Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ocak '12

 
Kategori
Bebek - Çocuk
 

Göbek deyip geçmeyin, işe yaradığı da oluyor!

Göbek deyip geçmeyin, işe yaradığı da oluyor!
 

Kocaman bir hamile göbeğiyle gezdiğinizde dikkatleri üstünüze çekmemeniz mümkün değil


Kabul ediyorum; bir hatunun sahip olabileceği en büyük göbeklerden birine sahibim. Yani... Öyle olmalıyım.

Beni gören hemen herkes, varsa yanındaki kişiyi dürtüp gözleri pörtlemiş bir şekilde beni gösterdiğine göre, öyle olmalı yani.

Durum şu: Benim yarın doğumum var! Evet, yanlış okumadınız. Yarın sabah kargalarla birlikte hastanede olmak üzere randevumuzu aldık ve kısmetse öğlene kadar da ikiz kızlarımızı sağlıkla, kucağımıza alabilmeyi umuyoruz.

Bu yazacaklarım eşi doğum yapmamış ya da bekar erkekler için bir şey ifade etmeyebilir ama bayanlar, ikiz gebelikte 37. haftaya girmiş bir hamile olduğumu söylediğimde büyük ihtimalle beni tebrik edeceklerdir.

Zira geçen hafta doktorumuz bile artık mucize günler geçirdiğimizi söyledi. Yani şu ana kadar kızların doğmuş olma ihtimalleri, henüz karnımda olma ihtimallerinden çok daha yüksek aslına bakarsanız.

Göbeğe dönecek olursak... Nazar değmeyeceğini umarak kızların toplam ağırlıklarının da geçen haftaki doktor muayenesi itibariyle 5,5 kiloyu geçtiklerini söylemek isterim.

Yani, doğum kiloları öncesi 36 beden olan bendenizin hâlâ kendi eşofmanlarını giyebildiğini, toplamda da 14 kilo aldığını düşünürseniz, arkadan gayet normal bir hatun görünümü sergilerken önden, kocaman bir balon yutmuş gibi gözüktüğümü anlamak zor olmasa gerek. Hem de ne balon!

Eh,  bu görüntü de beni gören insanların oldukça dikkatini çekiyor tabii.

Göbeğimi gece yatakta sağa sola oynatamasam, aralıksız ve sağlıklı uyuyamasam, apışık (penguen gibi) yürüsem, gün içinde göbeğimi oraya buraya çarpsam da, işe yaramıyor değil aslında.

Yılbaşında, gerçeğinden zor ayırt edilir bir Noel Baba’ydım mesela.

Sonraaa... Göbek atmak hususunda hiç zorlanmıyorum. Sallanmam bile yeterli.

Yemek yerken dökülenleri yerlerden toplamama, yapışıp yerleri silmeme hiç gerek yok. Her şey göbeğimin üstüne düşüyor ve üstümdekini kirliye atmam yeterli.

Toplantılarda not alırken defteri göbeğimin üstüne koyuyorum, çok daha rahat oluyor yazı yazmak.

Sürekli hareket halindeki, giderek içeride paylaştıkları alan daralan ikizlerimi bol bol okşayabiliyorum.

Artık ayakkabısını bağlayamayan, eğilip düşürdüklerini yerden alamayan insanlarla empati kurabilmiş durumdayım. Neler çektiklerini gayet iyi (!) anlayabiliyorum.

Otururken göbeğimi taşımak zorunda değilim. Zaten bacaklarımın üstünde duruyor.

En güzeli, televizyon izlerken meyva ya da çerez tabağı koymak için sehpaya ihtiyaç duymamam. Bilin bakalım tabakları nereye koyuyorum!

Demem o ki bence siz siz olun, her şeyi her zaman olumlu yönünden görmeye çalışın.

Ve göbek deyip geçmeyin.

Kesinlikle hamileliğinizin tadını çıkarın!

Haydi bana iyi doğumlar ;o)

http://umutsuziskadini.com/

https://twitter.com/#!/UmutsuzIsKadini

 

 

 

 
Toplam blog
: 83
: 1446
Kayıt tarihi
: 03.10.11
 
 

Uzun yıllar plazalarda dirsek çürütmüş, son yıllarda refahı evden çalışmakta bulmuş ikiz kız anne..