Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mayıs '16

 
Kategori
Anılar
 

Gitmesek de görmesek de... (Viran köyüm)

Gitmesek de görmesek de... (Viran köyüm)
 

Başka  bir  konuda  yazmayı  düşünürken  “Facebook” ta ki  bir  paylaşımda  bir  bölümünün  gözüktüğü  köyümün  resmini gördüm.

Yandaki  görünümün  yerinde  şimdi  çift  şeritli  otoban geçmektedir. Yıkılmaya  başlandığında  çekilen  bu  resme  baktığımda  çocukluğuma  daldım.

Çevresini  kuşatan  tepelerinde, dağlarında, çayırlarında, bayırlarında  kuzu, sığır  otlattığım,

Yağmurda  akan  toprak  damlı  evimizde  gaz  lambası  altında akşamları  ders  çalıştığım,

Yamalı  pantolon, lastik pabuçlarla  yazın  toz  toprak  içinde , yağışlarda  ise  çamur  içinde dolaştığım,

Uzun  kışı , durmadan  yağan  karı  ve dondurucu  soğuğunda  tezek  yanan  sobasında  ısındığım,

Zifiri  karanlık  gecelerinde  hep  korktuğum,

Üç  gün  süren  ve  hayatımıza  renk  veren  düğünlerinde  mutlu  olduğum,

Ahırını  temizlediğim, nahırını  kovaladığım, öküz  arabasını  sürdüğüm, ot,  sap,  saman  taşıdığım, döven  sürdüğüm, aşık  ve  çelik çomak  oynadığım, içinde  geçen  çayında (derede) su  çimdiğim,

Çocuk  kalbimle  hoşlandığım  kızı  görmek  için  çeşme  başlarında, dam  üstlerinde  dikizlediğim,

Okulunda   öğretmenin  karşısında , soğukta hep  çatlayıp  yara olan  ellerimi  saklayarak  ve  hazır  olda  durarak  türkü  söylediğim,

Seline  kapılıp,  tandırına  düşerek  ölüm  tehlikeleri  atlattığım  yer.

Yirmi  yılı aşkın  sürenin  sonunda  iki  yıl  önce  gittiğimde, izi  kalmayan köyün  yerinde  geçen  otobanın  kenarında  durup  evimin  yerini  tespit  etmeye  çalışmıştım. Ve  bir  film  karesinde olduğu  gibi  gaipten  gelen  rahmetli  babamın “Oğlum  ineklerin  samanını  verdin mi ? “  diyen  sesini  duyar  gibi  olmuştum. İçim  acımış ve  ağlamıştım.                                                                                                    

Birkaç  satırla  değil de  romanı  yazılacak  yaşanmışlıklar  var  o  köyde. Geriye  dönüp  “ Vay  be ! “ dediğimiz , binbir  mahrumiyet  içinde  de  geçse  “hey  gidi “ diyerek  sevgiyle  andığımız  köyüm.

İyi  ve  kötü  günlerde hemen  birbirinin  yanında  olan  komşular, akrabalar, arkadaşlar, dostlar.

Yaşam  kimini  yok  etti. Kalanlarının  her  birini  bir  yerlere  savurdu. Hayatın  doğallığı  olan  değişen , dönüşen  ,başkalaşan  yaşamlar. Anadolu’ nun  binlerce  köyünde  kaçınılmaz  benzer  sonuçlar  ve  hayatlar.

Ve  bu  tek  kare  resim , uzun  metrajlı  bir  film  seyrettirdi  hayalimde  bana.Sadece  fragmanını paylaşmak  istedim.

 
Toplam blog
: 35
: 156
Kayıt tarihi
: 27.02.14
 
 

Üniversite  mezunu, eğitimci. Okumaktan,  düşünmekten,  yazmaktan,  türkülerden, bağlamadan  vazg..