Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Eylül '11

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Görevimiz Tehlike: AB’yi batmaktan kurtarmak

En son da söylenecek sözü en başta söyleyelim:

AB’yi ve Avro'yu, ekonomik olarak kurtarma çabaları, kaçınılmaz felaketi daha geciktirmek ve daha ağırlaştırmak demek olacak. Bunu eyleyenler de bunu biliyor. İstedikleri tek şey, kendileri iktidardayken felaketin gerçekleşmemesi: ‘Benden sonra tufan’ diyorlar yani.

Duruma tersten bakalım:

Fransa, İtalya, Almanya ve İngiltere’den oluşacak bir makro ekonomik güç AB’sinde durum farklı olur muydu?

Başlangıçta evet. Sonuçta hayır.

Evet: Çünkü, bu 4’ü daha dengeli yönetilen ekonomiler.

Hayır: Çünkü, tüm büyük devletlerin eşzamanlı olması gerekmeyen bir biçimde, iktisadi, askeri, kültürel (bilimsel, sanatsal, düşünsel) büyüme sınırı vardır. Azalan girdiler / geri dönüşler yasası, yalnızca ekonomide değil, tarihte de limit olarak mevcuttur.

AB, 500 senelik bir barbar kavimler göçünün üzerine, 500 senelik bir ‘koloniyal + kapitalist’ yayılmacılık döneminin maddi ve manevi artı-değerlerini, 2 dünya savaşına bir güzel gömerek, tarihsel artı-değerini sıfırladı (bilimin ve sanatın tarihte boşta yüzdüğü ilginç dönemlerden birindeyiz). Bunun üzerine getirilen barış ve birleşme; ataletleşme, statikleşme ve ‘bozunuma karşı burjuvazinin ölümcül ayırtsızlığı’nı yarattı. Son çıkış çabası 1968’deydi, tüm AB ülkeleri  o çıkışı çok vahşice boğdular ve Benjamin’in deyimiyle bir ‘son bakışta aşk’ oluştu. AB kitlesi, artık nostaljiperverlikten başka yapacak hiçbirşeyi bırakılmamış, Çehov’vari bir çöken ‘küçük burjuvalar’ safhasında.

Buna, diğerlerinin ekonomik disiplinsizlikleri eklendi. 25 ülkede AB dağılsa da, daha önce AB’den aldıkları reel sıfır ve eksi faizli kredilerle uzun onyıllar yolu ayakta sürdürecek ülkeler var: Slovenya öyle, Malta öyle. Ayaklarını yorganlarına göre uzattılar, Yunanistan öyle yapmadı, kafa üstü yere çakıldı.

Böylelikle global sistemlerin en büyük zaafı devreye girdi: Küçük bir negatif etki, diğer parametrelere büyüyerek aktarılabildi. Bizim, 1983-2011 arasında borçlandığımız 1 ve ödediğimiz 1 trilyon doların önemli bir bölümü anapara değil, faizdi. Şimdi de onlara öyle oluyor: Borçlanıyorlar ama sürdürülebilir uzun dönemli borçlanma yoktur, çünkü kabaca 1 yıllık GSMH’niz kadar borçlandınız mı, mucizeler dışında, onu artık ödeyemezsiniz.. Tarihte iflas eden devlet çok. Asıl önemlisi, hemen tüm büyük devletlerin sonu, bu türden borçlanmalarla veya harcamalarla geldi.

ABD de aynı yolda ama onun uygulayabileceği zorbalık daha fazla, dolayısıyla daha uzun süre dayanacak. AB dürüst, battı mı bunu bilir ve söyler ama ABD inkar kültüne sığınır, sığınıyor da...

Gelelim son momente.

“İddiaya göre hazırlanan plan Avrupa Birliği kurtarma fonunun büyüklüğünü de birkaç trilyon dolara çıkarmayı içeriyor. Yani mevcut fonun büyüklüğünü 4-5 katına kadar çıkarmayı planlıyor Euro Bölgesi ekonomileri.”

http://ekonomi.haberturk.com/finans-borsa/haber/672987-imkansiz-gorev-avrupayi-kurtarmak

Dünyada tasarruf veya sanal sektörün hacmi, dünya reel ekonomisinin 1 yıllık birikimini geçti ama onun da önemli bölümü faiz (eğer faiz eksiye düşerse, sanal sektör kendi kendine eriyecek, reel sektörde böyle bir şey olmaz, stok stoktur).

AB ve ABD piyasalara 10 trilyon dolar sürecek.

Kara para 10 trilyon dolar civarında.

20 trilyon dolar da yanar döner (sıcak paradan öte) para var.

Böyle bir finansal devinimin yıkamayacağı reel birikim / ekonomik güç yok, kendisi dahil.

1929’da yaşanan buydu ve belki 2029’da yaşanacak budur ama 2029 giderek 2019’laştırılıyor. (Bunu uzun dönemli gelecekbilim açısından olumlu buluyorum, geleceğe sıfır / nötr miras bırakmak en iyisidir, gelecektekilere seçme hakkı verir.)

2 dünya savaşı + AB oluşumu süreci, Avrupa hayalinin anlamsızlığını kanıtladı.

1929 + 2029 da, kapitalizmin sürdürülebilirliğini olmayana ergi yoluyla değilleyecek.

Sözünü ettiğimiz şey, 250 yıllık sanayileşme kapitalizmi veya 500 yıllık ‘koloniyalizm + sanayileşme’ kapitalizmi değil. 2.500 yıllık para ekonomisine dayalı dünya sistemi ve 5.000 yıllık bir gelecek için konuşuyoruz.

Yine de, son ekonomik bombanın pimini ne AB, ne de ABD değil, Çin çekecek ama şimdiden Çin emperyalizminden çıkış çatlakları oluştu. (Onların açılımı, başka bir metnin konusu.)

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..