Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Haziran '07

 
Kategori
Futbol
 

Git Tuncay!

Git Tuncay!
 

Bravo Tuncay, madem ki kafaya koymuştun, gitmekle en iyisini yaptın.

Gönül Barcelona’ya, Milan’a, Manchester United’e transfer olmanı isterdi ama Middlesbrough’a da olsa gitmen herkesi rahatlattı, en başta da seni.

Gideceğin takım Fenerbahçe’den daha büyük olmalı diyenlere aldırma! Böyle bir kural yok ve buna gerek de yok.

Senin gitmen, bize, kalmandan daha faydalıdır, git.

Fenerbahçe’yi düşünme. Senin için yılda 2, 5 milyon Euro’yu gözden çıkaran Fenerbahçe bu paraya nasılsa bir başkasını ve hatta başkalarını bulur.

Senin yerin doldurulur mu doldurulamaz mı tartışmasına hiç girme. Herkesin yeri ayrıdır. Her takım içinde farklı baharat ve çeşniler bulunan bir yemek gibidir ve her takım ayrı bir denemedir.

Yani senin yerinin dolması ne kadar imkansızsa o kadar da gereksizdir. Tamam, sensiz Fenerbahçe başka bir Fenerbahçe’dir ama o yeni Fenerbahçe eskisine göre daha iyi mi, daha kötü olacağı senin yerini dolduracak topçuyu seçecek kişilerin maharetine ve eski hocan Zico’ya bağlı.

Sen daha mı iyi olursun daha mı kötü dersen, ben bunun cevabını biliyorum ama sana anlatamam. Senin için bunu anlamanın bir tek yolu var; o da gitmen.

Gitmezsen bir yanın hep pişman olacaktı. Belki “keşke gitseydim” demeyecektin. Çünkü giderek neler kaçırdığını bilemeyecektin ama “acaba gitse miydim” sorusu peşini hiç bırakmayacaktı.

Eğer ilk üç ay içinde Hakan Şükür gibi vatan ve sıla özlemi ile duygusal bir çöküntüye girmezsen sonrası kolay. Gidişin kişiliğine ve dünya görüşüne o kadar çok artılar ekleyecek ki bir yıl sonra bambaşka biri olacaksın. Gitmenin ve başka bir ülkede bir süre yaşamanın kişide oluşturduğu kazanç ve evrensel bakış, o ülkenin dilini öğrenmekten çok daha önemlidir.

Yıllar geçtikçe yurt özlemin yine zaman zaman depreşecek ama o zaman bununla baş etmeyi öğrenmiş olacaksın.

Bize senin gibi güzel insanlarımızın gidip, gittikleri yerlerde sevgi ve hayranlık kazanması lazım.

Keşke Avrupa’ya, Amerika’ya gönderecek onlarca, yüzlerce Tuncay olsa elimizde. Gülmeyi bilen, dostluk kurabilen, komplekssiz, takıntısız Tuncay’lar.

Ame şunun farkında ol ki senden beklentimiz büyüktür. Olursan amenna da, öyle Maradona, Cruyff, Beckenbauer falan olmanı beklemeyiz. Kendini sevdirmeni bekleriz, sempatik Tuncay, yardımsever Tuncay, adam gibi adam Tuncay demelerini bekleriz sana.

Çok kolay görünüyor değil mi? Ama bir çoğu bunu başaramadığı gibi ağzına yüzüne bulaştıranlar dahi oldu.

Gittiğin yerlerde boşuna biz şöyle iyiyiz, böyle Avrupalıyız filan da deme. Bunlar laftan ibarettir ve nefesine yazık. Halbuki “görmek inanmaktır”.

Öyleyse göster onlara Tuncay’ın ne olduğunu.

Yolun açık olsun

 
Toplam blog
: 130
: 2132
Kayıt tarihi
: 28.06.06
 
 

İnsanın kendini anlatması zor, gereksiz de! Yaptığı işlere bakmak yeter, ne gerek var fazla i..