Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Şubat '08

 
Kategori
Sevgililer Günü
 

gökyüzü...

gökyüzü...
 

Gökyüzüne baktım bu gün bol bol... Konuştum, dileklerimi saldım yüreğimden gökyüzüne çünkü yerleri nasıl oranın, o şehrin bilmem ama gökyüzü her yerde aynı nasıl olsa... Gökyüzü bizim ortak yanımız... Gözlerini oraya kaldır ve bak bana sık sık... Seni ona emanet ettim ben... Gökyüzünü yararak gitti uçağın...

Tüm yaralar kapanır bu hayatta... yazamıyorum ne zamandır bloguma. elim dikişliydi.

umutlarım varken, umudum vasıtın dibini sıyırdığında, haksızlığa uğradığımda, çok sevindiğimde, bir arkdaşımla çok güldüğümde ya da ağladığımda, sinirden tüm yerlere göğü birbirine katıcak kadar kendimden geçtiğimde, sustuğumda, uykum da rüyalarımda gezerken, yolda yürürken ve herkesin hayatına tanık olurken, annemi kokusu burnuma geldiğinde, evimin sıcaklığı kapıdan daha içeri girerken yüzüme vurduğunda, çok sevdiğimi canımın bir parçasını dış hatlardan yolcu ederken uzun bir yolculuğa, parasız kaldığımda, çok param olduğunda, sevmediğim bir işe maruz kaldığımda, bir iş için tüm yüreğimi ortaya koyduğumda, bu düzensizliğe çark tutanlara her zaman düşman olduğumda, mantığıma sığmayana asla eyvallah demediğimde, yüreğimde kendimden büyük işler için umut taşıdığımda, gelecek güzel günlere inandığımda, gökyüzüne baktığımda, maviyi elimle tutduğumda, deniz kokusu genzimi yaktığında, sıcak elini sen uyurken bileğinden öptüğümde, tüm olumsuzluklara rağmen dostlarının duvar kadar seninle sağlam durduğunda, hayatta daima iyiden yana olduğunda, duruşunun hep sağlam olduğunda, davan için susmadığında, gecenin içinde bir ışık yaktığında, ölümlerin ardından hep doğumları düşündüğünde, gidenler bir gün dönerler dediğinde, zamanın her şeye merhem olduğunu bildiğinde ve bunu yaşadığında

biliyorsunki inanç bu... ellerimin dikişlerine bakıyorum... zamanla elimin nasıl eski halini aldığını görüyorum gözlerimle... görmek için inanmam gerekmiyor, ben inandığım için görüyorum... gördüğüm için Tanrı'nın varlığını hep hissediyorum. açık yaralar hep kapanır. bu dünya kapanmayan hiç bir yara yoktur... Tanrı'nın kapamadığı hiçbir yara yoktur, son vermediği hiç bir acı... yaralarım kapanmadı diyenler, sadece kapanan yaralarına hayıflanıp, acı çekmekten vazgeçmeyenlerdir. acısız olmaz çünkü... bense ellerime bir de göğe bakıyorum...

sen de bak gökyüzüne... beni gör... görmek için değil inanmak için...

yaralarımız çok eski.. tarih kadar... eski yaralarımız

dikişlerim, acıdı, sızladı, şişti, sonra Tanrı dokundu onlara... gözlerimi kapadım, yaralarım iyileşti...

inanmam için varlığım yeter...

seni bekliyorum canımın diğer yarısı...

tüm dileklerimi saldım göğe, bir gün oradan gene bana döneceksin... maviliği yarıp bana getirecek seni...


14.02.2008
6.45 uçağıyla giden diğer yarıma...

 
Toplam blog
: 45
: 1108
Kayıt tarihi
: 07.01.08
 
 

1986 doğumlu.  ..