ihanete uğramış ve yalnız hissediyor. Oysa Lincoln, kafa olarak %100 sahada olduğunda bile (ki gerçekten çok çok nadir) fiziksel olarak hayli zayıf bir oyuncu. Geriye dönmesini, pas arası yapmasını, omuz dayamasını, yatarak top çalamıyor olmasını falan geçelim, top ayağındaylen bile rakibini ilk hamlede geçemezse hemen kendisini yere bırakıp faul istiyor. Oysa boğazın diğer tarafındaki Alex, defansif olarak zayıf olsa da top ayağındayken yere çok sağlam basıyor, top ile rakip arasına girmeye cürret ediyor ve olumlu kullanamayacağı toplarda bile kayba topu kaybetmeyip takımının kontra yemesine mani oluyor.

Bu kısa kıyaslamadan sonra konumuza geri dönelim. Lincoln'ü (veya bir türevini, klonunu) takımda görmek isteyen GS'li kardeşlerim geçen senenin son 10 haftasında takımın oynadığı futbolu bir gözlerinin önüne bir getirsinler. Avruşa futbol şampiyonasında fırtına gibi esen milli takımda ilk onbir oynayan arda, servet, topal, sabri ve hakan balta'nın oyunlarını şöyle bir hatırlasınlar. Sonra bu takımın esas ihtiyaç duyduğunun Lincoln gibi bir erkek güzeli olup olmadığını tekrar düşünsünler.

Son olarak, Lincoln sürecei başlatan oyundan çıkarken yaptığı hareket ile "iki testiden birisi kırılacak" türünden bir davranış sergilemiştir. Kırılan kendisi olmasına rağmen, Bülent Korkmaz'ı da çatlatıp suyunu sızdırmak isteyen taraftarın niyetini anlayamıyorum. Şahsen Lincoln gibi birisi arkadaşım olsa katlanamam, kardeşim olsa her gün döverim. Aileye damat olarak gelse kardeşimle ilişkim bozulur. Gitsin Lincoln, geri gelmeyecek şekilde gitsin.
 
Toplam blog
: 295
: 733
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Bugün ölseniz mesela, ya da hafifletelim biraz hadi, bu giriş çok karamsar oldu. Bugün ortadan kay..