Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '09

 
Kategori
Güncel
 

Göbeğini kaşıyan bidon kafalı adamlar!

Göbeğini kaşıyan bidon kafalı adamlar!
 

Göbeğini kaşıyan bidon kafalı adam...


Yaklaşık iki sene önce; sosyal ilişkileri, değerler sistemi ve olaylar karşısındaki tutum ve davranışları açısından insanoğlunun gelmiş olduğu son kültürel aşama ile uyum sorunları olan bir yaşam biçimini temsil edenlerin, Bekir Coşkun tarafından “Göbeğini Kaşıyan Adam”, Yılmaz Özdil tarafından da “Bidon Kafalılar” olarak ifade edilmesi oldukça gürültülü tartışmalara yol açmıştı medyada.

Onlardan da sanırım yine iki sene kadar önce Mine Kırıkkanat’ın Radikal Gazetesindeki köşesinde bu yaşam biçiminin temsilcilerini oldukça ağır bir dille eleştirmesi de, Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan tarafından Kırıkkanat’ı haklı çıkarırcasına bir yöntemle onu (Kırıkkanat’ı) kapı önüne koymasıyla sonuçlanmıştı.

Bugünlerde yazılı ve görsel medyada Prof. Yılmaz Esmer’in “Radikalizm ve Aşırıcılık” başlıklı araştırma sonuçları değerlendirilmekte ve yorumlanmakta yoğun olarak. Gördüğüm kadarıyla araştırmanın bilimselliği konusunda göze görünür bir itiraz yok. Sonuçlar hakkında da öyle. Hatta sonuçlar, değerlendiren yazarlar tarafından ayıklanarak herkes kendine göre önemli olan sonucu öne çıkarıyor ve gazeteler manşet yapıyor.

Araştırma sonuçlarına göre; bazı kadınların kocasından dayak yemeyi hak ettiği fikrini savunanların oranı yüzde 33. Yani her üç kişiden biri.

Yüzde 61’e göre, “kadın her zaman kocasına itaat etmeli, sözünden çıkmamalı”. Yani her üç kişiden ikisi...

Yüzde 36, kız çocuklarının mirastan erkek çocuklarının yarısı kadar pay almasını istiyor. Yani her üç kişiden biri...

Yüzde 35, mahkemelerde iki kadının şahitliğinin bir erkeğe eşit sayılması gerektiği görüşünde. Yani her üç kişiden biri...

Kadınların bir işte çalışmak için kocasından izin almasının doğruluğuna inananların oranı yüzde 84; kadın yalnız bir yere gidecekse kocasından izin alması gerektiğini düşünenlerin oranı ise yüzde 85. Yani her beş kişiden dördü ve dikkatinizi çekerim ki bu beş kişi sadece erkeklerden oluşmuyor!

“Zina yapan evli kadının taşlanması doğru” diyenlerin oranı yüzde 22. Yani beş kişiden biri. O beş kişiden kadın olanların taşlanarak öldürülmeye ‘Evet’ demeyeceklerini öngörürsek bu oran her üç erkekten birinin recmi doğru bulduğu anlamına gelmekte.

Yüzde 72 içki içen, yüzde 67 nikâhsız yaşayan, yüzde 35 kızı şortla dolaşan, yüzde 48 aşırı sağ ya da sol görüşte, yüzde 42 sevmediği partinin üyesi, yüzde 75 Tanrı’ya inanmayan, yüzde 32 oruç tutmayan, yüzde 65 hiçbir dine inanmayan, yüzde 27 farklı anadilde konuşan, yüzde 43 Amerikalı, yüzde 14 türbanlı, yüzde 33 çarşaflı, yüzde 63 köktendinci, yüzde 26 başka bir ırk veya renkten, yüzde 52 Hıristiyan, yüzde 64 ise Yahudi birini komşusu olarak istemiyor.

Bu sonuçlar hemen bütün gazetelerde yayımlandı ve Bekir Coşkun ile Yılmaz Özdil bu sonuçlardaki yüzdelere girenler hakkında “Göbeğini kaşıyan bidon kafalılar” benzetmesini yaptıklarında koparılan gürültü bu sefer kopmadı! Nedeni, bu yüzdeleri verenin köşe yazarları değil de bir bilim adamı, bir akademisyen, Prof. Yılmaz Esmer olması ve sonuçların aşağılayıcı nitelikte yakıştırmalar değil de bilimsel nitelikte veriler olmasıdır herhalde!

Bitirirken bir soru. Araştırma sonuçlarından biri olarak “Olası bir terörist saldırıyı önleyecek bilgiyi sağlasa bile tutuklulara işkence yapılması hiçbir zaman haklı görülemez” diyenlerin oranı yüzde 80” imiş. Soru şu; Acaba Ergenekon diye anılan soruşturma ve davada hukuka/yasaya aykırı uygulamaları onaylayan ve destekleyen ve kendilerini liberal demokrat, liberal solcu vb. şekilde adlandıran “Aydınlarımız ve onların müritleri” bu yüzde seksenin mi içindedirler sizce, yoksa kalan yüzde yirminin içinde mi?

 
Toplam blog
: 195
: 688
Kayıt tarihi
: 04.10.07
 
 

Dünyanın internet sayesinde küçüldüğü günümüzde büyüyen sorunlara ilişkin duygu ve düşüncelerimi pay..