Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '10

 
Kategori
Deneme
 

Gittin (mi)

Gittin (mi)
 

Biliyordum elbette bırakıp da gideceğini. Ama, böyle apansız gitmene üzüldüm. Hani bunca yıllık dostluğumuzun hatırına oturup da iki söz etseydik düne ait. Öyle vedalaşsaydık. Bir gül koysaydım koynuna. Güneşten doğmuş yepyeni bir aşk şiiri okusaydım kulağına. Tutsaydım ellerini ve öpseydim dudaklarını. Ah! Keşke öyle gitseydin.

Sordum seni. "Gitti" dediler. Gidişini duymadım ama, "Gitti" dediklerinde yüreğimden beyaz bir güvercin havalandı da uçtu sanki. Dönmeyeceksin bir daha biliyorum, dönmeyeceksin. Havaya, suya ve ekmeğe duymadığım "özlem"i sana duyacağım. Sana ait ne varsa, bundan böyle yüreğimin en nadide köşesinde saklayacağım.

"Ölüm Allah'ın emri ayrılık olmasa" demiş ya ozan. Gerçekten de öyle. Ben bilmezdim ayrılığın bu kadar acı vereceğini. Ama, geleceğim... Gittiğin yere ben de geleceğim. Hiç ummadığın ve "Unuttum" dediğin bir anda kapını çalacağım. Karşında ben olacağım. Avucumda İstanbul olacak. Tenim Boğaziçi kokacak. Gölgemde, sana Süleymaniye'yi getireceğim. Avucumda Kapalıçarşı olacak.

Biliyordum, lanet olsun bin kere biliyordum beni bırakıp da gideceğini. Pencerende çiçeğini, odanda minik kedini bıraktıp da gideceğini bildiğim gibi, beni de bırakıp gideceğini biliyordum. Biliyordum ama, yine de alışamadım. Olmadı alışamadım. Sensiz buraların hiç bir tadı yok. İstanbul, istanbul olalı gözümde bu kadar kararmadı. Ben İstanbul'u bu kadar sevmemezlik yapamazdım. İhanet sanırdım bu şehri sevmemeyi. Ama, bırakıp gittiğinden beri, ben İstanbul'u da sevmemeye başladım. Çünkü, sen yoksun o baktığım yerde.

Bırakıp gittiğinde masada ekmek duruyordu, bardakta su, tavada balık, kadehte içki... Yatak dağınıktı. Resmin vardı duvarda. Hani tırmanırken bir yokuşu aniden ve haber vermeden çektiğim resmin. Bak o hâlâ asılı duruyor duvarda. Hiç bir şeyden haberi yokmuş gibi gülüyor bana. Kalsın duvarımda, gülüşünden güller açsın bırak. Giderken ne varsa götürdün sana ait yüreğimde ne varsa, bırak resmin kalsın duvarda.

Biliyor musun unuttum su vermeye sardunyalarıma. Kurudular. Oysa, her ilkbaharda her renk çiçek verirlerdi bana. Ben, seninle aldattım onları, bakamadım, kurudular. Gittiğini onlara da söyledim. Onlar anlar beni eminim. Çiçekler anlar insanları.

 
Toplam blog
: 278
: 3275
Kayıt tarihi
: 26.05.07
 
 

İstanbul'un Kadıköy ilçesinde doğdum. Bir daha da Kadıköy'den ayrılmadım. İstanbul Üniversitesi, Ede..