Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '08

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Göreme Açık Hava Müzesi ve Kaçırdığımız Günbatımı

Göreme Açık Hava Müzesi ve Kaçırdığımız Günbatımı
 

Göreme Açık Hava Müzesi


Öğle yemeğini açık büfe sabit fiyat olarak anlaşılan bir yerde alel acele giyip, kahvemizin yarısını montlarımızı giyerken içtikten sonra, tekrar düştük yollara, Kapadokya’nın güzelliklerini görmeye.

Öğleden sonraki ilk durağımız Göreme Açık Hava Müzesi oldu. Bu turun en iyi tarafı sabit bir program olmayışı. Programda sarkma mı oldu ufak değişiklikler ile yeni bir program yapılıveriyor. Rehberimiz Gökhan’ın zamanında otobüse gelme konusunda baştan koyduğu tavır herkesin gözünü korkuttuğundan olsa gerek geç kalmak söz konusu dahi değil.

Paket turlarda zaman zaman yaşanan daha fazla zamanımız olsaydı duygusunu Göreme Açık Hava Müzesini gezerken yaşadığımı itiraf etmeliyim. Ama birazda baştan kabullenmişlik var, bir daha buraya gelirsem daha fazla zaman geçirmek isteyeceğim yerlerden biri diye not alarak akıl defterime hayal kırıklığı yaşamaktan uzaklaştırıyorum kendimi.

Burada en çok ilgimi çeken giriş kapısında dolanıp duran birbirinden sevimli köpişler oldu. İnsanlara meraklı meraklı bakışlarıyla, oyunlarıyla görülmeye değerlerdi doğrusu. Bekçilerden biri ile sohbet edince anneleri zannettiğimiz köpeğin aslında ablaları olduğunu ve annenin uzun zamandır Açık Hava Müzesinde yaşadığını öğreniyoruz.

Göreme Açık Hava Müzesinin en görülmezse olmaz yeri Karanlık Kilise. Kilise gerçekten de karanlık, küçük bir pencereden güneş ışığı alıyor. Bundan dolayı da bölgede freskleri en iyi korunmuş kilise olma özelliğini koruyor. Geç keşfedilmesinin de daha az zarar görmesi ile yakın ilgisi olduğunu unutmamak gerekli.

Şanslıyız ki bu bayram Kapadokya sakin, bu nedenle de Gökhan tüm freskler hakkında detaylı bilgi verebiliyor kilisede. Kapadokya’nın yoğun zamanlarında Karanlık Kilise içinde anlatım yapılmasına izin verilmiyormuş.

Mevsime göre görüşün en iyi olduğu havayı yakalamışız. Hadi günbatımı için Kızıl Vadiye gidelim fikri herkes tarafından çabucak benimseniyor. Tam gün batımına şarap yakışır dememle, Kızıl Vadi öncesi Şarap Fabrikasına gideceğimizi öğreniyor, yaşasın çığlıkları atıyorum. Şarap alışverişi derken, Kızıl vadiye gittiğimizde günbatımının kızıllığını kaçırmış olsak da. (Malum mevsim kış ve hava erken kararmakta) Bu manzara karşısında şarap içmenin keyfi bir başka. Hava o kadar açık ki Erciyes görülebiliyor. Özellikleri daha fazla olan bir makinamız olmadığına üzülsek de, görüntünün muhteşemliğini fotoğraf karesine değil beynimize kaydediyoruz.

Güneşin kaybolması ile İç Anadolu ve karasal iklim kendini hissettirmeye başladı. Atkılar, bereler, eldivenler tam kadro halinde iş başında olsa da ayaz iliklerimize kadar hissettirmekte kendini.

Üşüyenlerin sayısında artma başlayınca, gece yolculuğunun ve günün yorgunluğunu atmak ve ertesi gün için gücümüzü toplamak üzere otele dönüşe geçiyoruz.

 
Toplam blog
: 67
: 1640
Kayıt tarihi
: 18.10.06
 
 

Biz Tiryaki ailesi gezmeyi ve gördüğümüz yerlerin fotograflarını çekmeyi çok seviyoruz. Blogumuzda, ..